Ne mübarek kavram.

Ne güzel bir yakınlık.

Benim de yakın zamanda iki yeğenim oldu.

Öyle tatlılar ki maşallah; bahtları güzel olsun.

Hayatlarını bolluk ve bereket içerisinde geçirmelerini isterim.

Nasıl istemeyeyim?

Evlat yarısı gibi bir şey yeğen dediğin.

Ama yeğenlerimin başkalarının hakkına girerek iyi hayatlar yaşamalarını istemem.

Allah helal bir kazançla inşa edilen yaşam nasip etsin.

***

Yeğenler çoğu zaman sansasyonel şekilde gündeme gelir.

Özellikle siyasetçilerin yeğenleri, işe girmeleri, torpilleri, aldıkları işlerle sık sık manşetlere taşınır.

Dün muhalefette olup bugün yönetenler;

dünün yönetenlerinin yönetim tarzına yönelik en ağır eleştirileri yapanlar,

yönetmeye başlayınca aynı hataları yapıyor.

Bunun da yüzlerce örneği var.

O nedenle bir şeyle sınanıp geçmek önemli olan.

Sınanmadan “Yapmam”, “Etmem” demek en kolayı.

Dün İzmit Belediye Meclisi’nde çok önemli konular tartışıldı.

AK Parti Grup Başkanvekili Muharrem Tutuş’un denetim raporlarına yönelik değerlendirmelerinde zaman zaman tansiyon yükseldi.

Dün iftar saatine kadar meclis devam edince yazıyı da bugüne bıraktım.

***

Doğrudan teminle 50 milyon TL’lik piyasaya iş verilmesi AK Partililerin en çok üzerinde durduğu şeydi.

Ben bu doğrudan temin meselesinde adaletli yorum yapmak gerektiğini düşünüyorum.

Bir iş planlıyorsunuz;

İhaleye çıkıyorsunuz ekonomik koşullar nedeniyle firmalar ihalenize katılmıyor.

İşin bedeli 10 milyon TL olsun.

Ne yapacaksınız?

Bir firmayı davet edeceksiniz.

Dolayısıyla doğrudan temine yazılacak bu rakam.

AK Partili mevcut ilçe belediyelerinde bu rakam çok daha fazla.

***

Meclisin asıl önemli konusu ise Muharrem Tutuş’un öne sürdüğü, İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in öz yeğenine 1.5 milyon TL iş vermiş olduğu iddiasıydı.

Bilindiği gibi Fatma Hanım, göreve gelmeden ve geldikten sonra akrabalarını işe alan AK Partili meclis üyeleri deşifre etmiş ve birçoğunu işten çıkarmıştı.

Bu isimler geri belediyeye dönse de o zaman bir duruş sergilemişti.

AK Partililerin iş verdiği firmalar deşifre edilmişti.

Ahlaki ve vicdani olanla hukuk her zaman aynı paralel üzerinde değildir.

O nedenle Fatma Hanım’ın aldığı kararlar vicdan terazisinde yanlış değildi.

Fatma Başkan’ın asıl sınavı işte o kararları aldığı, yandaşları deşifre ettiği zaman başladı.

Neden?

Çünkü 5 sene adım adım izlenecek, yaptıkları not alınacaktı.

***

Dünkü mecliste Tutuş’un, Hürriyet’in yeğenine iş verdiği iddiası sonrası gözler Fatma Başkan’a çevrildi.

Tutuş, “Haberiniz yok mu?” dedi.

Fatma Başkan “Yok” dedi.

Tutuş, şirket adı söyledi.

Yeğeni telefondan gösterdi.

Ardından Fatma Başkan “İnceleteyim” dedi.

Şimdi AK Parti’liler ve kamuoyu inceletmesini bekliyor.

Bu iddialar gerçek mi?

Eğer gerçekse AK Parti ve CHP’nin usulde, yönetimde, yöntemde, işe alımda ve ihalelerde aynı değerler üzerinde buluştuklarını anlayacağız.

Meselenin adalet, değer ve etik değil; kimin yandaşının kimin yeğeninin kazandığı olduğu aşikar olacak.