Vay benim garibim yerlilerim vay…

Bir süre tatil yapıp kente yeniden döndüm.

Ege’de yoğunlukla antik kentleri gezerek tatili bitirdim.

Kültürel, tarihi ve doğal güzelliği sınırsız zengin olan ülkemizin düştüğü ekonomik buhran her alanda kendini hissettiriyor.

Tatil beldeleri normal şehirlerin iki katı pahalı.

Zaten bu beldeler ekseriyetle yabancı turistlere hizmet veriyor.

Türkiye vatandaşlarının cürmü ne ki o otellerde tatil yapsın?

Aylar önce bir videoya denk gelmiş hem gülüp hem üzülmüştüm.

Bir yurttaş, Kapadokya’da uçurulan balonları çekerek, “Vay benim garibim yerlilerim vay. Bakıp hiç hayatı da sorgulamıyorlar dayı. ‘Onlar uçuyor da biz niye uçamıyoruz’ demiyorlar. Şimdi balon izleme biter BİM’den güzelce tavuğu alırlar soslatırlar. Yerler. ‘Kapadokya da daş gayaymış’ derler giderler.” diyor.

(Linki burada: https://www.youtube.com/shorts/Lh3fuXWLYRA )

Bu kadar mı güzel bir durum özeti olur…

Bu kadar mı tatlı bir kültür ve ekonomi eleştirisi olur….

Yaşam bilgeliği böyle bir şey zaten;

süslü süslü terminolojik ıkınmalara aldanmamayı öğrenmemiz lazım.

O tatlı şivesiyle nasıl da güzel, sade bir durum tespiti yapıyor.

***

Bu ülkenin en güzel yerleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yasak.

Yasak sadece kuralların bir kolluk aracılığıyla uygulanması değildir.

Kapadokya’da balona binemezsiniz burası size yasaktır.

Ege’de, Akdeniz’de coğrafyamızın cennet köşelerinde birilerine peşkeş çekilen alanlara giremezsiniz buralar yasaktır.

Bazı restoranlar size yasaktır.

Bazı içecekler yiyecekler size yasaktır.

Sizi parasız bırakıp “Neyinize karışıyoruz burası özgür bir ülke” derler.

İşin başı sonu ekonomiye dayandığı için esasen bir hapishanedesinizdir.

Her şey serbest ama olanak yok.

***

Bu tatilde bunları bir kez daha düşündüm, gözlemleme şansına sahip oldum.

Restoranlar yabancılarla dolu, çünkü yurdum insanı domates ekmek masrafını zor karşılıyor.

Eğlence alanları belirli bir zümrenin tekeline girmiş, sıradan yurttaş oraya girmek için 2 aylık bırakmalı.

Alın size özgür ülke.

Dört tarafımız duvarlarla çevrili.

Parası olana her şey serbest.

Bu mekanik ve kokuşmuş düzende cilalanan tüm dünya nimetleri onlar için.

Fakat bir de işin farkında olmak kısmı var.

Yurttaş bunun ne kadar farkında?

“Toplumun genelinin neler döndüğünden haberi yoktur, hatta haberi olmadığından dahi habersizdir” diyor ya Noam Chomsky, en dayanılmazı da bu…

Esen kalın…