Nöbetçi Eczaneler
Türkiye fabrika satmakla övünenlerin ülkesi.
Ve Türkiye; “90 yıllık birikim nasıl buhar edilir, nasıl betona yatırılır, nasıl beton zengini yaratılır?” Sorusuna en iyi cevabın bulunacağı ülke.
Sigara fabrikaları, şeker fabrikaları, Sümerbank, Seka Kağıt, tank palet ve nicesi; “sat savur harca modeli”yle hiç edildi.
Zararın önüne geçip üretimi devam ettireceğine, satıp batırtan bir zihniyetle yıllardır yönetilen ülkede ekonomistlerin de şirazesi kaydı.
Üretim neredeyse her zaman destek vermemiz, elimizi taşın altına koymamız lazım.
Tarımda, sanayide, teknolojide üretime tabii ki destek vermemiz lazım.
***
Kocaeli’de birçok mecrada “2020 yılının en güzel haberi” başlıklı bir reklam yayımlandı.
Merak uyandırıcı bir kampanya yürütüldü.
Sonra bir baktım Karamürsel Belediyesi lansman yapmış.
Bu “lansman” kelimesini de hiç sevmem.
“Tanıtım” diyelim.
Neymiş tanıtılan?
Karamürsel Gazozu…
Nereden çıktı bu?
Uzun uzun yıllar önce, Karamürsel’de bir çift gazoz üretir herkes bu gazozu keyifle içermiş.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde gazoz yok olmuş…
Bir gün yakışıklı bir prens gazozu buluna kadar da ortaya çıkmayacakmış.
Hikaye böyle gidiyor.
***
Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım da bu nostaljiyi devam ettirmek istemiş.
Karar verilmiş şeftalili Karamürsel Gazozu yeniden üretilmiş.
Bir belediye başkanı için güzel bir meşgale.
Yönettiği ilçenin adını taşıyan bir gazoz markası…
Fakat bu ürün fason ürün.
“Fabrikası nerede?” dedik.
Antalya cevabını bulduk.
Peki bu ürün Karamürsel’de üretilmiyorsa nasıl Karamürsel’in markası olacak?
Herhangi bir belediye “Ben A Gazozu üretiyorum. Bu artık A ilçesinin markasıdır” derse o belediye marka yaratmış mı olur?
Kocaeli’den herhangi bir belediye, ülkedeki meyve suyu fabrikasıyla anlaşıp istediği herhangi bir ürünü ürettirebilir.
12 ilçe bu perspektifle fabrika kurmadan, hiçbir üretim kalemi ilçesinde olamamasına rağmen gece düşünüp sabah ürün için siparişi verebilir.
Madem bu iş bu kadar basit
Kocaeli’de 12 ilçe belediyesi şeyler çıkarsın öveceksek bari en güzel hangisininki olursa onu övelim.
***
Hem bu Karamürsel’de onca ürün varken, bu ürünler Karamürsel’in toprağından çıkarken onlara eğilmeyip gazoz markası yaratmak biraz zor değil mi?
Gazozuyla ünlü bir il var zaten.
Bakın Pazar açısından da irdeleyelim:
Herhangi bir şehirde yaşıyorsunuz.
Canınız gazoz çekti.
Açtınız market dolabını “Niğde Gazozu” ve “Karamürsel Gazozu”nu gördünüz.
Niğde Gazozu alırsınız.
Bunu anlatamıyoruz.
***
Mesele fabrikaya gelince İsmail Yıldırım, “Bunun fabrikasını da kuracağız” demiş.
İnşallah tutar da kurulur.
Karamürsel’e ekmek kapısı olur.
Bununla ilgili bir sorunumuz yok.
Ama fabrika olmadan, hiçbir üretim kanalı Karamürsel’den geçmeden Antalya’da bir fabrikada fason ürün siparişi verip gözlerinde yıldızlar dönenleri de bir zahmet eleştirelim.
Ticari zekasından şüphe duymadığım kimi meslektaşlarım akşamı beklemeden sabahında yazılar yazmış.
Neymiş, “Fabrika olmasa da olurmuş yiğidim.
Kim tutar seni yiğidim.
Bakkal olma mağaza ol yiğidim” gazıyla İsmail Yıldırım’ı gazlamışlar.
Bu işler gazla yürümüyor.
Siz fabrika satan zihniyete bu kadar yakınken “fabrika kur” diyenlere karşı çıkmanıza zaten şaşırmıyoruz.
Siz böyle devam edin yiğidim.
Verin gazı yiğidim.
Fazla GAZozlanmışlar!