Son zamanlarda her şey ya yavaş akıyor ya da olanca hızıyla başımızı döndürüyor.
Koronavirüs’ün birkaç ay süreceğini sanan herkes evlerini gıdalarla doldurup süreci atlatmanın peşine düşmüştü.
Belediye başkanları da garip bir psikolojiye girmişti.
Yine de ellerine sağlık milletin maske bulamadığı dönemde maske ürettiler dağıttılar.
Ciddi bir kriz belediyelerin çabalarıyla aşıldı.
Onun haricinde Kocaeli’de her şey çok boş ve anlamsız.
Yürüyüş Yolu’nda bazen tur atıyoruz şehrin ruhu kayboldu.
Batan arkadaşlara, kepenk indiren dükkanlara rastlıyoruz.
“Bak bu da kapatmış” diyoruz ve haber yapmak için fotoğrafını bile çekmiyoruz.
***
Bazen günler akmıyor.
Bir günü bitirmek bile zor oluyor.
Bazen ise bir ayın nasıl geçtiğini anlamıyorum.
Şöyle dost meclislerinde çekinmeden oturup sohbetin belini kırmak da yok.
Sıkılıp kafede iki kahve içebilme hürriyeti ne önemli şeymiş değil mi?
Dostları ofiste misafir ediyoruz.
Ofis zaten ikinci evimizdi.
Ben yine haftada 3-4 kez iniyorum ama Uğur her gün ofiste.
İzinliyken de ofise gidiyor.
Değişik bir insan kendisi.
***
Kocaeli’nin siyaseti o da tat vermiyor bana.
Yani bu virüs her şeyi gölgeliyor.
Hayatımızı tuzsuz yemeklere çevirdi.
Tadı tuzu aldı elimizden.
Bazıları için ise her şey aynı.
Hiç dışarı çıkmayan, kafeyle işi olmayan zaten işten eve evden işe gidenler sosyal yaşamlarında bir değişim yaşamadı.
Ama bu maske mesafe işi hepimizi yordu.
İyi tahmin 2022’nin ortalarında bu virüs belasından büyük ölçüde kurtuluruz diye düşünüyorum.
***
İş yerleri kapalı olan esnaflara gelince;
Günlük 10 bin TL kazanıp yanında personel çalıştıran, kredisi ve kirası olan esnafa verilen 1000 TL ne kadar işe yarar bilmiyorum.
Restoran ve kafe işleten esnaflar bir an önce eski günlere, servis açabilecekleri zamanlara dönmek istiyor.
Her kabine toplantısında Cumhurbaşkanı bu meseleyi yuvarlıyor.
Tahminim mart ortası nisan başı gibi tedbirlerle bu işletmelerin açılmasına izin verilir.
Ama atıyorum bu eski valilik alanının karşısındaki kafeler gibi 500 masayı dip dibe koyarlarsa o açılma işini unutsunlar.
——-
Haber kaldırmıyoruz
Bağımsız Kocaeli’yi ilk kurduğumuzda peşinen yazmıştım.
Haber kaldırmıyoruz.
Kaldırılacak haberi yayınlamıyoruz.
Haber kaldırtmak için beni arayan tüm dostlara söylüyorum, “Ben siteye kaldıracağımız haberi koymuyorum. Bir haber sitemizde varsa kaldırmak için girmemişizdir.”
Çocuk oyunu değil bu.
Bir haberi yayınlamışsanız konu ne olursa olsun kaldırmayın kardeşim haberleri.
Sonra vatandaş, “bu iş böyle yapılıyor demek ki” diye düşünüp sabahtan akşama kadar 50 kişiye aratıyor
Tekrarlamakta fayda var:
Babam da yazıyı okursa o da dahil; kimsenin haber kaldırtmak için bize nazı geçmez.
Haber kaldırmadık diye bizimle hukukunu bozacak olan varsa da o kişi bize lazım değil zaten.
(Mahkeme kararları ayrı)
Esen kalın…
Değerleri fikirlerinizi paylaşamınız yazmasanız da burda kendinize has tavrınızla o müthiş duruşunuz anlaşılabiliyor hissedilebiliyor gerçekten. Makale tadında görüşlerinizi okumak cidden keyifli teşekkür ederiz.