Aldatma…
Aldatılma…
Aldanma…
İlişkilerin prosedürlerine uymayan hatta bu kelimeler olduğunda yaşadığınız şeyin ‘’birliktelik ve ilişki‘’ olma ihtimalini ortadan kaldıran süreç…
Aldanma ya da aldatılma dönemini fark ederek başlayan bu süreç kadın –erkek fark etmeksizin öncelikle her şeyden önce ağır travmatik bir olay olduğunu belirtmek isterim.
Kişinin şahsiyetine, öz benliğine, toplumsal duruşuna yapılan saygısızlık ve bilinçli şiddettir.
Aniden öğrenilme ya da belirli aralıklarla sezgisel yönlendirmeler eşliğiyle partner duruma dahil olarak, ilişkide en sarsıcı sürece başlanmış olunur.
Tabi her olayda olduğu gibi aldatılmayı öğrenmenin ve devamında yaşananların da giriş-gelişme-sonucu vardır.
Şok Dönemi
Birlikteliğinizde mutlu mesut ilişkinizin sürdüğünü düşünürken birden öğrendiğiniz ya da hissettiğiniz olayla yüzleşmek, ihtimallerin doğru çıkması, konduramamak, acaba diyordum ama gerçek olamaz diye inkar ederek kendinizi avutma eğilimine gitmek, öfkelenmek, ağlamak, sinir krizi geçirmek ,şiddette bulunmak gibi gibi…Belki de zihninizden saydıklarım film şeridi olarak geçecektir.
Şok dönemi ;tahmini 2-3 gün sürebilir.
Bu süreci tamamen yalnız hatta iletişimsiz geçirmenizi tavsiye ediyorum. Yüksek ihtimalle ağlama nöbetleri geçirileceği için çok fazla bedensel ve ruhsal gücünüz olmayacaktır. Bunun için şok dönemlerinde uyumak iyi gelebilir.
Uyku; incinmiş duygularınızı sakinleştirip , tazeleyecektir.
Saldırı Dönemi
Tehlikeli bir dönemdir. Size ya da partnerinize telafi edilemeyecek zararlar doğurabilir.
İntikam almak, zarar vermek, acı çektirmek, süründürmek gibi içsel düşüncelerinizin en yoğun ve baş edilemeyen, bastırılamayan dönemidir.
Genelde bu süreçte yüzleşmeler başlar. Yüzleşmelerin etkisiyle fevri çıkışlar mutlaka olur.
Eğer çocuklarınız varsa; otokontrol mutlaka size eşlik etmelidir.
Aksi halde yaşanan olaylar çocuklar cephesinde zihinlerine iyice yer yapabilir.
Saldırı döneminde; mutlaka yüzleşilmeli diye bir durum yoktur. Bazen öğrenmemek ayağınızdaki prangaları daha kolay açmanıza yardımcı olabilir.
İntikam Dönemi
Bir ilişkide; kadını aldatılmak kadar değersizleştiren daha vurgulu ne olabilir ki?
Kendini değersiz, çirkin ,hor görünen hatta işe yaramayan ,beceriksiz olarak görmeye başlayan kadın
hak etmediği bu durum karşısında cezasını çektirmek için kollarını sıvayacaktır.
Partnerini ilk gün nasıl ilgisini çekip aşık ettiyse o günlere dönmek için çaba harcamaya başlar. Kendisini tamamen ailesine adamasıyla bıraktığı kişisel bakımlarına ,özenli giyimlerine belki de radikal kararlar vererek fazla kilolarından arınmak ,saçlarını kestirip boyatmak hatta estetik girişimlere kadar hamleler yapmaya başlar.
Aslında işin güzel yanı intikam dönemi kadına iyi gelir. Çünkü yenilenir ve yenilenme çabası içindeyken zihni farklı yönlere kaymaya başladığı için yaşadığı üzücü olaydan da bir nebze uzaklaşarak kendini terapi etmeye başlar.
Gitsem mi-Kalsam mı Dönemi
Aldatılma eylemi dışarıdan herkes tarafından klasik ‘’aldatma’’olarak görünse de ,aldatılan kişinin olayı algılaması ve süreci yönetmesi farklılık gösterebilir.
-Benim kocam bir hata yapmış elinin kiri… (geleneksel bakış)
-Ama adam haklı ben …konuda hatalıyım… (kendini suçla ,karşıyı akla bakışı)
-Çocuklarım var ,hiç değilse büyüyene kadar çekmek zorundayım… (kadersel bakış)
-Bana mutlaka geri dönecek çünkü biliyorum beni çok seviyor, o bensiz yapamaz…(inançcıl bakış)
Bizim ülkemizde en yaygın bakış açıları yukarıdaki belirttiklerimden başlıyor. Belirttiklerime eşlik eden bakış türlerini örneklerle çoğaltabiliriz .
Dönemleri kısa kısa kaleme aldık .Peki bu sarsıcı süreçte ne yapmalı?
Fark Et
Yaşadıklarını fark edip ,sindirmek ve daha sonra ilişkinizde bu olayı neden yaşadığınızı adlandırmanız gerekmektedir.
Birbirinize mi ait değilsiniz, aynı duygu ve ilişkiye bakış açınız mı yok, uyuşamıyor musunuz, kişilik ve beklentileriniz mi farklı…
Sorunun sebebini çözmeniz birbirinizi suçlamanızı da bitireceği için çatışmalarının önüne geçmiş olursunuz.
Hayatın size getirdikleri ve götürdükleri arasındaki ‘’bana ne kazandırdı’’ ‘’biz bunu yaşadık çünkü bunu öğrenmemiz gerekiyordu’’ olan olayların ve yaşadıklarınızın aslında size olan hizmetini fark edin.
Affet
Hem kendinizi hem partnerinizi affedin, affedin ki süreci toparlayın. Olaylara daha tarafsız bakın. Affettiğinizde öfkenizi ve kızgınlığınızı nötrlemiş olacaksınız.
Affeden kişiler ,hem daha sağlıklı düşünür hem de bedensel hastalıkların önüne geçmiş olurlar.
Stres ve öfkeyle başlayan hastalıklar; migren, bel –boyun fıtığı ,mide ve bağırsak rahatsızlıkları, boğaz ağrısı, kanser gibi hastalıkların tohumlarını atmaktadır.
Sağlıklı zihin, sağlıklı vücutla gelirken, sağlıklı vücut ta sağlıklı zihinle gelir.
Yönet
Bu hayat sizin hayatınız önce kendinize ve yaşantınıza siz değer vermelisiniz.
Çevrenizin size olan tutumu ,sizin kendinize olan tutumunuzla başlar .
Kendi hayatınızı ne kadar doğru ve başarılı yönetirseniz , o kadar doğru ve size laik insanlar karşınıza çıkar.
Seçilmek zorunda kalmamak için ,seçmeyi öğrenmek gerekir.
İlişkileri yaşamadan önce ilişkiyi yaşayacağımız kişileri önden seçim yapmayı bilmemiz gerekir. Birlikteliğe başlamadan önce partnerimizin hayata bakış açısı, aile kurumuna olan içsel düşüncesi, öğrenim durumu ve sosyal eşitlik ,aile büyüklerinin, yetişme tarzınızın benzerlikleri gibi hususları incelerek hayata başlama çizginizi denk gelip gelmediğini kestirmeniz gerekir. Bu sayede daha mutlu ve güven duygusu oturmuş ilişkiler yaşayabilirsiniz.
Hayatınızdaki insanların sizi seçmek zorunda bırakmadığı ilişkiler diliyorum.
Serpil Kazan,
Eğitim&Danışmanlık,
İlişki ve Evlilik Danışmanı,
Icf Profesyonel Yaşam Koçu,
Kurumsal Marka ve İmaj Danışmanı,
Serpil hanımefendinin yeni yazısı yok. Ayrıldı mı gazeteden