Tabela hastanesi!

Kocaeli sağlık konusunda pek çok taşra kentinden iyi olsa da halen daha kentin dört bir yanında pek çok sağlık sorunu yaşanıyor.

Dün Kocaeli Şehir Hastanesi’ndeki elektrik skandalının devam ettiğini, doktorların ameliyat yapmayı durdurduğunu yazmıştım.

Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü ısrarla  konuyla ilgili açıklama yapmıyor.

Sadece dün 3 hastanın yandığı, 1’inin yoğun bakımda tedavi altına alındığı ve durumunun ağır olduğu iddiaları var.

Aklı başında bir yetkili yok mu il sağlık müdürlüğünde, çıkıp konuya açıklık getirsin…

Sanıyorum yok.

Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü koridorlarına şu günlerde sessizlik hakim.

*

Dünkü yazımdan sonra Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’yle ilgili çeşitli sorunlar tarafıma iletildi.

İddialar çok ciddi.

8 Mayıs 2018’de eğitim ve araştırma ünvanı alan hastane bu ünvanın gerekliliklerini yerine getirmiyormuş.

Hastanede pek çok branşta hizmet verilmiyor, gerekli ameliyat ve tetkik elemanları dahi bulunmuyormuş.

Darıcalılar tedavi olmak için sürekli farklı ilçelerdeki hastanelerden randevu almak zorunda kalıyor ve saatler süren büyük sıkıntılar yaşıyor.

Yaşananlar doğru ise -ki CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler söz konusu sıkıntıların bir bölümünü gündeme getirdiğinde yalanlayan olmamıştı- vay halimize.

Kocaeli’de her şeyden sonra bir de tabela hastanesi edindik demek ki.

Tabelada eğitim var, araştırma var ama içeride bununla ilgili bir imkan yok.

Şaka gibi.

İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri burada gerekli incelemeleri yapmalı ve ünvanın geri alınması gerekiyorsa işlem başlatmalı filan diyeceğim ama Dingo’nun ahırında boş boş yankılanmakla bir düşecek sesim.

Susuyorum.

Kocaeli Emniyeti canım ya…

Starbucks İzmit’te vatandaşlara saldıran, para ödeyerek satın aldıkları kahveleri gasp ederek yola döken kendini bilmezlerle ilgili işlem yapılacağını dün Kocaeli İl Emniyet Müdürü Faruk Karaduman duyurmuştu.

Ama öyle gasptan, kişinin hürriyetlerinden yoksun bırakılmasından, saldırıdan filan bahsetmemişti.

‘Çevreye rahatsızlık veren şahıslar’ ifadesine benzer ifadeler kullanmıştı.

Şaşırtmadı, bu ifadelerin gereğini yaptığı emniyet.

3 şahsı emniyete kadar götürdüler.

İfadelerini aldılar.

Daha sonra serbest bıraktılar, gönderdiler.

Bu işlem çevreyi rahatsız ettiğinizde yapılan rutin işlem.

Sokağa çıkıp bağırarak dolaşsanız da aynı işleme tabi tutulacaksınız.

Yolda eşiyle, dostuyla elinde kahvesiyle yürürken bir şahsa saldırıp, kahvesini gasp edip yola döküp o şahsa hakaretler yağdırdığınızda da…

Ne güzel dünya.

*

Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü dün dediğinin üzerine gerekeni yapmış.

Kıyamam be, Kocaeli Emniyeti canım ya…

Hemen harekete geçmişler.

İfade alıp anında serbest bırakmışlar.

Bu kentte emekten yana 2 slogan atsanız ek gözaltı süreleri filan günlerce emniyette ‘misafir’ edilirsiniz.

Ancak söz konusu bir vatandaşa saldırıp elindeki kahveyi gasp etmekse birkaç saatte elinizi kolunuzu sallayarak normal hayatınıza karışısınız.

Ne güzel kent, ne güzel dünya…

DİSK yöneticileri Tahsin Tarhan’dan hesap soracak mı?

“Vergide adalet, gelirde adalet” sloganı ile İstanbul’dan Ankara’ya yürüyen DİSK yöneticileri bugün İzmit’e geldi.

Sakarya, Düzce ve Bolu üzerinden devam ederek Ankara’ya ulacaklar.

Yürüyüş güzergahlarının üzerinde bir fabrika var, merak ediyorum uğrayacaklar mı…

CHP’nin bir önceki dönem Kocaeli milletvekili olan, mevcut genel başkan Özgür Özel’in anahtar listesinde yer alan ancak PM Üyesi seçilemeyen Tahsin Tarhan’ın sahibi olduğu Çelikyay Otomotiv’deki sorunları artık sağır sultan biliyor.

Tarhan fabrikayı satın aldıktan sonra burada örgütlü olan sendikayı adeta kovuyor.

İşçilere baskı yaparak ya sendika ya işiniz diyor.

İşçilerin büyük bölümü sendikadan istifa ediyor.

Sendikanın yetkisi düşüyor.

Tarhan paracıklarına bakıyor.

Daha sonra geçtiğimiz yıl DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası söz konusu fabrikada örgütlenmeye başlıyor.

Tahsin Tarhan bakıyor işler kötüye gidiyor basıyor düğmeye.

DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası üyesi 12 işçi işten atılıyor.

Seçimden bir iki ay öncesi…

DİSK yönetimi kendi içinde diyor ki, ‘Ses etmeyelim. Seçimi kaybederlerse bizden bilirler.’.

Bir anlamda 3 maymunu oynuyorlar.

Arka kapı diplomasisi ile genel merkezde kendilerine muhattap arıyorlar.

Mevcut genel başkan Özgür Özel’in has adamı Veli Ağbaba ile görüşüyorlar.

Tahsin Tarhan’ı şikayet ediyorlar.

CHP’den en ufak bir cevap alamıyorlar.

Sonra da kulaklarının üzerine yatıyorlar.

Adeta bu olayı unutuyorlar.

12 işçi aylardır işsiz.

Dahası diğer işçiler korku ve baskı ile sendikadan istifaya zorlanmışlar.

Ancak yanlarında sendika namına hiçbir şey görememişler.

DİSK fabrika önünde bırakın direnişi bir basın açıklaması dahi yapmamış.

Şimdi DİSK yöneticilerini kentimizde görünce aklıma geldi, sorayım dedim.

Düzce yolunuzun üstü pek sevgili, büyük, güçlü, heybetli, mücadeleci, devrimci sendikacılar.

Tahsin Tarhan’ın fabrikası da Düzce’de.

Geçerken bir uğrayacak mısınız?

Hadi uğramaya vaktiniz olmadı, sizin sendikanız adına mücadele ederken işinden olan işçilerin yanında duracak mısınız?

Bugün değil belki ama yarın, Tahsin Tarhan’dan yaptığı zulmün hesabını soracak mısınız?

Yoksa yerel seçim dönemi geliyor diye yine kendinizi sessize alıp fabrikanın patronu CHP’li işadamı Tahsin Tarhan olduğu için bu zulmü unutacak mısınız?