Değişim!

Değişim!

Şubatın sonuna doğru geliyoruz.
Kış bitiyor yani.
Bahara merhaba diyeceğiz 10 gün sonra.
Ancak baksanız şöyle ağız tadıyla bir sonbahar bile yaşayamadık.
Ne ağaçlar yapraklarını döktü, bir damla kar düştü toprağa.
Mevsimlerin zamansızlığı pek çok alana yansıyor.
Her şey zamansız oluyor.
Sebahattin’le ayrılığımız da öyle zamansız oldu.
Geçtiğimiz hafta yollarımızı ayırma kararı aldık.
Bağımsız Kocaeli’yi ben devraldım.
Bir süredir piyasada konuşuluyordu, noktayı koyduktan sonra ben de kısaca yazayım dedim.
4.5 sene boyunca acı tatlı anılarımız, güzel günlerimiz oldu.
Yolu açık olsun, mutlu olsun.
*
Mevsimlerin ne kadar zamansız olduğunu söylemiştim.
Seçim atmosferi de aynı zamansızlıkla kendini hissettirmeye başladı.
Yarın aday listeleri seçim kurullarına teslim edilecek.
Partilerde son kavgalar veriliyor.
Yarından sonra bir iki gün de istifa furyaları başlar.
Yerine beğenmeyenler, yerini beğenmeyenlerin yakınları filan gider.
Bir sonraki hafta kim var kim yok kalırız beraber.
Bugün yazdım.
CHP’de büyük kavga var.
İzmit ve Körfez’de belediye başkan adayları ile ilçe başkanları karşı karşıya gelmiş durumda.
İzmit’teki tartışmayı az çok anlıyorum.
İlçe başkanı ön seçimde tarafsız kalmıştı, liste yapılırken de söz sahibi olmak için masaya oturdu.
Ancak Körfez’dekileri aklım almıyor.
İlçe başkanı mevcut belediye başkan adayı Tayfun Balıkçı ön seçimden çıkamasın diye taraf oldu.
Balıkçı aday olmasın diye çalıştı.
Kavga etti, mücadele etti.
Sonunda da kaybetti.
Tayfun Balıkçı ön seçimden galip çıktı.
Şimdi Balıkçı ve ilçe başkanının eşit şartlarda masaya oturmasını bekleyebilir misiniz?
Ben Tayfun Balıkçı’nın yerinde olsam en fazla yüzde 20 şans tanırım ilçe başkanına aday önermesi için.
Otururum listemi kendim yaparım.
Bildiğim kadarıyla Balıkçı meclis üyesi adayları için de ön seçim yapılmasını istemiş.
Ancak ilçe yönetimi ön seçim istememiş.
İstememeleri gayet doğal.
Son ön seçimde ağızlarının payını aldılar…
*
CHP İzmit’te oldukça şanslı görülüyor.
Körfez’de de seçim yarışına ortaklar.
Güçlü oldukları bu iki ilçede de meclis üyesi aday listeleri için bu denli sorun yaşamaları onları yarışın gerisine atabilir.
Bunun hesabını kitabını yapmak il başkanına düşer.
Oturun, beraber liste yapalım demelidir.
Demiş midir?
Çok sanmıyorum.
Listeler il başkanlığına gitti, tartışmalar il başkanlığına gitti ancak Bülent Sarı genel merkezle yaşadığı sorunlar nedeniyle kırgın gibi.
Eline masaya vurup inisiyatif alacağını sanmıyorum.
Hal böyle olunca, meclis üyesi adayları da sorun oluyor ve masada duruyor.
*
Yetmezmiş gibi bir de Murat Sirmen derdi var CHP’nin.
Değişimci genel merkezin, değişimci büyükşehir adayı Atasoy Bilgin tarafından Kocaeli Seçim Koordinasyon Merkezi Başkanı olması için çaba sarf edilen Murat Sirmen şimdide de İzmit Belediye Meclisi’nde birinci sıra adayı olmak istiyormuş.
Buradan hoop Büyükşehir Meclisi’ne gidecekmiş.
Aklım almıyor benim.
Murat Sirmen’le ilgili tartışmaları, konuşulanları filan hatırlamıyorum yaş itibariyle.
Ancak Sefa Sirmen döneminin genel sekreterinin, bu dönemde ne işi var, neden siyaseten emekli olamamış hala, neyin peşinde bilmiyorum, anlamıyorum.
Her şey değişir der Herakletios.
Her şey değişiyor ancak bir CHP aynı kalıyor benim gördüğüm.
Sürekli eskiler gündeme geliyor, isimler değişiyor ancak anlayış değişmiyor.
Koltuk mücadelesi partinin ana derdi haline gelmiş durumda.
Bütün koltuklar dağıtıldı, bitti.
Şimdi sıra meclis üyeliklerine geldi.
Bence bugüne kadar ‘değişim’ yeterince sağlanamadı.
Atasoy Bilgin adaylıktan çekilsin, Sefa Sirmen elini taşın altına koysun.
Fatma Kaplan Hürriyet müsaade istesin, Hikmet Erenkaya gömleğin kollarını sıvasın.
Değişimse değişim kardeşim.
Her şey değişir yavaş yavaş.
Kimileri karakterinden, kişiliğinden azaltarak değişir, kimileri vazgeçmeyerek, sürekli talep ederek.
Siz hangi değişmiş CHP’yi istiyorsunuz, karar verebildiniz mi?
Ben mi?
Allah korusun…