Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Lahana ve soğan

Herkes siyasete kilitlenmiş durumda.

Televizyonlar, internetten yayın yapan yeni medya kuruluşları, kahvede/sokakta vatandaş…

Bu işten ben çok sıkıldım.

O sebeple bugün lahana ve soğandan bahsedeceğim.

Kentimiz malum, Roma İmparatorluğu’na başkentlik yapmış, sadece Avrupa’nın değil, yeryüzünün önemli tarih merkezlerinden biri.

Bu tarihin üzerinde yaşayanlar olarak biz hiçbir adım atamamışız, tarihi koruyamamışız…

Çıkan sütunların, tapınaklar, saraylar hep çakıl taşı olmuş.

Kurtarabildiğimiz eserler yorganda pire kalır.

Bizim saygı göstermeyişimiz, bizim koruma altına almayışımız kent tarihine yok saymıyor elbette.

Şükür, hala yazılı kaynaklarımız, Roma dönemine ve daha eskilerine ait günümüze kadar gelen anlatılarımız var.

Onları okuyarak, onları anlatarak tarihimizi yaşatmaya çalışıyoruz.

‘Kent tarihi, ders bir’ diyerek devam etmek gerekiyor şimdi. Diocletianus… İzmit’te gelmiş geçmiş en önemli isim.

245 yılında doğdu, 312 yılında öldü.

20 Kasım 284 ile 1 Mayıs 305 tarihleri arasında Roma imparatoru olarak görev yaptı

 Eski adı Nicomedia olan İzmit’i, Roma’nın başkenti yapan Diocletianus, 305 yılında kentimizden adeta kaçtı.

Ağır bir hastalık geçirdiğini öğrenen Diocletianus, Dalmaçya’da bulunan, Adriyatik denizi kıyısındaki Salona’ya gitti.

Burada lahana yetiştirmeye başladı. İmparator görevini bırakıp emekli olduktan sonra ülke yönetiminde sorunlar yaşandı.

Roma İmparatorluğu’nun üst düzey görevlileri Diocletianus’u göreve dönmesi için ikna etmeye çabaladı.

Defalarca Dalmaçya’ya giden Romalılar imparatoru yeniden İzmit’e dönmeye, yönetimin başına geçmeye ikna edemedi.

Her gelen Romalıyla yakından ilgilenen Diocletianus, “Salona’da ellerimle yetiştirdiğim sebzeleri görseniz böyle girişimde bulunmayı asla düşünmezsiniz” diyerek taleplerin tamamını reddetti.

Lahana için imparatorluğunu ve İzmit’i elinin tersiyle bir kenara iten Diocletianus’u görmek isteyenler maalesef kentimizde göremezler.

Roma’nın başkenti İzmit’ten çıkarılan pek çok eserin yok olduğunu söylemiştik.

Yok olmayan eserlerin büyük bir kısmı ise İstanbul’a kaçırıldı.

İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

Diocletianus heykelinin baş kısmı da o müze de yer alıyor.

Yolu düşenler, İzmit’e değer katan üstat Diocletianus’a uğrasın, kentlilerin selamını iletsin…

*

Gelelim soğana…

Bir dönem Türkiye’de hızla yükselen soğan fiyatlarının önüne geçilemiyordu.

Durum şimdi de pek farksız değil.

Soğan depolarına düzenlenen baskınlar ve ithalat süresinin uzatılması da fiyatlara etki etmedi.

Her geçen gün artan soğan fiyatları sadece birkaç yıl önce değil yıllar önce Osmanlı’da da büyük bir dertti.

Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nden edinilen bilgilere göre soğan stokçuluğu özellikle Kocaeli bölgesinde yaygındı.

Osmanlı döneminde de bugüne benzer yollarla depolanan soğanlar, daha fazla kar elde etmek isteyen aracılar nedeniyle karaborsaya kadar düşmüştü.

Arşivlerde yer alan belgeler arasında Kocaeli’de soğan karaborsası oluşturmak isteyenlere karşı alınacak önlemleri içeren özel emirler var.

31 Ağustos 1800 tarihli Osmanlıca bir belgede İzmit Mutasarrıfı’na “Memlekette soğan fazlasıyla üretilmesine rağmen bir takım kişilerin İzmit ve civarındaki iskelelere getirilen soğanları toplayarak, yüksek fiyatla piyasaya sürdükleri anlaşıldığından İzmit, Değirmendere, Kazıklı ve Başiskele iskelelerine getirilen soğanların satılmayarak, tamamının İstanbul’a nakledilmesi” emrediliyor.

Bir başka belge ise 25 Nisan 1789 yılına ait. Söz konusu belge İzmit ve Karamürsel kadılarına gönderilmiş. Kadılara verilen talimatta, “İstanbul’un şiddetle ihtiyacı olduğu kömür, odun, peynir, soğan ve sairenin her kimin yedinde bulunursa bulunsun alınarak gönderilmesi ve teferruatı hakkında İzmit ve Karamürsel kadılarına bilgi verilmesi” ifadeleri yer alıyor.

1916 tarihli bir belgede ise Kocaeli, bugün halen soğan deposu olarak bilinen Bursa Gelibolu ve Karacabey’le birlikte anılıyor. Osmanlı’nın soğan ambarı olarak görülen Kocaeli’de yaşanan sıkıntı nedeniyle Ordu’ya soğan gönderilemeyeceği belirtilerek, “Bursa, İzmit, Gelibolu ve Karacabey’de soğan kalmadığından Ordu’nun soğan ihtiyacının karşılanamayacağı” bildiriliyor.

Kocaeli’de özellikle merkez ilçe İzmit tarımın geliştiği bir bölge olarak öne çıkıyor.

İzmit Ovası’nda soğan yetiştiriciliğinin geliştirilmesi amacıyla 21 Ocak 1923’te, cumhuriyetin ilanından yalnızca 3 ay önce özel bir kararname yayınlanıyor.

Söz konusu kararnamede “İzmit’te soğan ziraatının geliştirilmesi için İstanbul’dan ithal edilecek tohumluklardan gümrük vergisi alınmaması” kararı kamuoyuna duyuruluyor.

Cumhuriyetin ilk yıllarında soğan üretim merkezi olması planlanan İzmit’te şu anda tarım üretimi neredeyse sona erdi.

1950’li yıllarda başlayan sanayileşme hamlesinin merkezi konumunda olan kent kısa sürede yüzlerce fabrikayı 1. sınıf tarım arazilerine konuk etti.

Sanayi üretimi yükselirken, tarımsal üretim sona erdi.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ