Köpek!

Gece saat 1’de fark ettim.

Normalde uyumamışsam mutlaka haberleştirip kaydederdim.

Asayiş dışındaki pek çok haberi ilk defa Bağımsız Kocaeli’den okumanızın sebebi de bu.

Gece yarısında yatıyor, sabahın 6’sında kalkıyoruz.

Her gün Resmi Gazete’yi, resmi ihale ilan platformu EKAP’ı, bakanlıkların ve il müdürlüklerinin duyuru sayfalarını takip ediyor Kocaeli ile ilgili verilen önemli kararları haberleştiriyoruz.

TBMM tutanaklarını okuyoruz.

TBMM’ye sunulan soru önergelerini ve cevaplarını danışmanların berbat Türkçeleri ile servis etmelerini beklemek yerine meclis sitesinden takip ediyor, yazıyoruz.

Dün gece 1’de okuduğumda çok sevindim.

Kocaeli’nin metro projesine onay verilmişti.

Resmi Gazete’de yayınlanmıştı.

Ancak bunu yazacak dermanım yoktu.

Sabahın 4’üne kadar uyumadım.

Fakat çalışamadım da.

Büyük bir sinir harbi ile baş başayım.

Sadece ben de değil, bütün bir mahalle aynı halde.

Şu videoya lütfen bir bakın…

Hemen her akşam bu haldeyiz.

Sokak köpekleri tarafından esir alınmış durumdayız.

İzmit Belediyesi görevini yapmıyor.

Köpekleri toplamıyor.

Kısırlaştırmak için büyükşehirin tesisine götürmüyor.

Sonucu ortada.

Sadece bizim mahalle de böyle değil.

Yahyakaptan’dan tutun da Kuruçeşme’ye kadar bütün bir ilçeyi sokak köpekleriyle doldurdular sanki.

Toplama ve kısırlaştırma olmayınca çok hızlı bir şekilde ürediler.

Ben defalarca yazdım.

İlk yazdığım köpeklerin torunlarının torunları oldu.

Sorun giderek büyüyor.

İnsanlar soruyor “Ne yapacağız?”

“Çok basit” diyorum, “Sana bunları yaşatanlara bir daha oy vermeyeceksin.”

Yapılabilecek tek eylem bu şu anda İzmitliler için.

Başka bir çözüm ben göremiyorum.

*

Gelelim güzel habere.

Eminim bugün hemen herkes bu konuyu yazacaktır.

Metro şöyle tatlı olacak, metro böyle tatlı olacak diyeceklerdir.

Gerçekten de bu kentin metro hasreti çok uzun yıllardır devam ediyor.

Tramvaya bakın, nasıl dolu, nasıl kullanışlı.

Çok ama çok uzun yıllar tramvay diyerek oyalanmıştık.

Fakat o günler hemen unutuldu.

İnsanlar sonuca kilitlendi.

Metro işinin de çok kolay olacağını düşünmüyorum.

Metro bir gül bahçesi.

Dikeni bol olacaktır.

Fakat tamamlandığında yaşanan sorunların hiçbir önemi kalmayacak.

60 milyar TL’lik bir maliyet ön görülüyor.

3 etapta yapılması planlanıyor.

Ben birkaç ay önce Tahir hocanın konuyla ilgili sürekli Ankara’da temaslarda bulunduğunu duymuştum.

Süreç baltalanmasın diye yazmadım.

Gece Resmî Gazete’de yayınlandığında da takatim yoktu, yazamadım.

Sabah 7’de Sebahattin haberleştirmiş.

Diğer gazetelerden saatler önce kamuoyuna duyurmuşuz.

Haberi atlatmışız.

Ne mutlu…

*

Şu yazıyı yazıyorum ama inanın uykusuzluktan yazdığımı çok da anlamıyorum.

Velhasıl dostlar bir yanda sokak köpekleri büyük bir sorun olarak beklerken bir yanda da bu kente büyük bir yatırım kazandırılıyor.

Şimdi birileri çıkıp da “teleferik” filan diyebilir.

Aldığım haberlere göre 29 Ekim’de yapılması planlanan açılış birkaç gün ertelenecekmiş.

Sebep son günlerdeki yoğun yağışlar.

3 direk kalmış sadece.

O 3 direğin montajı 2’şer gün sürüyor.

Yaklaşık birer hafta ise aralarındaki çelik halatların gerilmesi ve montajı sürüyor.

Yağış olunca direk temelleri atılamamış, çalışma yapılamamış.

Geç olsun da, güç olmasın diye düşünüyor büyükşehir yöneticileri.

Alel acele açılış yapmak yerine kış sezonunda sorunsuz hizmet verecek bir projeyi hayata geçirmek istiyorlar.

Ben bugünlerde “teleferik yetişmedi” diyenleri art niyetli görürüm.

Metro müjdesini gölgelemekten başka bir şey düşünmüyordur onlar.

Hoş deseler ne olacak?

Sezon başladığında teleferiğe binen vatandaşlar yağışlar nedeniyle yetişmeyen açılış tarihini mi hatırlayacak yoksa 50 yıllık teleferik hayalinin gerçekleştiğine mi?

*

Uyumadan şunu da diyeyim, bu kent Ak Parti belediyeciliğinin proje üreten yüzüne hasret kalmış.

Yıllarca Karaosmanoğlu diktasında oyalanan, Ankara’ya ödediği vergilerin karşılığını yatırım olarak alamayan Kocaeli son dönemde yatırım anlamında şaha kalkmış durumda.

Devasa millet bahçeleri, Gebze Metrosu, Akçaray’ın yeni etapları, Yürüyüş Yolu’nda koca bir cadde kapatılarak yapılan radikal değişiklik, Milli İrade Meydanı, Cedit-Gölcük-Barbaros kentsel dönüşümleri, teleferiği, metrosu, Kitap Fuarı gibi devasa organizasyonları, ödenen hazine borçları, kasadaki yüzlerce milyon lirası, iade edilen fazlaca kiralık araçları, satılan lüks makam araçları, tasarruf tedbirleri…

Bunlar bir çırpıda aklıma gelenler.

Başkanlar çıkıp helallik isteyecek olsa, bu kent en içten duasını Tahir Büyükakın’a edecek gibi duruyor.

İzmit’teki sokak köpekleri mi?

O sorun da bir gün çözülür elbet.

Bugün olmazsa, yarın.