Nöbetçi Eczaneler
Kocaeli Ticaret Odası seçimleri yaklaşıyor.
KOTO için iki aday var.
Mevcut başkan Necmi Bulut, bir dönem daha aday olacak.
Karşısına rakip olarak İbrahim Bıyıklı çıkacak.
Bir süredir aktif olarak Kocaeli gündeminde.
Ziyaretleri, söylemleriyle Kocaeli basınında yer yer haber oluyor.
Bir yandan da siyasetle ilişki kuruyor.
İl başkanlarına ziyaretlerde bulunuyor.
Bıyıklı’nın seçim stratejisi, siyaset seçim stratejisine benziyor.
Kampanyayı sanki bir oda seçimi için değil, bir belediye başkanı olacak gibi, milletvekili olacakmış gibi yürütüyor.
Ya da ben öyle algılıyorum.
***
Bir iddia ortaya koymak önemli.
Bir kurumu daha iyi yönetme iddiası her zaman olmasa da çoğu zaman kaliteyi arttırır.
Ancak bunu yaparken bazen frenli gitmek gerekiyor.
Kocaeli Ticaret Odası, bu kentin en önemli kurumlarından biri.
Bu kurumun imajını korumak, başta yönetimin, yönetime aday olanların ve tüm üyelerin görevi.
Benim kurumum da Kocaeli Ticaret Odası üyesi.
Bu nedenle KOTO’nun zarar görmesini istemiyorum.
İbrahim Bıyıklı’nın çalışmalarını, ziyaretlerini, kimi zaman çıkışlarını normal karşılıyorum.
Kişilik olarak da beyefendi duruşu hoşuma gidiyor.
Ancak son zamanlarda yanlış kararlar aldığını ve bazı yöntemlerinin şık olmadığını düşünüyorum.
***
Geçtiğimiz hafta, Kocaeli’de yayın yapan bir internet sitesinin sahibi Faruk Bostan ve yakın arkadaşı Abdullah Kaya gözaltına alınıp tutuklandı.
Suç duyurusunda bulunanlar arasında İbrahim Bıyıklı da var.
Bıyıklı’nın suç duyurusunda Necmi Bulut’un adının geçtiği iddialar yer alıyor.
Bu iddialar ikinci ağızdan duyulan şeyleri barındırıyor.
Yani Necmi Bulut veya bir yakını tarafından İbrahim Bıyıklı’ya söylenen şeyler yok.
Bu iddialar ciddi ve nahoş iddialar. Emin olmadan bunları yargıya konu etmek pek iyi niyet barındırmıyor.
Bıyıklı’nın iddiaları içinde adını geçirdiği başka isimler de var.
Bıyıklı, bu internet gazetesi sahiplerini şikayet ederken aday olduğu Kocaeli Ticaret Odası’nda aktif görevleri olan kişileri de torbaya atmış oluyor.
Kocaeli Ticaret Odası komite üyesi Halil İbrahim Yalnız’ın adı geçiyor.
Ahmet Kul’un adı geçiyor.
Ardından şehrin yakından tanıdığı Yaşar Can’ın adı geçiyor.
Hepsi de bir şekilde tutuklanan internet gazetesi sahibinin bir şekilde söylediği şeyleri barındırıyor.
***
Şikayete konu olaylarla aslında fiziki olarak hiçbir ilişkileri yok.
Her şey gıyaben…
Bu insanların isimlerini “Şantaj” iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmuş bir konuda kolayca zikretmeyi şık olarak görmüyorum.
Daha seçime uzun zaman varken Kocaeli Ticaret Odası’nın adının böylesi iddialarla kolayca zikredilmesi beni rahatsız ediyor.
Doğru ve etik bulmuyorum.
İbrahim Bey’in bundan sonraki adımları ve söylemlerinde daha hassas olması gerektiğini düşünüyorum.
Yürüttüğü kampanyayı başarılı bir şekilde bir noktaya getirmişken, yöntem değişikliği yapması kendisini hataya sürükler.
Vesselam…
Seninde kimi tuttuğun belli değil. Geçen gün necmi başkana yazdın
Kesinlikle çok doğru yazı
kime göre, neye göre? necminin faruk bostana para verdiği de doğru mu?
Memlekette kim doğru kim yanlış hepsi birbirine karışmış bu oda seçimine neden bu kadar çok önem veriyoruz bu da garip. Necmi başkan dürüst adamdır ağır adamdır efendi adamdır. Kötü söz sahibini bulacak
Yavv arkadaş bu nasıl bir yorumdur. Ne demek senin de kimi tuttuğun belli değil. Gazeteci bu bak ne güzel herkese objektif şekilde yaklasip yazıyor. Tebrik edeceğine illa bie taraf mi olmak lazım. Bu Zihniyet yüzünden bie arpa boyu yol alamadık. Objektif bakmak ne güzel
İbrahim bıyıklı ne kadar güzel çalışmalar yaptığını bu kadar karalama haberi ve engelle karşılaşarak ispatlamış oldu . Eğer güçlü çalışmalar yapmamış olsaydı kimse kale almazdı
İnşallah kazandığında projeleriyle koto üyelerine en güzel hizmeti sunacaktır .
öncelikle kent gündemini yakından takip etmen ve bunları sıcağı sıcağına kaleme almanızı takdir ediyorum ancak yaptığınız yorumlarda bilgi eksikliğiniz var. gazeteci olarak olaylara daha objektif, daha yorumlayıcı ve tarafsız bir şekilde yaklaşmanızı tavsiye ederim. eğer bu ifadeler üzerine ibrahim bıyıklıyı şık bulmuyorsanız bu ifadelerin ona değil faruk bostana ait olduğunu bilmeniz gerekir. burada esas sorgulanması gereken necmi bulutun faruklara haber için para verip vermediği araştırılmnalıdır. ayrıca il başkanlarını ziyaret etmek neden siyasi bir seçim süreci olsun , hatta kaç yıldır gazetecilik yapan biri olarak bunu en iyi senin ayırt etmen gerkirdi. belediye başkanlığı ya da milletvekili seçimlerinde kendi partin veya ittifak dışından bir partiyle görüşmek pek mümkün değil ve hoş olmayan bir durum ama ticaret odası gibi bir kurum kentte tüm kurumnlarla iletişim halinde olmak zorunda. bilmem anlatabildim mi bu da benim bakış açım, snein de yorumlarına ve analizlerine saygı duyuyuorum ama bakış açını genişletmeni tavsiye ederim. vesselam…