Delege seçimleri ve CHP

CHP’de son günlerde kazan kaynıyor.

Genel merkezin Halk TV başta olmak üzere belli gazeteleri ve gazetecileri finanse ettiği gündemde.

İktidarda karşı çıktıkları ne varsa onun aynısını yapmışlar.

Tek adam dedikleri Erdoğan gibi, “Ben yaptım oldu” diyerek aldıkları kararlar da cabası.

Faik Öztırak kameralar karşısına geçip Ümit Özdağ ile ilgili protokolü nasıl da yalanlamıştı hatırlayın.

Nasıl yalanlamasın?

Kendisinin bile haberi yokmuş ki o protokolden.

Kemal bey kendi karar almış, bizim oylarımızla Ümit Özdağ’a bakanlık satmış.

Ne ala…

*

Genel siyaset hareketli.

Yerelde ise delege seçimleri gerçekleştiriliyor.

Değişim ve statüko arasında bir yarış olduğu söyleniyor.

Değişim derken neye göre, kime göre inanın bilmiyorum.

İlçelerde bazı mevcut ilçe başkanlarına ve meclis üyelerine karşı bayrak açılmış durumda.

En son haberler Körfez’den geldi.

Eski ilçe başkanlarından, Körfez siyasetinin tecrübeli ismi Turgay Aksu sahaya inmiş.

Neredeyse bütün mahallelerde liste çıkarmış.

Körfez Belediye Meclis Üyesi Erkan Uygun ile karşılıklı listesi yarışmış.

Erkan Uygun mahallesinde delege seçilememiş.

Bir belediye meclis üyesinin mahallesinden delege çıkamaması üzücü.

Üstelik Erkan Uygun bildiğim kadarıyla belediye başkan adaylığı düşünüyor.

Bakalım ilçe seçimleri nasıl geçecek…

*

Milletvekilleri şu ana kadar ilçe seçimlerine çok karışmadı gördüğüm kadarıyla.

“İsteyen istediği gibi delege olsun. Biz aday desteklersek her delegeden oy alabiliriz” diye düşünüyor olabilirler.

Bunu zamanında Harun Özgür Yıldızlı başarmıştı.

İzmit ve Gebze’de kendi desteklediği ilçe başkanları seçimi kaybetmiş olmasına rağmen rakip listelerden hatırı sayılır delege oyu alarak il başkanı seçilmişti.

Bu kongre sürecinde durum nasıl olacak bekleyip göreceğiz.

Duyduğum kadarıyla Nail Çiler de örgüt seçimlerinde özellikle batı yakasında aktif olmaya hazırlanıyormuş.

Nail Çiler’in partiye çok geçici geldiği düşünülüyordu.

Böyle düşünenler epey bir yanıldı.

Çiler baya baya örgütün içine dalmış durumda.

Muhip Kanko’nun ise seçimlere müdahale etme diye bir düşüncesi olmaz gibi geliyor bana.

Ne kimseyle hesabı var, ne gelecek hedefleri.

Milletvekilliğinde başarılı bir dönem geçirse öper başına koyar.

*

Delege seçimleri sessiz sedasız geçiyor ancak bu haftadan sonra ortalık biraz daha şenlenecektir.

Seçimlerde son haftaya giriyoruz.

Delege tablosu üç aşağı beş yukarı ortaya çıktıktan sonra ilçe başkan adayları da birer birer piyasada belirir.

Tek emin olduğum aday şu anda il başkanı Bülent Sarı.

Seçilmiş başkan olmak isteyen Bülent Sarı CHP için iyi bir tercih olabilir.

Ne ileriye dönük bir hedefi ne herhangi bir kimseye göbek bağı var.

Amacı başarılı bir il başkanlığı dönemi geçirebilmek.

Seçim sürecinde başarılı bir başkanlık süreci geçirdi mi tartışılabilir.

Ancak yönetimi kendisi belirlememiş, birkaç çalışkan isimden başka yanında kimse kalmamıştı.

Göreve gelir gelmez İzmit ilçe krizi ile karşı karşıya kalmış, belediye ile sorunlara yoğunlaşmış, parti içinde bile pek çok cephede mücadele ederken bir yanda da seçim sürecini yönetmek zorunda kalmıştı.

Sarı’nın adaylığına tam anlamıyla statüko olarak bakamıyorum ben.

Günü gelir doğru bildiği şeye karşı en yakınındakileri bile tanımaz.

Tam bir Karadenizli.

İnat.

Kimseye kolay kolay boyun eğmez.

Karşısında da pek çok isim dillendiriliyor rakip olarak.

Bu konuları ilerleyen günlerde uzun uzun yazarım.

Şimdilik sadece Körfez’deki detay sonrasında birkaç cümle yazmak istedim.

Havalar çok ama çok sıcak.

40’ın üzerindeyiz.

Bırakın yazı yazmayı gözünü açıp bilgisayar ekranına bakabilmek bile büyük mucize.

Çok isteyerek, çok kendini vererek yazamıyor insan böyle günlerde.

Onun için de bir süre affedin.

Rölantideymişim gibi düşünün.

Siz de kendinizi çok zorlamayın.

Minimuma geçin.

Bu kavurucu yaz sıcaklarında en azından rahat edin…