Aşk ne zaman biter..?

Hemen hemen her toplumda bu ortak sorun görülüyordur. Çiftler aşkın bittiğini, artık eskisi gibi olmadıklarını, aldatıldığını, sadakatsizleştiğinden yakınıp dururlar.

Bu tarz durumlarda yaygın olarak kullandığımız tek bir kelime var. O da<strong> ‘’evlilik aşkı öldürüyor’’

Deneyim sahipleri; küçük yaşlarda bu kelimeleri kulağımıza üflemeye başlarlar aslında o kadar derin yaradır ki konuya özgü şarkılar bile yapılmıştır.

‘’Ferda Anıl Yarkın –Evlilik Aşkı Öldürüyor Güzelim’

Konuya derinlemesine baktığımızda gerçeklerle yüzleşiveririz. Zihnimizde yarattığımız ve inandığımız inançlarımız bizi evliliklerle ilgili önyargı oluşturuyor. Bir nevi zihnimize bu fotoğraf atılıyor. Bu inancı kapatmak için ise bahane uydurma direncimiz gelişiyor. Nasıl mı?

Mesela;

*’’Evlenince aşk bitmez’’

Özveri, dayanışma, sevgi, bütünlük, çıkarsız paylaşım, toplumsal ve ruhsal rahatlık, aile olma mertebesine ulaşma, devamiyet ve aidiyet duygusu bizi aşka dair daha cesur davranmamızı ve bu ateşi alevlendirmemizi sağlar.

*’’Zamanla aşk bitmez’’

Birlikte çok zaman geçirdik yada uzun yıllardır birlikteyiz, birbirimizi eskittik, eski heyecanımız kalmadı, sıradanlaştık gibi biten aşklar da bahanelere mağdur olmuştur. Zamana yayılarak yaşanan aşk; acelecilikten kurtulup yerini keyifli ve kusursuz aşka bırakmıştır.

’Yaşlandıkça aşk bitmez’’

Yurtdışında bir araştırmaya göre; yaşlılığını yalnız geçirmek zorunda kalan kişilerin, gençlere göre %7 oranında daha fazla aşık olarak evlenmek istedikleri tespit edilmiştir. Şu bir gerçek ki olgunlaştıkça ve kaybetmeyi öğrendikçe basit gördüğümüz olasılıkların ne kadar değerli olduğunu zamanla anlamaktayız.

’’Aynı evde yaşayınca aşk bitmez’’

Çiftlerin ;evlilik öncesi en büyük hayalleri aynı evde yaşamaktır. İki farklı kültürle büyümüş bireyin aynı evde yaşaması tabi ki çok kolay bir süreç değildir. Birbirine karşı özverili ve anlayışlı davranarak ortak noktada buluşmaya çalışılır. Bu önemli özveri adımıyla ‘’BİZİ’’ yaratırsınız. İşte gerçek ‘’AŞK’’; ’’BİZİ’’ oluşturduğunuzda yaşadığınız aşktır.

Peki ya aşk nasıl biter…

*’’Aşk özensizleştikçe biter’’

Partnerinize ilişkinizin ilk zamanlarındaki önemi ve özeni vermeyi zaman içerisinde fululaştırmaktayız. Sabah kalktığımızda birbirimize gülümsemedikçe, kişisel bakımımızı ona hoş görünmek için yapmaktan vazgeçtikçe, rüzgardan savrulmuş saçlarını elimizle düzeltmedikçe aşk yavaş yavaş buharlaşıyor ve yok oluyor. Çünkü aşk ‘’özenle’’ yaşanmayı ve yaşatılmayı seviyor.

*’’Sözünde durmadıkça biter’’

Hepimiz sözler veririz. Tutulmayan söz; çorbanın içerisinde yüzen sineğe benzer .Belki çorba içmekten vazgeçmezsiniz ama o çorbayı her hatırladığınızda mideniz bulanır.

*’’Değer verdiğini görmedikçe biter’’

Kadın –erkek fark etmez ki değeri elinin tersiyle itsin. Alışveriş yaptığımız markette bile değer vermeyip bizimle ilgilenmezse bir daha ki sefere daha ilerideki markete gideriz. İnsanoğlunun en ihtiyacı olduğu şey ‘’sevgi’’ dir. Sevgide değer verdikçe kendini gösterir. Sevgiyi içimizde yaşamamız yada kısıtlı davranmamız belli bir süre sonra size ve karşınızdakine sorun teşkil edebilir. Egomuzdan sıyrılıp sevdiklerimize hak ettikleri değeri vermeliyiz. Egomuzdan sıyrılmanın tek yolu değer vermektir

*’’Nasıl olsa gitmez’

Eee artık evlendik, nasıl olsa benim, tapusu elimde gibi düşüncelerle; her gün hatırını sormak için aramak ,ilgilenmek ,özenli davranmak, bir konu hakkında fikrini almak, hoş görünmek, güzel söz söylemek, kibar olmak, anlayışlı ve uyumlu davranmak gibi evlenmeden önceki davranış şekillerimizden uzaklaşıp bambaşka kimliğe bürünmemiz ,eşimize güvensizlik olarak geçeceği için belli bir süre sonra maalesef ilişkide kan kaybı yaşatmaya başlar.

Unutmayalım ki; emek verdiğimiz şeyler değerlidir ve emek verilenden vazgeçemeyiz.

’Evlendikçe aşk bitmez, zamanla aşk bitmez, yaşlandıkça aşk bitmez, aynı evde yaşadıkça aşk bitmez. Aşk özensizleştikçe biter, sözünde durmadıkça, değer verdiğini göstermedikçe ,nasıl olsa gitmez’’ diye düşündükçe biter.

Aşkınızla ve aşık olduğunuzla birlikte okumanız dileğiyle…