Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Vicdan!

Bir insanın vicdandan başka hiçbir şeye ihtiyacı yok.

Vicdanı olan insan yanlış yapmaz.

Vicdanı olan insan yardımlaşır.

Empati yapar.

Partizanlaşmaz.

Arap kültürüne bel bağlayıp matematiksel bir ibadetle kendine cennet hayalleri kurmaz.

Cennete gitmek için değil, vicdanını dinlediği için doğru olana meyleder.

Her türlü fesadı düşünüp iki rekat namaz kıldı diye kendini kurtulmuş saymaz.

Sırf bir görüşü sevmiyor diye karşıt görüşün bütün hatalarını, yanlışlarını kabul etmez.

İktidar gitsin de yerine ne gelirse gelsin demez.

Yerine gelecek olanın da doğrusunu yanlışını tartar ve ona göre bir yol çizer.

*

Benim dinim vicdanımdır.

Siyasi görüşüm de öyle.

Gazeteciliğime de vicdanım yön verir.

Vicdanımın sesini dinler ve ona göre hareket ederim.

Yerel seçimlerde de vicdanımı dinleyecek, ona göre hareket edeceğim.

*

Yaklaşık bir haftadır tatildeydim.

Bu sene leyleği havada gördün diyorlar.

Öyle bir şey olmadı aslında.

Sadece aydınlandım.

Gündelik dertlerden uzaklaşarak yeni yerler görmek, yeni kültürler keşfetmek için her fırsatı değerlendiriyorum.

Yeni yıl öncesinde Fransa’nın Paris kentine gittim.

Çok gezdim, çok gördüm, çok öğrendim.

*

Yılbaşını çok severim.

Çocukluğumdan bu yana yılbaşı süslemeleri ve Noel kültürü hep ilgimi çekti.

Fransa seyahatini bu sebeple Noel’e denk getirdim.

Malum ülkemizde uzun süredir yılbaşı öcü gibi karşılanıyor.

Bunun son örneğini bugün gördük.

İstanbul Üniversitesi’nde bir ağacı süslemek isteyen öğrencilere güvenlik görevlileri saldırdı.

Çağdışı.

Fransa ise bunun tam tersiydi.

Medeniyetin beşiği filan demeyeceğim.

Noel’i medeniyet olarak görecek kadar sığ değilim.

Fakat bir süslemeye, birkaç hafta süren eğlenceye tahammül edilemeyen ülkeme acıyorum, bunu belirtmeden geçemeyeceğim.

Fransa rengarenkti.

Disneyland adeta yılbaşı kutlamasında bir çizgi film sahnesi gibiydi.

Çocukluğuma döndüm, mutlu oldum, çocuklar gibi şen olarak ülkeme geri döndüm.

Sonra bugün çalışmaya başladım ve İzmit Belediyesi’yle ilgili bir habere denk geldim.

Vicdan sorgulamasına bu sebeple girdim.

*

Dünya dönüyor.

Dünya çalışıyor.

Dünya yaşıyor.

Bizim derdimiz hala İzmit Belediyesi’nin yaptıkları ne yazık…

*

Kocaeli Barış Gazetesi’nden Merve Dişli yazmış, İzmit Belediyesi’ne seçim öncesinde işe alımlar başlamış.

CHP’lilerin çocukları bir bir iş başı yapmaya başlamış.

Seçimlere 3 ay gibi kısa bir süre kala bu personellerin işe alınmasını hangi mantıkla açıklayacaklar merak ediyorum.

İzmit Belediyesi’nin CHP’li yönetimi göreve geldiği hafta Ak Partili Nevzat Doğan’ın seçime aylar kala işe aldığı personelleri gündeme taşımamış mıydı?

Ortalığı ayağa kaldırmamışlar mıydı?

*

İktidar insanı değiştirir dostlar.

Yola çıktığınız an ile yolun sonundaki anınız arasında çok büyük farklar olur.

Bunu Ak Parti genelde de yerelde de yaşadı.

Şimdi CHP yaşıyor.

CHP İzmit’te muhalefetin söylemlerini unutmuş durumda.

Türkiye’nin kabul görmüş bir yanlışı olarak ‘iktidar gibi’ hareket ediyor.

Türkiye’de iktidar demek vicdandan uzaklaşmak, bütün gücü elinde tutarak o gücü kendi çıkarların için kullanmak demek.

İktidarı elde eden hemen herkes bu şiara uygun hareket ediyor.

Bu sebeple İzmit Belediyesi’nin yaptıkları beni hiç şaşırtmıyor.

*

Peki ya seçmen ne yapacak?

Seçmen vicdanını dinleyecek mi?

Bir önceki Ak Partili yönetimin hatalarını sürdüren, yanlışlarını uygulamaya devam eden CHP’li yönetime sırf CHP’li diye oy verecek mi?

Yanlışı yapan benim görüşümden olsun diyerek bu yanlışları onaylayacak mı?

*

Benim siyasi görüşüm de partim de vicdanım.

Ak Partililer kendi yandaşlarını işe aldığında nasıl karşı çıkıyorsam aynı karşı çıkışı CHP’liler kendi partililerine iş dağıttıklarında da sergilemem lazım.

Kent muhalefetinin de genel olarak bu tavrı alması zorunluluktur.

Yanlışın partisi olmaz.

Yanlışa yanlış demek, yanlışın karşısında olmak her kentlinin bu kente bir borcudur.

İYİ Partililer neden istifa etmiyor?

Millet İttifakı’nın ortaklarından İYİ Parti bir süre önce yerel seçimlere kendi adayları ile girme kararı aldı.

Yani İzmit’te CHP’yi desteklemeyecekler.

Daha önce İYİ Partililerin İzmit’te ne yapacaklarını sormuştum.

Gördüğüm kadarıyla safa yatıyorlar.

Bunu bir hakaret olarak değil, deyim olarak söylüyorum.

Çünkü şu anki davranışlarını anlatan tek deyim bu.

*

İzmit Belediyesi’nde Fatma Kaplan Hürriyet yeniden aday olursa İYİ Partililer onu desteklemeyecek.

Kendi adaylarını destekleyecek.

Ancak belediyede halen başkan yardımcıları ve şirket yöneticileri var İYİ Parti mensubu olan.

İYİ Partililerin bir karar vermesi gerekiyor.

Ya partilerini destekleyeceklerini ifade edecekler ve bu görevlerden istifa edecekler ya da partilerinden istifa ederek belediye yönetimini destekleyecekler.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan pek çok İYİ Partili partisinden istifa etti.

Bana sorarsanız onurlu siyasetin gereği budur.

İzmit’te ise İYİ Partililer duymuyor, görmüyor, konuşmuyor.

Belediyedeki görevlerine devam ediyorlar.

Seçim sürecinde ne yapacaklar belli değil.

İçten içe İzmit’te bir ittifak olmasını ve mevkilerini korumayı diliyorlardır.

Belediye etkinliklerinde boy göstermeye devam ediyorlar.

Gülümsüyorlar.

Partilerinden de kopmuyorlar.

İzmit Belediyesi de bu ikili oyuna ses çıkarmıyor.

Herkes adayların netleşeceği günü bekliyor.

Ben bir İYİ Parti seçmeni olsam bu durumu kabul etmem.

Benim oy verdiğim siyasetçiler kendi çıkarları için değil, partisinin ikbali için mücadele etmeli.

Vicdan dedim ya, benim vicdanım bu olanları kaldırmaz…

Danışman!

Cihannüma Derneği  önceki akşam Vefa Gecesi düzenledi.

Milli Görüş hareketinin merhum lideri Necmettin Erbakan’ı andılar.

Uzun ve saatler süren bir programdı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da programın katılımcıları arasındaydı.

Programda büyük tartışma yaratan bir olay yaşandı.

Emine Şenlioğlu isimli bir kadın Türkiye Cumhuriyeti’ni yahudilerin kurduğunu söyledi.

Yine uzun süren konuşmasındaki tek bir cümle idi.

Programın sonunda geceyi düzenleyenler Tahir Büyükakın’ın katılımcılara plaket vermesini istedi.

Büyükakın da plaketleri takdim etti.

Kimse Şenlioğlu’nun kurduğu rezil cümleyi fark etmemişti.

Ta ki salondakilerden biri durumu fark edip Oda Tv’ye haber tüyosu olarak iletene kadar…

Odatv sabah haberi yayınladı.

Ortalık ayağa kalktı.

Peki bu durumda Tahir Büyükakın’ın kabahati ne?

*

Kendinizi Büyükakın’ın yerine koyun.

Saatler süren bir programdasınız.

Protokolde oturuyorsunuz.

Sıkılmışsınız.

Konuşmaların çoğunu detaylıca dinleyemiyorsunuz.

Sonra gecenin sonu geliyor.

Hiç kimse rezil cümleyi fark etmemiş.

Size diyorlar ki katılımcılara plaket verilecek.

Sahneye çıkıyorsunuz.

Her katılımcıya plaketini takdim ediyorsunuz.

Ertesi gün bir kalkıyorsunuz bu olaylar patlak vermiş.

*

Tahir Büyükakın’ın “Türkiye Cumhuriyeti’ni yahudiler kurdu” cümlesini kabul etmeyeceğini, tepki göstereceğini bu kentin sokaklarındaki çocuklar bile bilir.

Kaldı ki Tahir Büyükakın değil sadece akıl yetileri yerinde olan hiçbir birey bu cümleleri kabul edemez.

Ancak yukarıda bahsettiğim gibi bir durum yaşanabilir.

Bu durumun sorumlusu olayın öznesi değil, o özneye yardımcı olmakla görevli etrafındaki kimselerdir.

Danışmanlardır, müdürleridir, daire başkanlarıdır.

Belediye başkanı programı kelime kelime takip etmek zorunda değil.

Ancak yanında ona yardımcı olması gerekenlerin böyle bir zorunluluğu vardır.

Büyükakın’ın danışmanları, müdürleri, daire başkanları büyük bir hata yapmış ve kendileri başkanmış gibi bir rahatlıkla programı yarım yamalak takip etmiş ve bu rezil cümlenin farkına varamamışlardır.

Olması gereken plaket töreni sırasında danışmanların, müdürlerin yahut daire başkanlarının Tahir Büyükakın’ı uyarması ve Emine Şenlioğlu denilen kadına plaket takdiminin yapılmamasını sağlamaktır.

Ortada çok büyük bir eksiklik, çok büyük bir hata var.

Yerel seçimlere 3 ay kadar kısa bir süre kaldı.

Tahir Büyükakın bir an önce önlemlerini almalı ve yakın ekibinde gereken ayarlamaları yapmalıdır.

Aksi halde bu yol kazaları çok can sıkar, çok baş ağrıtır…

YORUMLAR

2 adet yorum var

  1. Noel hristiyan dini bayramı kutlayan bir kişisin bir dine mensup musun?
    Çünkü müslüman gibi yaşamıyor aynı gayrimüslimler gibi yaşıyorsun
    Arap kültürü demişsin neyi kastettiğini anlıyorum çünkü Kur’an-ı Kerim Türkçe TEFSİRİ okumadığına %100 eminim
    meâl değil tefsir oku
    cahillik kötü çünkü cahil insanlar kulaktan dolma bilgilerle yaşar ve sonrasında ebedî bir hayata geçiş yapar ya ebediyen cehennem yâda ebediyen cennet

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ