Devlet ile 20 dakika…

Bürokrasi ile, başkanlar ile, yöneticiler ile hep mesafeli oldum.

Başkanım, başkanım diye ortalıkta gezemedim.

Bu belki de yanlış ama hiçbir zaman resmi de olamadım.

Benim için abi, abladan yahut yaşıtımsa adıyla hitap ettiğim bir tanışıktan başka bir şey olmadı hayatta.

Birileri yeni bir göreve atandığında koşa koşa gidip tebrik de etmedim.

*

Ben gazeteciyim.

Vicdanımla gazetecilik yapıyorum.

Bu sebeple hiç kimseyle iletişim kurma gibi bir çabam, derdim olmadı.

Dileyen arar, benimle iletişim kurar dedim.

İletişim kurduktan sonra ya dost, arkadaş oluruz ya da yıldızımız barışmaz birbirimizin karşısında dururuz.

*

Gururla söylüyorum hiçbir siyasi partiye üye değilim.

Hiçbir siyasi partiye sempati de duymuyorum.

Vicdanımla gidip oyumu kullanıyor, kentime, ülkeme en iyi kim hizmet edecekse onu seçmeye çalışıyorum.

Birileri gitsin diye kerhen başka bir partiyi desteklemiyorum.

Birilerinden çıkar sağlamak için de kendime taraf belirlemiyorum.

Benim tek bir rotam var vicdanım.

Bu düsturla hareket ettiğim için Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’la bugüne kadar hiçbir iletişim kurmamıştım.

Kendisini sadece dışarıdan gördüğüm kadarıyla biliyordum.

Bir kez olsun merhabam yoktu.

Zaman zaman eleştirdiğim de oldu, Gönülden Gönüle gibi projelerine destek verdiğim, gazetemde defalarca yayın yaparak duyulmasına olanak sağladığım da…

Ancak oturup şöyle bir sohbet etmek nasip olmamıştı.

Ta ki geçtiğimiz hafta sonuna kadar.

Malum pazar günü Kartepe Teleferiği hizmete açıldı.

Kuzuyayla’nın zirvesine çıktık, tesisi inceledik filan.

Dönüş yoluna çıkacaktık.

Bir kabine tek başıma binerken Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’la yan yana geldik.

Fotoğrafıydı, konuşmalarıydı, iki defa teleferik ile yolculuk ederek izlenimleri not almasıydı, ara ara video yayınlarıydı derken çok yorulmuştum.

Birden teleferik kabininde Kocaeli Valisi Seddar Yavuz’la denk gelince ne yalan söyleyeyim irkildim.

Kabinin kapısı kapandı.

Sayın valimiz ve iki koruması ile birlikte 20 dakikalık Kuzuyayla-Derbent yolculuğumuz başladı.

İlk başta hiç konuşmadık.

Bembeyaz örtüyle kaplı ağaçları ve manzarayı seyrettik.

Bana karşı bir tavrı olabileceğini düşünüyordum.

Tam aksine bir ağabey edasıyla yaklaştı.

Devletimiz büyüklüğünü bir kez daha gösterdi, geçmişi geride bıraktı.

35 yıldır görevde olduğunu öğrendim sayın valimizin.

Neredeyse benim ömrüm kadar görevi varmış devlette.

Uzun uzun konuştuk.

Kartepe Teleferiği’nin kente katacağı vizyondan bahsettik bir süre.

Daha sonra ben MESEM yolsuzluğunu sordum.

Malum MESEM’deki 500 milyon liralık yolsuzluğu ortaya çıkaran benim.

Sağ olsun bütün meslektaşlarım benim özel haberim ile haberdar oldukları bu yolsuzluğu hiç kaynak belirtmeden, kendi haberleriymiş gibi satmaya çalıştı.

Canları sağ olsun.

Daha önce Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Akmenşen ile konuyu görüşmüştüm.

Sayın valimiz Seddar Yavuz’a bu konuyu açtım.

Ben gazeteci gözüyle bu gibi konularda basın açıklamaları yapılması, kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini söylerken büyük bir hayat dersi aldım.

Sayın valimiz, “Devlet her zaman gereğini yapar. Bunun reklamı olmaz” dedi ve ekledi “Sansasyon yaratmak isteyenler oluyor. Devleti küçük duruma düşürmek isteyenler oluyor. Devlet hiçbir zaman küçük düşmez. Devlet her zaman yapılan yanlışın hesabını sorar. Bu MESEM konusunda da gerekli incelemeler titizlikle yapılıyor. Konu savcılığa intikal edecek ve gerekli zarar tanzim edilecek. Sorumluları hakkında da bütün yasal işlemler yapılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”

*

Ben resmi kurumlara karşı hep mesafeli oldum.

Duvarları gri, suretleri ise bana hep asık geldi.

Ancak Seddar Yavuz’u tanıdıktan sonra devletin şefkatli yüzünü de görmüş oldum.

Hem şefkatli hem vakur hem de her konuda devlet çıkarlarını önceleyerek gereğini yapacak 35 yıllık bir devlet adamı…

Tanışmamız, kaynaşmamız biraz geç oldu.

20 dakikalık bir teleferik kabinine sıkıştırılmış hızlı bir sohbetle sonuçlandı.

Bundan sonra kentimizle ilgili pek çok konuda kentin ağabeyi, şehremini, valisi Seddar Yavuz ile irtibatta olacağım.

Nerede bir yanlış yapılıyor ise bunun peşini bırakmayacak ve sorumlular gerekli cezayı alana kadar takipçisi olacağım.

MESEM yolsuzluğunda olduğu gibi bu kentin, bu kentlinin hakkı olan bir liraya el uzatan kim varsa gözüm üzerinde olacak.

Ön yargılarımı kırdım, devletimiz ile kendi zihnimde tamamen barıştım.

Devletimiz ile 20 dakika bana yetti.

Var olsunlar…