Bar esnafı ekmek yemeyecek mi?

Bugün öğleden sonra birkaç yere uğradıktan sonra ofise geçiyordum.

Ofis, Barlar Sokağı’nda.

Bir kalabalık gördüm.

İzmit İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri denetime gelmiş.

Bilindiği gibi Koronavirüs nedeniyle barlara faaliyet izni verilmedi.

Kocaeli’deki yaklaşık 12 bar ise alkollü lokanta ruhsatı aldı.

Büyük ölçüde kurallara uyuyorlar.

Bugün bir memur gelip bu mekanlardan birinde kuru fasulye istemiş.

Yok denilince de nasıl lokanta burası diye çıkışmış.

E durum böyle olunca mekan sahibi tepki göstermiş.

Tüm esnaf toplandı.

Her gün aynı muameleye maruz kalıyorlar.

Artık canlarına tak etmiş.

“Masanız böyle, sandalyeniz şöyle” diye bahane bulunuyor.

Ama yönetmelikte masa sandalye tarifi yok.

E bir de bu esnafa içkili lokanta ruhsatı verilmedi mi?

Bu ruhsat verilirken şartlar yerine getirilmemiş mi?

Her gece neden aynı muameleye maruz kalıyorlar

Ne isteniyor?

Tamamen kapatmalarını istiyorsanız ki böyle bir hakkınız yok; söyleyin herkes ona göre konumlansın.

Taş yiyeceklerse ona göre hazırlık yapsınlar.

Bugün komşum olan tüm esnaflar sokakta kepenk kapattı.

Bu kepenk kapatma eylemi umarım birilerine ulaşır.

İnsanları bu kadar sıkboğaz etmenin ne gereği vardı?

Bu insanlar yasa dışı para mı kazanıyor?

Amacınız insan sağlığı mı kent yaşamının cıvıltısını söndürmek mi?

Doğru şeyler yapmıyorsunuz.

Bu insanlar organize suç örgütü değil.

Bu mekanlar kaçak yerler değil.

Hepsinden vergi alıyorsunuz. Bu sokakta 500 kişi çalışıyor.

Kenti yönetenler bu konuda sağ duyuya davet ediyorum.

Barlar Sokağı esnafının her zaman yanında olduğumu da ayrıca ilan ediyorum.

Bu festivali vatandaşa nasıl anlatacaksınız?

Kocaeli çok değil daha birkaç hafta önce CHP Kocaeli İl Başkanı Harun Yıldızlı’nın gündeme getirdiği çöp önünde yemek yiyen vatandaşları konuştu.

Bu vatandaşlar, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın evinin önünde görüntülendi.

Ardından İzmit Belediyesi önünde benzer bir görüntü haber oldu.

Bu iki görüntü bazı insanların açlık çektiğinin net fotoğrafıydı.

AKP ve CHP kanadı bu fotoğrafları birbirlerini yıpratmak için siyasi hamle olarak görseler de vatandaşın içinde bulunduğu durum gerçeğin ta kendisiydi.

Üzerinden çok geçmedi.

***

İzmit Belediyesi bugünlerde bir festival düzenliyor.

İzmit Belediyesi ve Uluslararası Gastronomi Federasyonu ortaklığında düzenlenen “Gastro İzmit Festivali” ile ilgili görüşlerimi paylaşmak durumundayım.

Gastronomi’nin kelime anlamı “yemek ve kültür arasındaki ilişkiyi kurup hassas ve iştah açıcı yiyecekleri belirli bölgelerin pişirme stilleri de kullanarak hazırlayan yemek sunma sanatıdır.”

Bu festivalin beni rahatsız eden iki yanı var.

Birincisi: Ülkede her gün 2 bine dayanan resmi Koronavirüs vakaları.

Evet, dünyada ve ülkemizde Koronavirüs artış grafiği hep yukarı seyrederken kortejler oluşturup, gıda üzerine yemek üzerine bir festival düzenlemek bana akılcı gelmiyor.

İkincisi: Ve benim için daha önemlisi, “Açlığın Fotoğrafı” olarak sunulan, çöpten yemek toplayan vatandaşların olduğu bir ilçede damak tadı ve iştah açıcılığın tescilleneceği bir festival yapılması.

Ne oldu?

Bu şehirde vatandaşın refahı mı sağlandı?

Aç insanlar mı doyuruldu?

Eğer bir belediye başkanının evinin önünde çöpten yemek toplayanlar fotoğraflanıyor ve belediye başkanı aleyhine kullanılıyorsa;
bir diğer belediye başkanı da ilçesindeki vatandaşların açlığından mesul değil midir?

Biri iktidarın bir diğeri ise muhalefetin belediye başkanı diye ayrı muamele mi yapmamız lazım?

Belediye başkanının yetkileri belli değil mi?

Biri sorumlu tutuluyorsa diğeri de eşit ölçüde sorumlu tutulmalıdır.

Bu düşüncelerimden mütevellit; İzmit Gastro Festivali’ne sıcak bakamadım.

Konuyla ilgili görüşlerimin de değişeceğini sanmıyorum.

Bir yerde aç insanlar varsa birilerinin damak tadı benim en son umurumda olacak şey.