Yalçın Eldoğan

Köşe yazılarında genel olarak yorumlar yapılır, birileri övülür, birileri yerilir, kişisel görüşler ifade edilir.

Ben bu defa hiç yorum yapmayacağım.

İyidir, kötüdür demeyeceğim.

*

Öğle yemeği için bir dostumla sözleştim.

‘Gel sana yemek ısmarlayayım’ dedim.

12 gibi Başol’a gittik.

Muhteşem Tandır Çobası’nı bilmeyen yoktur Başol Steakhouse’un.

Eti de fena değildir.

Oturduk, siparişi verdik.

‘Abi’ dedi, ‘Seninle buluşacağımı Yalçın Eldoğan’a söyledim. Tanışmak istiyor, gelsin mi?’

Yalçın Eldoğan’ı ismen duymuştum fakat hiç yüz yüze gelmemiş, sohbet etmemiştim.

‘Olur’ dedim.

10-15 dakika sonra geldi.

Yaklaşık 1 saat bir aradaydık.

Öncelikle Gazeteciler Cemiyeti’ndeki basın toplantısını sordum.

Kamuoyuna adaylık açıklaması olarak yansımıştı.

Fakat bu açıklamada çok vahim bir durum yaşandı.

Gazeteciler kahvaltı sofrasını hazırladı, servisi yaptı.

Yalçın Eldoğan da yedi, içti sonra adaylığını açıkladı.

Bu durumun yanlış olduğunu, tepki topladığını anlattım.

Eldoğan durumu şöyle izah etti:

“Ben oraya ziyaret için gittim. Adaylık açıklaması değildi. Adaylığımı Dolphin’de 1.500 kişilik salonda açıklayacağım. Cemal abi o gün aradı, ‘Bakan olsa bu kadar ilgi olmaz. Çok büyük ilgi var ziyaretine. Soru soranlar olur, cevaplarsın’ dedi. Orada daha sonra konu adaylığıma geldi.”

Söz konusu ziyarette bir adayın açıklamasında gazetecilerin bu denli seferber olmasına anlam verememiştim o zaman.

*

Daha sonra seçimlere geldi konu.

Yalçın Eldoğan İYİ Parti’den aday olacağını söyledi.

Millet İttifakı’nın kendi ismi üzerinde uzlaşması halinde yüzde 50’nin üzerinde oy alacağını ifade etti.

“Benim şu anda oyum yüzde 15. Bu oyun yüzde 12’si İYİ Parti’den yüzde 3’ü de Zafer Partisi’nden geliyor. CHP’nin oyu yüzde 27. AKP’nin oyu yüzde 40’ın biraz üzerinde. Ben seçime kadar bu farkı kapatacağım. Millet İttifakı ortak adayı olursam, CHP de beni desteklerse yüzde 50’nin üzerinde oy alırım. AKP, CHP ve ben yarışırsak yüzde 36 oy ile başkan seçilirim.” dedi.

Ak Parti’nin kendisinden çekindiğini ifade eden Yalçın Eldoğan açıklamalarına İzmit için çok ilginç bir tablo çizerek şöyle devam etti:

“AKP’liler anket yaptırmışlar. Bu anket bana geldi. Yalçın Eldoğan’ın karşısına kimi aday çıkarırsak seçim kazanır diye bakmışlar. Sadece Tahir Büyükakın çıkmış. Tahir Büyükakın’ı benim karşıma rakip olarak İzmit’e çıkarma ihtimalleri var. Ben bu hamleyi yapabileceklerini düşünüyorum.”

Böyle bir durumun imkansız olduğunu, daha önce hiç böyle bir emsal olmadığını, büyükşehirden ilçe belediyesine aday kaydırılmasının mantıksız olduğunu ifade ettim.

Fakat Yalçın Eldoğan’ı bu konuya çok inanmış gördüm.

“Bakanları milletvekili yaptılar ama son seçimde. Hatırlayın bir önceki yerel seçimde de Başbakanı büyükşehir belediye başkan adayı yaptılar. Yani imkansız diye bir şey yok. AKP İzmit’i her ne pahasına olursa olsun kazanmak istiyor. Büyükşehirde kendilerini güçlü de görüyorlar. Kimi koysalar seçim alacaklarını düşünüyorlar. Bu durumda Tahir Büyükakın’ı İzmit’e kaydırıp büyükşehir için başka bir ismi aday yaparlar.” ifadeleri sonrasında biraz daha anlatmaya çalıştım.

Bakanların bir bölümünün seçilmiş olmadığını, milletvekili olarak seçilmiş bir makama geldiklerini, bunun önemini, milletvekili özlük haklarını filan sıraladım ama pek ikna edemedim.

Öyle ya Ak parti anket yapmış “Yalçın Eldoğan’ın karşısında İzmit’i kim kazanır” diye, Tahir Büyükakın çıkmış sonuç.

Bu sonuç da Yalçın beyin elindeymiş.

Haliyle elindeki sonuca inanacak, bana değil.

*

Benim için önceden hazırlanmış bir buluşma değildi.

Bu sebeple daha ziyade dinlemekle yetindim.

Pek bir şey sormadım.

Vaktimiz dardı.

İlerleyen günlerde tekrar bir araya gelirsek ve bir röportaj yapabilirsek bu ve merak edilen diğer konuları da soracağım kendisine.

*

Anlattıkları arasında evi olmayanlar için inşa etmeyi planladığı sosyal konut projesini çok beğendim.

Evi olmayanlar kira ödeyebilecek yahut ev alabilecek gelire sahip oluncaya kadar belediyenin inşa edeceği ve mülkiyeti belediyenin olacak konutlarda kalacak.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) Hruşçovka’larını hatırlattı bana bu proje.

Halkın yararına olur.

Bu fiyatlarla zaten ev almak mümkün değil.

Eli ayağı düzgün bir daire 3-4 milyon liradan başlıyor.

12 bin lira asgari ücretle hayal…

Yalçın bey önümüzdeki aylarda inşaat şirketiyle de ev konusunda İzmitli bir aileyi sevindirecekmiş.

Çekilişle bir aileye sıfır daire vereceğini söyledi.

Toplamda 50 aileye çeşitli hediyeler dağıtacağını ve bunların hepsinin noter huzurunda gerçekleştirilecek kura çekimi ile hayat bulacağını ifade etti.

*

Benim açımdan keyifli bir yemekti.

Tandır Çorbası her zamanki gibiydi, muhteşemdi.

Az pişmiş lokumun tadı da damağımda yer etti.

3-4 kişilik bir yemek sonrasında çok makul bir hesap ödedim.

1.500 lira civarı bir şeydi.

Sonrasında eve geçip Yoda’yı yürüyüşe çıkardım.

İzmit’in sokaklarında dolaşırken kentin geleceğini düşündüm.

Hayallere daldım, kabuslardan uyandım.

Doğduğum, büyüdüğüm kent dün nasıldın, bugün ne haldesin, yarın sana kim bilir neler olacak…