Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Sebahattin Aydın

Kocaeli siyasetinde yeni moda!

Kongreler neden yapılır?

Seçim neden olur?

Başkan seçmek için.

Siyasette antidemokratik bir yapı mevcut.

AKP, MHP ve Saadet Partisi’nde artık atamayla başkan seçiliyor.

MHP, eskiden en hareketli kongrelerin yapıldığı partiydi.

İYİ Parti’nin kurulmasıyla MHP teşkilatlarında siyaset yapan isimler mevcut isimler oldu.

Onun dışında başkanlık yarışına kimse yeltenmedi.

Genel merkezin de il teşkilatının da işine geldi.

Mevcut başkanlar yeniden ilçe başkanı olarak atandı.

***

AKP’de zaten atama kültürü var.

Öyle iki üç adaylı yarıştan korkuyorlar.

Parti bölünür sanıyorlar.

Adı üstünde parti içi seçim bu.

Nereye gidecekler Allah aşkına?

AKP’de tüm kongreler tek adaylı olsa da pandemide bile salonlar ağzına kadar dolduruluyor.

O da enteresan.

Kongrelerde herkes gülerek pozlar veriyor.

Fotoğraflar çekiliyor.

Seçim falan olmadığı için herkes rahat.

Bunu ben en başından beri eleştiriyorum.

Sanırım mantığım pek kabul edemiyor bu durumu.

Neden kongre?

Kararlar alınması için mi, hiçbir yetkisi etkisi olmayan delege seçmek için mi?

Anladım aslında formaliteden ama işte neyse…

SAADET BAŞKAN ATIYOR SONRA KONGRE YAPIYOR

Saadet Partisi de parti içi biat partisi.

Demokrasi falan pek dert değil.

Saadet Partisi Derince İlçe Başkanı bugün değiştirilmiş.

İbrahim İlhan’ın görevi, Latif Gökhan Durtaş’a verilmiş.

Durtaş ilerleyen günlerde partiyi kongreye götürecekmiş.

Bu nasıl iş ben anlamıyorum.

İlçe başkanını atayacaksanız neden kongre yapılıyor?

Gerçekten ilginç yapılar.

Siyasi partilerde tabanın biraz daha diri olması lazım.

Başkaldırı değil ancak bu kadar yok sayılmanın bir tepkisi olmalı.

Genel merkezde iki kişinin ağzından çıkan her kelime emir sayılmamalı.

Askeri dikta rejiminde miyiz biz?

Siyasi partilerin varoluş amacı nedir?

Varoluş amaçlarıyla çelişiyorlar.

Bilmiyorum ben mi yanlış düşünüyorum…

AKP’DE HİÇBİR VİCDANLI HAREKET CEZASIZ KALMAZ

İzmit Belediyesi AKP Grup Başkanı görevini sürdürürken grubundan farklı bir karar veren Mustafa Soydabaş, başkanvekilliği görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.

Özetle; tramvay çalışmaları esnasında iş yerleri yıkılan iki esnafa ruhsat verilmemişti.

AKP’li Meclis Üyesi Engin Uçar da mecliste bu iki esnaf için ruhsat alması için önerge vermişti.

AKP Grubu buna karşı çıkmış.

Soydabaş ise çekimser kalmıştı.

AKP’nin oyları önergenin geçmesini engelleyememişti.

Soydabaş, Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi İmar Komisyonu Başkanlığı görevini de bırakmıştı.

Ancak Soydabaş, Belde A.Ş.’de de yönetim kurulu üyesiydi.

Bağımsız Kocaeli’den Uğur Enç, Soydabaş’ın Belde A.Ş. yönetiminden de çıkarıldığını haberleştirdi.

Gördüğünüz gibi AKP’de hiçbir vicdani karar cezasız kalmıyor.

Partinin beyni sayılan Soydabaş’a neler yaptılar.

Bu işlere yeniden girdiğine nasıl pişmandır.

BU İŞ NİYE BÜYÜKAKIN’A KADAR BEKLEDİ?

1999 Gölcük Depremi.

Kocaeli’de onarılması büyük yaralar açtı.

Üzerinden 21 yıl geçti.

Giden canın acısı da gider mi?

Azalır ama gitmez…

Peki Kocaeli böyle büyük bir yıkımın ardından önlem aldı mı?

21 yıl geçti.

Dile kolay.

Ama Kocaeli’de hasarlı binaların yıkımı bile yapılamadı.

Kocaeli’de orta hasarlı ve ağır hasarlı toplam 1400 civarında yapı var.

Kentte Bunların 28’si ağır hasarlı, diğerleri orta hasarlı. Ağır hasarlılarla ilgili gereken kararlar alındı ve yıkım çalışmaları başladı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, işin başında.

Peki Büyükakın’a gelene kadar bu işler neden bu kadar ötelendi.

Neye güvenildi?

Bu zamana kadar memleketi yönetenlerin ilk eğileceği konu bu değil miydi?

Belediye başkanları, kenti yönetenler hep birsonraki döneme güvenmiş.

SGK borcu mu var? “Ötele gitsin.”

Vergi borcu mu var? “Bir sonraki öder.”

Depremden kalan konut mu hasarlı? “Ağır iş sonra yaparız”

Mantık böyle işlerse yandık.

İşte depremden sonra yıkılmayan o hasarlı binalar da bunun kanıtı.

Bir binanın çökmesi onlarca cana mal olacak.

Olan yine fakir fukaraya olacak.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ