Rant nedir? Bir Gölcük Belediyesi hikayesi…

Çok uzun bir yazı olacak bu.

Hani şöyle oturup ağdalı cümlelerle anlatsam orta karar bir fasikül çıkabilirdi aslında.

Yahut küçük bir el kitabı hazırlanabilirdi.

“Rant nedir, belediye ranta nasıl göz yumar, nasıl ortak olur…”

Bir kitap başlığı için uzun.

“Rant nedir, nasıl oluşturulur” desem daha kısa ve olacak diye düşündüm.

Net ve yerinde.

İçerisinde bahsetmek için diğer can alıcı başlıkları bölüm başlığı gibi yazacağım.

Pek çok farklı başlıkta, akıcı olacağını düşündüğüm bir rant hikayesi okuyacaksınız birazdan.

*

Araya hatır gönül koyan çok dostum oldu bu süreçte.

Kocaeli küçük bir kent.

Herkesin birbiri ile ortak tanıdıkları var.

Ancak bu olay bana anlatıldıktan sonra geri dönüşü yoktu.

Daha önce haber yaptığım için eşimle dahi çok büyük tartışmalar yaşadığım oldu.

Söz konusu haber olduğunda akşamları uyku girmiyor gözüme.

Ben sadece vicdanıma hesap veriyorum.

Bunları yazmasam ömür boyu içimde bir sızı taşıyacaktım.

Dostlarımın bu anlayışla yaklaşmasını umut ediyorum.

*

Ben normalde köşe yazılarımı çok yüksek tempolu tekno müzikler yahut çok sert metal müzikler eşliğinde yazarım.

Ancak bu defa günler süren bir çalışmanın eserini ortaya koyuyorum.

Biraz huzur arıyorum sanıyorum.

Bu sebeple Johann Sebastian Bach’ın BWV 988: Aryası eşliğinde kaleme alıyorum.

Elbette Golberg Varyasyonları…

Okurken siz de açın bir yandan, eşlik etsin…

*

Konumuz Gölcük Hisareyn’deki kaçak/gecekondu lojistik depolama alanı.

Günler öncesinden gelen bir ihbar sonucu ulaştığım belge ve bilgiler akıl alır gibi değil.

Kısa özet şöyle.

İthal ve ihraç edilen otomobiller için bir depolama ihtiyacı var Türkiye genelinde.

Kocaeli’de de Gölcük Ford Otosan Fabrikası’nın yeterli depolama alanı yok.

Birileri bunu fark ediyor ve tezgahı kuruyor.

Lojistik depolama alanı olmadığı için fabrikaya yakın köylerden biri olan Hisareyn merkez seçiliyor.

Bölgedeki büyük bölümü Toprak Koruma Kanunu ile koruma altına alınmış tarım arazilerinden oluşan araziler seçiliyor.

Etrafındaki konut imarlı birkaç parsel de işe dahil ediliyor.

Belediye konut ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanan İmar Kanunu’nun 37. Maddesi’ne göre bu arazilere otopark çalıştırma ruhsatı veriyor.

Ancak bölgede bir otopark yok.

Bir lojistik tesis var.

Kaçak.

Tarım alanlarına cüruf dökülerek zarar verilmiş.

Üzerine beton serilmiş.

Yemyeşil bir köyün adeta içinden geçilmiş…

Gölcük’teki gecekondunun aylık rantı kaç bin dolar?

Ortada çok büyük bir rant var.

Araç başına günlük minimum 2-3 dolar kira alındığı konuşuluyor.

Gölcük Hisareyn’deki tesisin araç kapasitesinin 5 bin civarı olduğu konuşuluyor.

Aylık on binlerce dolar kira getirisi var yani.

Kocaeli’de bu rakamları aylık bazda 100 bin doları geçen geliri elde eden sanayi kuruluşları yok.

Tarım arazilerinin aylık kiraları da anlayacağınız üzere böylesi rakamların yanına ulaşamıyor.

Birileri çıkıyor, Hisareyn’deki arsaları topluyor, Gölcük Belediyesi’ni ranta ortak ediyor ve yasal olarak verilmemesi gereken otopark ruhsatı ile yasal olarak işletemeyeceği lojistik tesisi çalıştırmaya başlıyor.

Peki Gölcük Hisareyn’deki bu tesis kimin?

Hisareyn’deki gecekondu lojistik tesisi kimin?

“Gölcük Hisareyn’de 5 bin araçlık bir otopark var. Tarım arazilerine yapmışlar. Bir araştır istersen…”

Gelen ihbar sadece bu üç cümleyi içeriyordu.

İlk olarak çalışma arkadaşımız Aziz Muhammet Ulubaş’ı Hisareyn’e yönlendirdim.

“Bir bak bakalım, bulabilecek misin” dedim.

Nasıl bir alan, nasıl bir yer bilmiyordum.

Aziz’in bulup bulamayacağından dahi emin değildim.

Derken öğlene doğru fotoğraflar geldi.

Tam olarak nerede olduğunu tespit ettim.

Ancak büyüklüğünü çıkaramadım.

Tapu kadastronun internet sitesine girdim ve söz konusu parsellerin durumuna baktım.

Tarla olarak gözüküyordu.

İlk başta Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin imar haritasına bakmak aklıma gelmedi.

Tarla üzerine kaçak lojistik tesis inşa edildiğini yazdım.

Ertesi gün hemen ses geldi.

Olayın üzerine gitmemem istendi.

Söz konusu arazilerin konut imarlı olduğunu ve Gölcük Belediyesi’nden otopark ruhsatı alındığını söylediler sadece.

Otopark çalıştırma ruhsatını sadece 513 ada 19 parsel için gördüm.

Belediyenin ruhsat verdiğini ilk olarak burada öğrendim.

Haberi yazdıktan hemen sonra birileri olayın üzerine gitmememi söyleyince araştırmalarımı derinleştirdim.

Gölcük Belediye Başkan Yardımcısı K. K., Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in selamlarını da ileterek ziyaretime geldi.

Bu ziyarete ileride değineceğim.

Bu ziyarette K. bey bana söz konusu işin ne kadar yasal olduğunu anlattı.

Bunları anlatırken bir takım evraklar sundu.

Kanun maddeleri ile filan işi boğuntuya getirdiğini hissettim.

Birkaç evrakı da bana bıraktı.

Bu evraklardan birinde Karakuş Lojistik firmasının ismi vardı.

Araştırmaya devam edebilmem için çok iyi bir noktaydı.

Devam ettim.

İzmir’den Kartepe’ye büyük bir rant hikayesi

Karakuş Lojistik Nakliye Otomotiv İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi…

Bu şirket nedir, neyin necisidir bakarken Oral Karakuş ismine ulaştım.

Mart 2020’de ay başında şahıs şirketi olarak İzmir’de bir şirket kurmuş Oral Karakuş.

Mart ayının sonunda şirketin yüzde 50’sini Serkan Kara’ya devretmiş ve şirketi şahıstan Limited Şirkete çevirmiş.

2 yıl sonra Serkan Kara’nın yüzde 50 payı, Oral Karakuş’un eşi Melek Karakuş’a geçmiş. Şirket aile şirketi olmuş.

2023 yılı temmuz ayında şirketin sermayesi 50 bin liradan 1.5 milyon liraya çıkarılmış.

Bu sermaye artırımının hemen ardından şirket İzmir’den apar topar Kocaeli Kartepe’ye taşınmış.

Alelacele aynı ay içerisinde 3 tane de şube açmışlar.

Bu şubelerden birine Hatay’dan, birine Konya’dan, bir diğerine de Yozgat’tan şube müdürleri atamışlar.

Bu müdürlerin memleketleri değil, yerleşim yerleri bu iller.

Kağıt üzerinde göstermelikler anlayacağınız…

1 yıl sonra, Eylül 2024’te şirketin neden Kartepe’ye taşındığı anlaşılıyor.

Hüsnü Merttürk şirketin yüzde 50 hissesini, Oral Karakuş’un bütün payını satın alıyor.

Şirket 2 ortaklı hale geliyor.

Melek Karakuş ve Hüsnü Merttürk.

Bu pay devrinden sadece 1 ay sonra Melek Karakuş hisselerinden bir kısmını daha Hüsnü Merttürk’e devrediyor.

Şu anki ortaklık durumu 1.500 paydan 1.050’si Hüsnü Merttürk’te. 450 pay ise Melek Karakuş’ta.

İşte bu şirketin şubelerinden biri de Hisareyn’de.

Söz konusu kaçak/gecekondu, Gölcük Belediyesi’nin göz yumduğu, aylık binlerce dolar kazanan lojistik depolama alanını işletiyor.

Bu görüntülere yürek dayanmaz!

Oral Karakuş’u incelerken sosyal medya hesaplarında söz konusu kaçak/gecekondu lojistik depolama alanıyla ilgili videolara denk geldim.

Betonlar dökülürken filan onlarca video var.

Ancak bir video var ki durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Ben izlerken gözlerim dolu.

Hisareyn’i katletmeden önceki görüntüleri paylaşmış Oral Karakuş.

Yemyeşil bir arazide “Geliyor, gelmekte olan” yazısıyla.

O görüntüleri de buraya bırakıyorum.

Gölcük Belediyesi bakın nasıl suç işlemiş..!

Peki Gölcük Belediyesi bu suça nasıl ortak olmuş?

Bu işin ne kadar içindeler?

Gölcük Belediye Başkan Yardımcısı K K.’nin ziyareti ve anlattıklarıyla devam edeyim şimdi.

Geçtiğimiz hafta boyunca elde ettiğim her yeni bilgiyi kaleme aldım.

Sonra baktım peşi sıra çok şey geliyor, ben de sürekli araştırıyorum, birkaç gün ara verdim ve biriktirdim.

İşte o arada Gölcük Belediye Başkan Yardımcısı K. K. ziyaretime geldi.

Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer’in selamlarını iletti.

Ve anlatmaya başladı.

“Burada bir tarım arazisi söz konusu değil. Biz konut arazilerine otopark ruhsatı verdik. İmar Kanunu 37. Maddesi’nde buna izin vereceğimiz belirtiliyor” dedi.

İmar Kanunu 37. Maddesi’nin sadece ilgili kısmını bana gösterdi.

O kısımda şöyle yazıyordu;

“Yapılaşmamış parseller, parsel maliklerinin muvafakati, araç giriş ve çıkışlarının trafiği aksatmaması, ve ilgili idaresinden izin alınmak kaydıyla, zemini geçirimli malzeme ile kaplanarak ve gerekli işaretlemeler yapılarak, yapı kapsamına girmeyecek şekilde otopark olarak işletilebilir.”

K. K. ayrıca devasa lojistik tesis alında 55 dönüm arazide her bir parsele ayrı ayrı otopark çalışma ruhsatı verdiklerini söyledi.

Nedenini sordum, yarın biri kiralamadan vazgeçerse diğer arazilerin devam etmesi için böyle bir yola başvurduklarını ifade etti.

Israrla tek bir tesisin, tek bir çalışma ruhsatı olması gerektiğini anlattım.

Burası tek bir lojistik tesis.

Tek bir girişi var.

“Ayrı ayrı ruhsat olmaz” dedim.

Dinlemedi.

Kendi söylediğinin doğru olduğunda ısrar etti.

K. K.  gittikten sonra İmar Kanunu’nun 37. Maddesi’ni açtım okudum.

Yetmedi yönetmeliklere daldım.

Günlerce okuma yaptım.

İmar Kanunu 37. Maddesi aslında çok açık.

Bir bölgede, konutlar için otopark ihtiyacı var ise o bölgedeki konut arazisinde otopark yapılabileceğini belirtiyor bu madde.

Yasaların etrafından dolaşarak hiçbir ihtiyaç olmamasına rağmen Hisareyn’e otopark adı altında kaçak lojistik inşa edilmesine göz yumuyor Gölcük Belediyesi.

Üstelik bunu canla başla savunuyor.

Akıl alır gibi değil.

Bana gösterdikleri 37. Maddenin sınırlı kısmında dahi zeminin geçirimli malzeme ile kaplanabileceği yazıyor.

Adamlar 55 dönüme beton dökmüşler.

Beton.

Betonun geçirimli bir malzeme olmadığını ben biliyorum.

Gölcük Belediyesi’nin imardan sorumlu başkan yardımcısı K. K. bunu bilmiyor mu?

Çocuk mu kandırıyorlar?

İmar Kanunu 37. Maddesi’ni de buraya bırakıyorum.

Losijtik tesis için değil, ihtiyaç halinde mahallelerdeki otopark için olduğu biraz daha net anlaşılsın…

“Otoparklar:

Madde 37 – İmar planlarının tanziminde planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçlar gözönünde tutularak lüzumlu otopark yerleri ayrılır.

Otopark ihtiyacı bulunan bina ve tesislere lüzumlu otopark yeri tefrik edilmedikçe yapı izni, otopark tesis edilmedikçe de kullanma izni verilmez.

Kullanma izni alındıktan sonra otopark yeri, plana ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak başka maksatlara tahsis edilemez. Bu fıkra hükmüne aykırı hareket edildiği takdirde ilgili idarece yapılacak tebligat üzerine en geç üç ay içerisinde bu aykırılık giderilir. Mülk sahibi tebligata rağmen müddeti içerisinde gerekli düzeltmeyi yapmaz ise, belediye encümeni veya il idare kurulu kararı ile bu hizmet ilgili idarece yapılır ve masrafı mal sahibinden tahsil edilir.

1. (Ek fıkra:4/7/2019-7181/11 md.) Yapılaşmamış parseller, parsel maliklerinin muvafakati, araç giriş ve çıkışlarının trafiği aksatmaması ve ilgili idaresinden izin alınmak kaydıyla, zemini geçirimli malzeme ile kaplanarak ve gerekli işaretlemeler yapılarak, yapı kapsamına girmeyecek şekilde açık otopark olarak işletilebilir.” denilmek suretiyle otopark yeri ayrılması ve uygulamada dikkat edilmesi gereken hususlar düzenlenmiştir.”

Gölcük Belediyesi’ni K. K. mi yönetiyor..?

Bir iddia var, belediyeyi K. K. yönetiyor diye.

Beni ziyarete geldiğinde ben mazbut birini gördüm.

Ancak bu ülkede başımıza ne geldiyse mazbut görünenler yüzünden gelmedi mi?

K. K. “İmarla ben ilgileniyorum” dedi.

Bana sadece 3 belge bıraktı.

Bu belgelerden birinde suçlarını itiraf ediyorlardı.

Tarım arazilerinin tespit edildiği yazıyordu o belgede.

İfadeler aynen şöyle; “Otopark/parklanma olarak izin ve çalışma ruhsatı verilen taşınmazların güneyinde bulunan Hisareyn Mahallesi 555 ada 3, 4, 5, 6, 7 numaralı taşınmazlar Tarımsal Niteliği Korunacak Alan kullanımında kalmakta olup, Kocaeli Valiliğiİl Tarım ve Orman Müdürlüğünce Toprak Koruma Kanuna aykırı kullanım tespit edilerek tapu kayıtlarına şerh koyulmuş olup, Kocaeli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün denetim raporu ile yerinde incelemeler yapılarak yasal süreç başlatılmıştır.”

Şu arazilere bir de ben bakayım dedim.

Drone aldım yanıma ve dün Hisareyn’e gittim.

Yemyeşil Hisareyn’in göbeğinde büyük bir beton yığını var.

Etrafında dolaştım.

K. K. ziyaretinde bölgeye tır girmediğini, araçların yürüyerek alana taşındığını söylemişti.

Bu durumun tırlardan daha büyük bir trafik yükü yaratacağını kendisine söyledim.

Israr etti.

Dün bölgeye gittiğimde büyük tırları gördüm.

Minibüsler tırlarla geliyor.

Hisareyn yolları dar ve virajlı.

Öyle ki sollama yapılmaz çizgileri ile kaplı bütün yollar.

Kapının önünde park edilmiş tırın fotoğrafını da şöyle bırakıyorum…

K. bey tarım arazilerinin kullanılmadığını da ifade etmişti.

Kesinlikle söz konusu değil demişti.

Bölgede drone çekimi yaptım dün.

Ford Otosan Gölcük Fabrikası’nda üretilen Transit model bütün araçlar valiliğin yasal süreç başlattığı, korunması gereken o tarım arazileri üzerindeki parsellere park etmişti.

Nispet yapar gibi.

Üstelik bu tesisin tek bir giriş kapısı var.

O parseller, diğer parsellerden ayrı değil.

Tek bir tesis, tek bir giriş kapısı var.

Yani ayrı düşünmek, ayrı tutmak imkansız.

Konut alanında dahi izin verilmemesi gereken devasa beton yığını kaçak/gecekondu lojistik tesis hali hazırda tarım arazilerini işgal halinde.

Peki neden kapısına mühür vurmuyorsunuz?

Neden yasadışı verdiğiniz çalışma ruhsatlarını iptal etmiyorsunuz?

Neden göz yumuyorsunuz?

Tarih 7 Ocak 2025

Fotoğrafı büyüterek tarım arazisine park edilen araçları görebilirsiniz.

Ali Yıldırım Sezer’e yalan mı söyletiyorlar..!

Gölcük Belediyesi ve Ali Yıldırım Sezer’in ayrı ayrı gönderdiği tekzip metinleri geçtiğimiz günlerde elime ulaştı.

Tekzip metni noterden gönderildiğinde çok fiyakalı duruyor.

Ancak mahkemeden karar alınmadıkça yayınlama gibi bir zorunluluğum yok.

Yayınlamadım.

Beni yalan haber yapmakla suçlamışlar.

Ali Yıldırım Sezer’in avukatından gönderilen tekzip metninde şu ifadeleri kullanmışlar, “Haber içeriğinde Hisareyn köyünde Ford 25 dönümlük tarım arazisine beton otopark inşa edildiği, Ford fabrikasından ciddi yardımlar alındığı arazinin 1. Sınıf tarım arazisi olduğu, Gölcük Belediyesi’nin inşaata ve halen bu alanın faaliyette olmasına göz yumduğu ifade edilmiştir.

Haber içeriği gerçek değildir. Bahse konu taşınmaz konut alanındadır. Haberde ise konu alanı olan yerin tarım alanı olduğu yazılmıştır. Haber gerçeğe aykırıdır.”

Ben Ali Yıldırım Sezer’in bu konuları enine boyuna bildiğini düşünmüyorum.

K. K. belediyeyi yönetiyor diyorlar ya, doğru olabilir.

Çünkü hiçbir belediye başkanı, ortada dönen bu kadar yalanı ve rantı bilip de “Hayır orası tarım arazisi değil” demez.

Diyemez.

Ali Yıldırım Sezer’e birileri yalan söyletiyor olabilir.

Az önce paylaştığım drone fotoğraflarına, imar kayıtlarına bakıp yalan söylediğini kendi de anlayabilir.

Ben tapu kadastrocu değilim.

Bir parsel öyle bir parsel böyle olabilir.

Ancak ortada 55 dönüme kurulu dev bir beton yığını tesis var.

Bu tesis kaçak.

Bu tesis bir gecekondu.

Bu tesis tarım arazileri üzerinde yer alıyor.

Bu tesis önce cüruf sermiş, yetmemiş üstünü betonla kapatmış.

Belediyenin yardım aldığı konusu ise ilçede dilden dile dolaşan bir iddia.

Ben dile getirdim.

Yetmemiş bir de spor kulübüne yardım almışlar dedim.

Bu iddiaları savcılık araştırmalıdır dedim.

Benim görevim bir gazeteci olarak ilçeyi, ilçe sağlığını, tarım arazilerini, çevreyi, doğayı ön planda tutarak iddiaları gündeme getirmek, araştırmasını sağlamak.

Keşke Ali Yıldırım Sezer de belediye başkanı olarak görevlerini bilse, farkına varsa da öyle davransa…

Bu tesis neden kaçak, neden gecekondu?

Bu tesis kaçak dostlar.

Çalışma ruhsatları kanuna aykırı.

Belediye ile iş tutmuşlar, bir çıkar yol gibi bu ruhsatlara sarılıyorlar.

Ruhsat almadıkları tarım arazilerini de tellerle çevirip tesise katıyor ve işletmeye devam ediyorlar.

Belediye de buna göz yumuyor.

Çünkü suça ortak olmuşlar.

Ben İmar Kanunu nedir bilmezdim.

Bunlar sayesinde öğrendim.

Ben belediye kanunlarını bilmezdim.

Bunlar sayesinde öğrendim.

Bunlar biliyorlar.

Bilmezden geliyorlar.

Nasıl mı?

Sıhhi ve gayri sıhhi olarak işletmeler ikiye ayrılıyor.

Sıhhi tesislere ruhsatları ilçe belediyeleri verebiliyor.

Ancak gayri sıhhi tesisler 3 ayrı kategoride çalışma ruhsatı alabiliyor.

Öncelikle otoparklar sıhhi tesis.

Bölge halkının araç park etmesi için kullanılıyor.

Bir ihtiyacı karşılıyor.

Gölcük Belediyesi dev lojistik tesise basit bir otoparkmış gibi her bir parseline ayrı ayrı çalışma ruhsatı veriyor.

Suç işliyor.

Peki lojistik tesis nedir?

Lojistik depo veya depolama, belirli bir noktadan alınan ürün ve yüklerin teslim alınarak bir süre muhafaza edilmesi ve daha sonra istenilen noktalara aktarılmak üzere hazırlanması işlemidir.

Tarım ve Orman Bakanlığı Gayrısıhhi Müesseseler Yönetmeliği’ne tabidir.

Yönetmelikte madde şöyle;

“2. sınıf gayri sıhhi müesseseler

Madde 9

Diğerleri

9.13- Nakliyat, ticaret, komisyon, ithalat ve ihracat işleri ile ilgili depolar,

İkinci sınıf gayrı sıhhi müesseseler: Meskenlerden mutlaka uzaklaştırılması gerekmemekle beraber izin verilmeden önce civarında ikamet edenlerin sıhhat ve istirahatleri üzerine gerek tesisatları ve gerekse vaziyetleri itibarıyla bir zarar vermeyeceğine kanaat oluşması için inceleme yapılması gereken işyerleridir.”

İşte bu sebeple söz konusu tesis kaçak ve gecekondu.

İmara aykırı.

Mühürlenmesi ve yıkılması gerekiyor.

Onca beton yığınının o canım yemyeşil alandan temizlenmesi gerekiyor.

Buna göz yumanlar suç işliyor.

Adaletin tecelli etmeyeceklerinden oldukça eminler.

Çünkü korunduklarını düşünüyorlar.

Nasıl ve kim tarafından, çokça iddia var.

Üstün körü anlatayım.

Ak Partili o siyasi bu işin neresinde?

K. K., Ali Yıldırım Sezer başkan seçildikten sonra görevden alınıyor.

Sonra bir Ak Partili siyasinin Kocaeli’de önemli bir göreve gelmesiyle yeniden belediyeye dönüyor.

O siyasinin arsa sahipleri ile de ilişkisi olduğu konuşuluyor.

Gölcük’te daha icracı bir görevde iken bu arsa sahibine ihaleli ve ihalesiz işler verildiği anlatılıyor.

Bütün görevleri bittikten sonra da bu siyasinin kaçak/gecekondu lojistik depolama alanı sahipleri ile ticari ilişkileri, ortaklıkları olduğu dile getiriliyor.

Elbette hiçbir ortaklık kağıt üzerinde değil.

Hep perdenin arkasında kalıyor bu siyasi isim.

O ismin gölgesinde, yasaların uygulamasından uzak, bütün yaptırımlardan muaf, tarım arazilerine çökerek, beton ve cüruf dökerek yolarına devam ediyorlar.

Büyükşehir’i kale almıyorlar mı!

Öğrendiğim kadarıyla Kocaeli Büyükşehir Belediyesi bu alan için olumsuz görüş vermiş.

Hatta K. K.’nin bana verdiği 3 belgeden birine göre Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne şikayet bile etmiş büyükşehir.

Alana cüruf döküldüğünü, tespit edilmesini istemiş.

Gölcük Belediyesi nasıl oluyor da Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne rağmen bu işlere kalkışabiliyor?

Tahir Büyükakın’ın Ali Yıldırım Sezer ile arasının açık olduğu kulislerde sürekli konuşuluyordu.

Bu duruma ek olarak Sezer Büyükşehir’i tanımamaya da başlamış gibi duruyor.

Bir ilçe belediye başkanı, büyükşehirin “hayır” demesine rağmen nasıl bu işlere girebilir anlamak zor…

Tahir Büyükakın Gölcük’e ‘dur’ demeyecek mi?

Tahir Büyükakın nu kentin ağabeyi, patronu, yöneticisi.

Bu kentte ondan habersiz çivi çakılamamalı.

Bu yanlışa neden dur demiyor?

Yasal olarak yaptırım gücünü bilmiyorum.

Ancak bir telefon açıp “55 dönümü nasıl betona boğarsınız? Bu alana nasıl cüruf dökersiniz? Bu alana nasıl birden çok çalışma ruhsatı verirsiniz? Tek bir giriş kapısı var, görmüyor musunuz? Burası gayri sıhhi tesis anlamıyor musunuz?” diye sorabilir.

Bu durum İzmit’te olsa, Derince’de olsa, Karamürsel’de olsa sonucu ne olurdu acaba?

Belediye başkanlarına kadar bütün sorumlular yargılanmaz mıydı?

Sırf Ak Partili diye Gölcük Belediyesi’nin kayrıldığını düşünmek bile istemiyorum.

Gündem yoğundur.

İşi gücü zaten başından aşkın.

Ancak zaman akıp gidiyor.

Kaçak tesis tıkır tıkır işliyor.

Milyonlar kazanıyor.

Tarım arazileri ölüyor.

Bir an önce harekete geçilmesi şart.

Bu kentte muhalefet CHP’ye kaldıysa…

Kocaeli’de muhalefet ölmüş.

Ağlayanı yok.

Ortada çok büyük bir rant var.

Yolsuzluk var.

Ak Partili bir belediyenin göz yumduğu çok büyük kanunsuzluklar.

Bu kadar kanunsuz iş dönüyor, bir tane CHP’li çıkıp da tek bir laf etmiyor.

Kimi koruyorlar, neyi koruyorlar?

Kimlerle ne gibi ilişkileri var?

Ne il başkanı ses ediyor, ne milletvekilleri ses ediyor, ne Gölcük ilçe başkanı tek kelime konuşuyor, ne meclis üyeleri ağzını açıyor.

Bu kentte muhalefet CHP’ye kaldıysa vay halimize.

Suçu gören, suçu bilen, suçu duyan, haksızlık karşısında susan…

Kocaeli Valisi çevre katliamına göz mü yumacak?

Kocaeli Valisi İlhami Aktaş kentimizde göreve başladığında çok güzel bir algı yarattı.

Koruma ordularıyla gezmiyor.

Eskort araçlar yerine tek bir TOGG’u tercih ediyor.

Jammer kamyonunu garaja çektirdi.

Mercedes’e binmiyor.

Bunlar güzel.

Bunlar tatlı.

Ancak sayın valim kentte çok büyük bir suç işleniyor.

Kocaeli İl Tarım Müdürlüğü yasadışı kullanım tespit etmiş.

Ancak araçlar halen aynı bölgede.

Dün çektiğim fotoğraflarda hepsi gözüküyor.

55 dönüm bir kaçak tesis var.

Büyük bölümü tarım arazileri üzerinde bulunuyor.

Bu tesis neden hala mühürlenmiyor?

Neden en ufak bir açıklama yapılmıyor?

Bu kentin güvencesi siz değil misiniz sayın valim?

Bu katliama dur demeniz için kent vatandaşları olarak daha ne yapmamız gerekiyor?

Milletin 2 metre sundurmasını yıkanlar milyonlarca rant olunca susuyorlar mı?

Sorularımı tekrar ediyorum.

Bu devasa beton yığını kaçak işletme neden yıkılmıyor?

Neden mühürlenmiyor?

Tarım arazilerinin katledilmesine neden kimse ses çıkarmıyor?

Vatandaşın en ufak bir sundurmasına dahi müdahale edilirken bu firma bu cesareti nereden alıyor?

İnsanlar balkonlarını cam ile kapatırken devlet ceza keser mi diye korkuyor.

Bu 55 dönüm beton yığını beton kanunsuzluklara rağmen nasıl hala işliyor?

Nasıl hala para basıyor?

Gölcük Belediye Başkanı Sezer ve şürekası yargılanmalı!

Bu kaçak yapıya açıkça göz yumdular.

İnşa sırasında müdahale etmediler.

Haberlere ve yazılara rağmen müdahale etmediler.

Kaçak yapıları, kaçak yoktur diyerek savundular.

Tarım arazilerine müdahale edilmediğini söylediler.

Kanunların arkasından dolanarak imar kanununu bahane ettiler.

Kamuoyunu yanıltmaya çalıştılar.

Ali Yıldırım Sezer ve şürekası açık açık suç işledi.

Ben inanıyorum ki bu kentte namuslu, şerefli, onurlu savcılar var.

Bu duruma araştırıp gereğini yapacaklardır.

Kamuoyu vicdanı ancak adil bir yargılama ile rahatlar.

Bu kentte kimse bana adaletten bahsetmesin!

O kaçak lojistik tesisi mühürlenmezse,

Gölcük Kaymakamı, Gölcük Tarım Müdürü, Kocaeli Valisi, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı bu konuda adım atmazsa,

Bu işe göz yumanlar yargılanmazsa,

Gölcük Belediyesi’ne birileri “Sen ne yaptığını zannediyorsun. Bu ülkede kanunlar var” demezse,

bana bu kentte kimse adaletten bahsetmesin.