MHP’de delege olsanız ne olmasanız ne?

MHP’nin AKP’yle ortaklığı sonrası çok şey değişti.

MHP’lilerin dünyaya bakışı farklı yöne çevrildi.

Bununla birlikte AKP’yi milliyetçi bir parti yaptılar.

Birbirlerinden oldukça etkilendiler.

Her iki taraf da bazı noktalarda değişime gitti.

AKP’de tek adaylı kongre geleneği var.

Burada delege değil genel merkez belirleyici.

Laf olsun diye de yıllarca kongre yaptılar.

Genel merkezin atadığı ilçe ve il başkanlarını sandık kurup bir dele delegeye seçtirdiler.

Zaten tek aday.

Delegeye “Buna oy vereceksiniz” diyorlar.

***

Çok adaylı kongrelerin partisi MHP’de de durum buna döndü.

Heyecanlı ilçe kongreleri geride kaldı.

Kıyasıya parti içi mücadele devri sona erdi.

MHP, AKP’den tek adaylı kongre yapmayı miras aldı.

Genel merkez ilçe başkanını atıyor.

Sonra kongre yapılıp “Bunu seçin” deniyor.

Hiçbir hükmü olmayan delegelik makamı ise gidip tıpış tıpış oy veriyor.

Bu tiyatrodan başka bir şey değil.

Madem genel merkez atama yapıyor, delegeyi neden sandık başına çağırıyorsunuz?

***

Yıllarca AKP’ye yönelik bu eleştirim artık MHP için de geçerli.

Hafta sonu MHP, Kocaeli’de 12 ilçe kongresi yaptı.

12 ilçe kongresi iki günde yapıldı.

Olsun diye, desinler diye kongre yapılması buradan belli.

Sonra o delege listesine yazılmış bu yazılmamış tartışması var.

Delege olmanın gerçekten bir önemi var mı?

Bunu delege seçilenleri önemsizleştirmek için yazmıyorum: Delegeye bir iş kalmıyor ondan yazıyorum. Yoksa delege olan isimler kendi özelinde önemli, kıymetli kişilerdir. Meselemiz kişiler değil.

Bir belirleyiciliği, bir seçiciliği kaldı mı?

İl ilçe başkanlarının yakınları ve akrabalarıyla dolu listelerde olsanız ne olur almasanız ne olur?