Teröristler Hereke’de otobüsü durdurdu ve …

Kocaeli çok büyük acıları yaşamış, tarihi ise büyük ölçüde unutturulmuş bir kent.

Haftanın sonuna doğru kafamı rahatlatmak için yıllar boyunca biriktirdiğim kent tarihi ile ilgili notlarımı açar okurum.

Kah eski tarihli haberler, kah önemli tarihi eserlerle ilgili okuduklarım beni siyasetin, boş muhabbetlerin stresinden alır, kentin dokusuyla baştan aşağı donatır.

Bu hafta da benzer bir kaçış içindeydim.

*

Kocaeli büyük ölçüde terör eylemleri ile gündeme gelmiyor.

Bunun önemli sebeplerinden biri kentimizin İstanbul ve Anadolu’yu bağlayan bir noktada yer alıyor olması.

Bu stratejik konumda hiçbir terör örgütü Kocaeli’de peş peşe eylemler düzenleyerek kentte bir olağanüstü hal ilan edilmesini göze almamış.

İyi ki de almamış.

Kentimiz büyük ölçüde yıllardır ekonomik sıkıntılarla olsa da huzur içerisinde yaşayan kimselerin yurdu.

Ancak bu durum her zaman böyle değildi.

Yıl 1994.

Haber ajansları Kocaeli’nin Körfez ilçesine bağlı Hereke beldesinde kahreden bir terör haberini gündeme taşıdı.

31 Aralık 1994 tarihinde Ankara’dan kalkan ve İstanbul’a giden bir yolcu otobüsü, Kocaeli’nin Körfez ilçesine bağlı Hereke beldesinde teröristler tarafından durduruldu.

Otobüse yolcu olarak binen 1’i kadın 3 terörist, önce şoförü silahla tehdit etti.

Teröristler daha sonra yolcuları, otobüsün arka kısmında topladı.

Bu arada teröristlerden birisi, hareket halindeki otobüsün camlarını elindeki silahla tarayarak parçaladı.

Kendilerine engel olmak isteyen 1 genç kız ile 1 teğmeni de şehit eden teröristler, araç içerisinde rastgele ateş açarak dehşet yaşattı.

Şoförün risk alıp otobüsü durdurması üzerine teröristler kaçtı.

Olay sonrası teröristler yakalanarak yargılandı.

Terör örgütü PKK adına otobüste dehşet saçan ve 2 kişinin ölümüne 24 kişinin de yaralanmasına sebep olan 7 sanıklı davadan 3 kişiye idam cezası verildi.

İdam cezaları uygulandı mı bilmiyorum.

Ancak o tarihten itibaren kentimizde bir daha bu ölçüde bir terör eylemi yaşanmadı.

İzmit Körfezi’nde tarihi kilise…

Kocaeli tarihi bir kent.

Pek çok eser ve yapı günümüze kadar ulaşamadığı için kent geçmişi hakkında bildiklerimiz sınırlı kalıyor.

Kent tarihçileri bütün işini gücünü bir kenara bırakıp bize anlatılmayanları, bilmediklerimizi araştırıyor ve gün yüzüne çıkarmak için çabalıyor. Kent tarihçilerinin araştırmaları ile ortaya çıkan çok önemli bilgilerden biri de bugün İzmit Körfezi’nin altında yer alan yollar…

Pek çoğumuz Gölcük’ten İzmit’e, Derince’den Döngel’e bugün İzmit Körfezi’nin yer aldığı istikamette seyahat edildiğini bilmiyor.

Ahmet Nezih Galitekin’e göre Gölcük Derince hattının doğu kısmı eski yıllarda kara idi.

Zamanla yaşanan depremler ve doğa olayları ile çökmeler yaşandı ve körfez bugünkü sınırlarına kadar ilerledi.

Galitekin’in bu tezini pek çok denizci doğruladı.

Buna göre Gölcük Kavaklı Sahili’nden başlayan ve bugün İzmit Sekapark olarak adlandırılan bölgede sona eren bir taş yol körfezin altında bulunuyor.

Sekapark sahilinin açıklarında da tespit edilen ve 4 ile 6. yüzyıllar arasında yıkıldığı düşünülen bir kilisenin kalıntıları yer alıyor.

Gölcük-İzmit arasındaki bu taşyola çapraz bir yolda Başiskele Döngel sahili ile Derince arasında bulunuyor.

Sadece bu yollar değil, tarihçi Süleyman Pekin’in araştırmalarına göre söz konusu yol istikameti üzerinde başka bir tapınağın da harabeleri yer alıyor.

Deniz Kuvvetleri Dergisi’nin 551. sayısında bu bilgiye yer veriliyor.

Büyük bir tarihe sahip olan Kocaeli’de, İzmit Körfezi’nin altında iki çapraz taş yol keşfedildi.

4. ile 6. yüzyıllar arasında yıkıldığı düşünülen bir kilisenin kalıntıları da yer alan İzmit Körfezi zemininde henüz yapılmış detaylı bir çalışma yok

Dergide yer alan bilgilere göre; Konca Gemisi İzmit Körfezi’nde seyahat halindeyken pervanesi bir cisme çarpmış.

Yapılan araştırmalar sonrasında cismin tapınak harabesi olduğu ve sadece 2 metre derinlikte yer aldığı belirlenmiş.

Bugünlerde olduğu gibi o günlerde de Kocaeli’nin tarihine önem verilmediğinden körfezi çevreleyen limanlara yük taşıyan gemiler zarar görmesin diye söz konusu tapınak dinamitle havaya uçurulmuş.

Bu konuyu Ahmet Nezih Galitekin ve Süleyman Pekin’den başka dile getiren var mı bilmiyorum.

Bir saniye durup düşünsenize Galitekin’in tezi doğru ise körfezin Derince doğusundaki alanında ne tarihi eserler vardır?

O eserler gün yüzüne çıkarılsa ve bir ‘körfez müzesi’ oluşturulsa ne harika olur…