Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Bana bunlarla gelmeyin fena bozarım!

Seçim dönemi geldi.

Adaylar az çok netleşti.

Kim güçlü, kim kof az çok belli.

Belli ilçelerde güçlü isimler var.

Yeniden aday olan mevcut belediye başkanları var.

Hemen herkes seçim kampanyasına başladı ya da başlamak üzere.

Bütçelerini oluşturdular.

Araçlara ne gidecek, saha çalışmalarına ne gidecek az çok hesapladılar.

Bir hesap kalemi de propaganda ve reklam giderleri için yapıldı.

Bugüne kadar benimle irtibata geçen siyasilerden anladığım kadarıyla bir iki Egea otomobil parasıyla seçim dönemini atlatmak isteyenler var.

Böyle aday olunuysa ben de arabamı satar bir yerlere aday olurdum.

Yazık.

*

Çok sinirliyim, çok doluyum.

Beni tanıyanlar bilir.

Ben çok duygusal bir adamım.

Çabuk parlarım.

Çabuk sönerim.

Kolay alınırım.

Darılırım.

Bu süreç de benim için aynı işliyor.

Görüyorum ki belediye başkan adayları için yerel basının bir önemi yok.

Bakın birazdan anlatacaklarım sadece bana yapılıyor olsa aldırış etmeyeceğim.

Ancak 15-20 bin lira ilan vererek seçim sürecini geçireceklerini düşünenler var.

Dostlarla konuşuyoruz.

Kocaeli’deki bütün gazetelere aynı muamele yapılıyor.

Aklım şaşıyor.

*

Sanılıyor ki gazetecilerle bir iki yemek yiyince gazeteci onların emir eri olacak.

Bu kurumlar nasıl dönüyor, gazetelerin gideri ne kadar düşünmüyorlar.

Gazetecilerin entelektüel birikimini hiçe sayıyorlar.

Fikir alışverişinde bulunuyorlar, bilgi alıyorlar, yol haritalarını bizim söylemlerimizle çiziyorlar.

Sonrası?

Allah’a emanet ol.

*

Biz bu gazeteleri -kimi gazeteleri elbette dışarıda bırakarak söylüyorum- seçim dönemlerin vurgun yapmak için kurmadık.

Bağımsız Kocaeli seçimin “S”si ortada yokken kuruldu.

5 yıldır seçim görmeden ayakta.

Genel seçimlerde Kocaeli’deki bütün gazeteler gibi biz de para kazanmadık.

Bizim tekerimiz dönüyor.

Gazetelerin tekeri dönüyor.

Gazetelerin ayakta kalmaya, para kazanmaya elbette ihtiyacı var.

Ancak hiçbir gazetenin seçimde gelecek paraya ihtiyacı yok.

Kimse sizin vereceğiniz 10-15 bin lira ile size kul köle olacak değil.

*

Bakın rakamlarla yazıyorum.

Benim gazetemin aylık gideri 60 bin lira.

Minimum bir gazetenin gideri bu.

Bu meblağ karşısında benim kazancım yok.

Bu sadece gider.

Bir editör, kira ve diğer giderler bunun içinde.

Ben muhabirlik yapıyorum.

Sebahattin muhabirlik yapıyor.

Gazete bu şekilde her ay 60 bin lira harcıyor.

Üzerine bir de bizim para kazanmamız gerekiyor.

*

Her sektörün kazancının arttığı dönemler olur.

Seçim döneminde de gazetelerin kazancının artması bekleniyor.

Ancak bir çikolatalı ziyaretle, bir öğlen yemeği ile, 10-15 bin lira reklam ile gazetelere ‘merhaba’ diyenler var.

Bu tipler mümkünse benden uzak dursun, fena bozarım.

Verdiği reklam karşılığında sabah akşam övgü bekleyenler, yanlışlarının dile getirilmemesini talep edenler var.

Bu tipler mümkünse benden uzak dursun, fena bozarım.

Gazetelerle kendi görüşüp destek olabilecekken araya ajans koyanlar, gazetelerle görüşerek vakit kaybetmek istemeyenler var.

Bu tipler de mümkünse benden uzak dursun, fena bozarım.

*

Biz bir iş yapıyoruz.

Bir emek harcıyoruz.

Bunun karşılığını veremeyecek olanlar, esnaf pazarlığı yapanlar var.

Bu tipler mümkünse benden uzak dursun, fena bozarım.

*

Ben gazeteciyim.

Aynı zamanda siyasi danışmanlık yapıyorum.

15 yıldır gazeteciyim, 10 yıldır da danışmanlık hizmeti veriyorum.

Danışmanlıktan da büyük keyif alıyorum.

Bu bir beceri işi.

Siyaseti okumak, ön görmek, yol göstermek bana keyif veriyor.

Ancak bunların da bir bedeli var.

Ak Parti’yi Ak Parti yapan nasıl ki Olçok ise siyasetçilerin de danışmanları onları bir yere getirebilir.

Pek çok meslektaşıma akıl danışan siyasiler var Kocaeli’de.

Ancak maalesef onlar da kadir kıymet bilmiyor.

Bize danıştıklarında söylediklerimizi, anlattıklarımızı dost sohbeti olarak görüyorlar.

Kafalarında fikren yapılan işe bir ücret biçmiyorlar.

Değer vermiyorlar.

Alışmışlar ticari düşünmeye.

Bedenen bir emek olmayınca onu işten samyıyorlar.

*

Çok uzattım biliyorum.

Ancak meramımı az çok anlatabildiğimi sanıyorum.

Yaşadığım, yaşamaktan utandığım bir olayı anlatacağım son olarak.

Gerçek bir rezalet.

15 yıllık meslek hayatımda benim açımdan büyük bir yara.

Geleceğe devredeceğim bir hüzün….

*

Yaklaşık 2 hafta önce bir adayın seçim ekibi ile buluştuk.

Oturduğum herkes çok sevdiğim kimseler.

Sohbet ederken belediye başkan adayının seçimle ilgili propaganda işlerini bir ajansa verdiğinden bahsettiler.

Ajansın uzun süredir bir seçim sloganı bulamadığını söylediler.

İçlerine sinen bir görsel tasarım da mevcut değildi.

Bir kafede oturuyorduk.

Lavaboya kalktım, döndüğümde seçim sloganını buldum.

Özel bir tasarım yaptım.

Logo ve seçim sloganı olarak arkadaşlarıma gösterdim.

Çok beğendiler.

Başkan adayına sundular.

O da çok beğendi.

Beni aradı, seçimlerde kullanıp kullanamayacağını sordu.

“Bana şu kadar para ver, al kullan” demedim elbette.

Bunu onun düşünmesini bekledim.

Kullanabileceğini söyledim.

Daha sonra bir araya geldik.

Bir iki hafta olmuştu adaylığı açıklanalı.

Propagandayla ilgili yaptığı bazı eksiklikleri söyledim.

Kullanması gereken renk kartalasından tutun da giyeceği kıyafetlere kadar anlattım.

Neleri yapmaması gerektiğini söyledim.

Yaklaşık 2 saat oturduk.

Bunun üzerinden de bir hafta geçti.

Benim sloganlarım, tasarımlarım ve logom ilçenin belli yerlerinde kullanıldı.

Seçim çalışmalarının göbeğinde bu vardı.

Baktım hiç ses seda yok maddi konularla ilgili, beraber oturduğum ve logo ile sloganları sunduğum arkadaşlarımı aradım.

Bu işin bir bedeli olduğunu söyledim.

Hepsi hak verdi.

Bugün bir adayın seçim kampanyasının temelini oluşturan slogan ve logo ile tasarımlarını özel ajansa hazırlatması 100 bin liradan aşağı değil.

100 bin lira bile inanın bedava bir rakam.

Geçtiğimiz hafta telefon çaldı.

Arkadaşlardan biri aradı.

Başkan adayının kendisini aradığını, bana slogan ve logo için 25 bin lira göndereceğini söyledi.

İnanın itiraz etmedim.

En azından geç de olsa düşünmüşler dedim.

25 bin liraya bile işi bedavaya yapmış, o adaya adeta hediye etmiş olacaktım.

Derken üzerinden 2-3 gün daha geçti.

Telefonum yine çaldı.

Arkadaşım şu cümleleri kurdu, “Başkan 25 bin lirayı bugün gönderecek. ‘Uğur seçime kadar idare etsin. Bütçemiz dar. Bağımsız Kocaeli’ye seçim sürecinde reklam veremeyeceğiz. 25 bin liranın içinde saysın onu da. Seçimi kazanacağız zaten. Seçimden sonra Uğur’a destek oluruz’ diyor. Yap bir güzellik” dedi.

Güzelliğimi yaptım.

25 bin lirayı kesinlikle göndermemesini, göndermesi halinde iade edeceğimi söyledim.

Bir daha da herhangi bir konuda beni rahatsız etmemeleri için uyarıda bulundum.

Adayın ismini rencide olmasın, incinmesin diye açıklamıyorum.

Çok ama çok kırıldım, çok utandım bu tavırdan ancak kin gütmüyorum, düşmanlık yapmıyorum…

*

Bakın bu anlattığım ilçede söz konusu başkan adayı çok iddialı.

Hemen herkes seçimi kazanacağını düşünüyor.

Başkan adayının benimle sohbeti, muhabbeti de var.

Buna rağmen yerel basını, gazeteciliği, danışmanlığı, propaganda işini yok sayıyor.

Ucuz görüyor.

İnsan yerine koymuyor.

Bu adayların en iddialısı bile böyle davranıyorsa, diğer adaylar neler yapmaz?

Geçtiğimiz hafta bu olayı yaşayınca dedim yazmalıyım.

Baktım Aysun abla da (Aysun Özcan) yazmış.

Adaylara gazeteciliğin ne olduğunu, seçim dönemini, bu dönemde gazetecilere nasıl yaklaşmaları gerektiğini anlatmış.

Bir yazı da benim yazmam zorunluluk oldu.

Yoksa bunun ardı arkası kesilmeyecek.

Bütün bedavacılar, bütün emek nedir bilmezler, fikre değer vermezler kapımda bitecek; ön alayım dedim.

Benim sizin seçim bütçenize de, seçimde harcayacağınız 10-15 bin liraya da ihtiyacım yok.

Bugüne kadar nasıl ki siz bana ‘merhaba’ demezken ayakta kaldıysam, bundan sonra da bir şekilde kalırım.

Siz onu dert etmeyin, bana bırakın…

YORUMLAR

8 adet yorum var

  1. Seçim sloganı ve propaganda, logo bir aday için en önemli şeydir. Yaptığınız için bedeli yüzlerce bin lira ile ölçülmez. bugün böylesi özel bir iş için 25 bin lira teklif etmek, üstelik gazeteye reklam vermeyeceğini söylemek ayıp.

  2. İş lafa geldi mi, gazeteciler muhalif olsun, iktidara düşman olsun iş desteğe geldi mi no no…
    Gazeteciler taş mı yiyecek.
    Çok haklı, çok yerinde bir yazı, elinize sağlık

  3. Derince adayı için CHP’nin bulduğu slogan çok orjinal ve çok güzel, böylesine orjinal fikirler para ile ölçülmez umarım sizin de hakkınız teslim edilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ