Herkes ezbere hukukçu olmuş

İnsanlar her şeyi bilmek zorunda değil.

Bir birey yeryüzünün tüm ilmini yüzde 5’ini kullanabildiği ifade edilen beynine sığdırmak gibi bir zorunluluğa sahip değil.

Ama bizim memlekette herkes her şeyi biliyor.

Her işten anladığını söyleyen aslında hiçbir işi tam olarak bilmiyordur.

Yine bir mesela;

Bir avukat hekimin yaptığı işe karışamıyorsa bir hekim de avukattan daha fazla hukuk bildiğini iddia etmemeli.

Komik duruma düşer yani.

***

Bizde en büyük moda da hakim savcı rolüne bürünmek.

Bir mesele hukuka intikal ettiğinde savcının iddianamesi hazırlanmadan, duruşma olmadan, hakim karar vermeden zanlıya cezayı bizler kesiyoruz.

Adaleti kendi nefsimiz ve vicdanımız için geç çağırıyoruz ama yine nefsi nedenlerle düşmanlık beslediklerimize yargısız infaz talep ediyoruz.

Dün sosyal medyada gezinirken MHP’lilerin paylaşımlarına denk geldim.

Bir tanıdığı arayıp “ne yapıyorsunuz?” dedim.

Mesele siyasetle ilgiliyse haber yapmak için aramıştım.

Bir yazıdan bahsettiler.

Açtım baktım.

Meslektaşım kendi perspektifinden değerlendirme yapmış.

Kendisine fazla yüklenildiğini düşünüyorum.

Bununla birlikte MHP’de daha yeni il başkanı seçilmiş Aydın Ünlü’nün görevden alınması veya hakkında dava açıldı diye görevine ara vermesi gerektiği vurgusuna ise katılmıyorum.

Çünkü 12 ilçe teşkilatı ve genel merkezin desteğiyle il başkanı seçildi.

Kaldı ki bahsi geçen rüşvet iddiasından sonra il kongresi yapıldı.

Genel merkez deseydi ki “Aydın Ünlü sen kenara geç bekle” o zaman kimin eteğinde taş varsa dökseydi.

***

MHP İl Başkanı Aydın Ünlü için dava açılması talebi kabul edildi.

Ben süreci mahkeme salonlarında ilk sıralarda izleyecek gazetecilerden biri olacağım.

Yine takip ettiğim bu davanın detaylarını haberleştireceğim.

Bu konuyla ilgili konuşacak olan herkes bence yeterince konuştu.

Gündemden düştü.

Sürekli gündeme getirmekle de kimsenin eline bir şey geçmiyor; bunun kanıtı il kongresi.

O zaman rakip siyasi parti il başkanları, parti içindeki muhalefet ve gazeteciler de yargıya bir müsaade etseler iyi olmaz mı?

Öte yandan konu açılmışken aklıma geldi: Aydın Ünlü, siyaseten Saadet Partisi İl Başkanı Zafer Mutlu’yu eleştiriyor; Mutlu’nun cevabı “Aklan da gel” oluyor.

Benim anlamadığım bir davadan kaçan mı var?

Delil karartan mı var?

Örneğin; kendisi de bir hukukçu olan Zafer Mutlu hakkında bir dava açılsa Zafer Mutlu görevi bırakıp aklanmayı mı bekleyecek?

Bu biraz da üzerine atılı suçu kabul etmek olmuyor mu?

Ya da “benim hakkımda dava açıldı ben susayım” mı diyecek?

Benim tespitim herkes ezbere hukukçu olmuş.