Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Büyükakın siyasete meylediyor

Ne kadar kar yağdı bilmiyorum.

Fakat son 4-5 gündür en azından barajlarda yaz aylarını rahat geçirebileceğimiz bir dönem için yüksek kesimlerde yeterli rezerv biriktirdiğimizi düşünüyorum.

Kocaeli’nin kışı zaten bir hafta.

Bir iki gün de soğuklarla mücadele ederiz, arkasından bahar gelir.

Hepsi bu.

Hiç bitmeyen bir devinim halinde hayat.

Isınıyor, soğuyor.

Günler kısalıyor, uzuyor.

Oldukça hızlı bir şekilde geçiyor hayat.

Gözünü kapatıyorsun lise sıralarındasın.

Gözünü açıyorsun 40’a koşuyor yorgun bedenin.

*

Geçtiğimiz hafta bir hayli yordum kendimi.

Kışa hazırlığı kasım aylarında tamamlamış, meyve sebze fidelerini filan çoktan sökmüştüm.

Lakin begonviller için herhangi bir tedbir almamıştım.

Komşu abla uyardı kar yağışından bir iki gün önce.

Uzun bir uğraşla hepsini tek tek streç filmle sardım.

Köklerine yakın kısımlara 40 santim kadar toprak ekledim.

Su saatini köpüklerle sardım sonra.

Yoda’nın kulübesini güçlendirdim.

Kış zaten öyle böyle geçiyordu da, büyük bir panik halinde son 4-5 günü geçirdiğimiz kar fırtınasıyla alakalı öyle bir panik havası yaratıldı ki, ben de o havaya kapıldım işte.

Bugün sabah Yoda’nın suyu yine donmuştu.

Ilık suyla değiştirirken çok sevdiğim bir dostum aradı.

“Tahir Büyükakın son birkaç aydır çok değişti” dedi.

Programlardaki söylemlerinden bahsetti.

Sosyal medya paylaşımlarından bahsetti.

Karla ilgili bir paylaşımda “Çenemiz değil, elimiz çalışıyor” ifadelerini kullandığın söyledi.

“Yok artık” dedim.

İnanmadım, döndüm baktım.

Gerçekten demiş.

Bu söylemler benim tahayyül ettiğim Tahir Büyükakın’a hiç de uygun değil.

Belki ben çok farklı bir yerde konumlandırıyorum Tahir hocayı, belki de Tahir hoca gerçekten bir değişim içerisinde.

Eğer bir değişim söz konusuysa bu hiç de iyiye dönük bir değişim değil benim açımdan.

Çünkü gördüğüm, Tahir Büyükakın siyasi gömleğini giyiyor üzerine.

Cevap veriyor, polemiğe giriyor, tartışıyor.

Mindere çıkıyor anlayacağınız.

Kendisine rakip inşa ediyor.

Üstelik bu rakibiyle aynı seviyeye iniyor.

Aynı işleri yapıyor.

Aynılaşıyor.

Ki bu çok tehlikeli bir durum.

Kentin geleceğine büyük zarar verecek bir durum.

Kentin geleceğini bugünden inşa etmemiz gerekiyor çünkü.

*

Tahir Büyükakın, rakibi görülenlerden farklı bir yerde durabildiği için bu kentte geniş bir kesim tarafından takdir ediliyor.

Öyle ki rakibi siyasi partilileri dahi çoğu zaman Tahir Büyükakın’ın tavrına bir takdir besliyor.

Ancak görünen o ki işler değişiyor.

Bu durum belli bir öngörüyle de yapılmış olabilir.

Belki de siyasi söylemler, tartışmalar, üslup değişikliği kısa ya da uzun vadede Tahir Büyükakın’a başarı sağlayacaktır.

Bunu bilemem.

Ancak bildiğim bir şey var.

Tahir Büyükakın bu kente seçimden önce iki büyük söz verdi.

Biri trafik bir diğeri ise kentsel dönüşümle ilgiliydi.

Trafik konusunda pek çok başlık var.

Ancak en önemli başlıklardan biri bazen 1.5 saat trafik yükü olan Başiskele Kavşağı ile ilgili.

Başiskele Giriş Kavşakları Projesi Tahir hocanın seçim vaadiydi.

Üzerinden neredeyse bir yıl geçti.

En son kasım ayının başında bir sosyal medya duyurusuyla “Başiskele Giriş Kavşakları Projemizin ihalesini yeni yılda gerçekleştireceğiz. Projenin detaylarını da yakında sizlerle paylaşacağım” demişti Tahir hoca.

Şubat bitiyor.

Ben hala ihaleyi ve detaylarını bekliyorum.

Benim gibi binlerce insan da bekliyor.

Başiskele’nin yanında Körfez Limanlar Kavşağı, Gölcük Kent Geçişi, D-100 Koridor Revizyonu, D-100 Kent Geçişi gibi çok önemli seçim vaatleri vardı.

Bir de kentsel dönüşüm vardı.

Ne pahasına olursa olsun bu kentin depreme hazırlanacağı söylenmişti bize.

Hatta tam anlamıyla şöyle denmişti:

“İlk 1 yılda tüm fizibilite çalışmaları ve dönüşüm eylem planları tamamlanacak. İkinci yılda rıza esaslı sözleşmelerle birlikte dönüşüm projeleri tamamlanarak kentsel yenilenme başlayacak”

Yerel seçimlerin üzerinden 11 ay geçti dostlar.

Ben ciddi bir adım bilmiyorum kentsel dönüşüm ve trafik sorunlarıyla alakalı atılmış.

Bunun yerine Sekapark’ta Antikkapı’nın ucuz döner satacağını öğreniyorum.

E hani Kent Lokantaları kötüydü, esnafa zarar veriyordu filan?

*

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesine girdim, başlayan ve devam eden projelere baktım.

Asfalt çalışmaları, tadilatlar, üstgeçitler, çevre düzenlemeleri…

Peki ya kentsel dönüşüm çalışmaları?

İnşaat mühendisleri odası ile birlikte gerçekleştirilen yapı envanter çalışması tamamlandı diye biliyorum.

Bu sadece duyum.

Çünkü resmi bir açıklama yok.

Ortada bir rapor olduğu konuşuluyor.

Bu rapor neden açıklanmıyor?

Bu rapor dahilinde ne yapılacak?

Adliye ile Kent Meydanı arasında kalan o kocaman ada mesela yıkılabilecek mi?

Oradaki binalar boşaltılabilecek mi?

Ben bunların yapılmasını istiyorum.

Hangi binalar sakatsa, her ne pahasına olursa olsun boşaltılsın istiyorum.

Olası bir depremde Kocaeli büyük bir tabut olacak.

Bunu herkes biliyor.

Ortada bir rapor var ancak adım atılmıyor.

Bir de trafik sorunu dedim.

İstiyorum ki Başiskele’de, Gölcük’te, Körfez’de kazmalar vurulsun ve trafik sorununun çözümü için çalışmalar başlasın.

İzmit-Yalova Otoyolu vaat edilmişti bize.

İstiyorum ki otoyol için proje açıklansın, ihale aşaması tamamlansın.

*

Benim bildiğim, tanıdığım Tahir hoca sağa sola laf yetiştirmez.

Liseliler gibi “Çenemiz değil, elimiz çalışıyor” diyerek göndermeli mesajlar iletmez.

Trip atmaz.

Tavır yapmaz.

Başkaları istedi diye mindere inmez.

Durduk yere siyasi söylemlerde bulunmaz.

Benim bildiğim, tanıdığım Tahir hoca icraat yapar.

Vaat ettiklerini yapar.

Çünkü o da bilir; “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…”

Peki ama o zaman bugün içinde bulunduğumuz bu durum neden böyle?

Neden göndermeli mesajlar okuyor, siyaset izliyoruz?

Kentsel Dönüşüm ve trafik sorunu 2 ana başlığıydı seçim vaatlerinin.

Şimdi diyeceksiniz ki daha 4 yıl var bu dönemin bitmesine.

İyi ama koskoca 1 yılı nasıl geçirdik dostlar?

*

Ben gelen, geldiğini bildiğim her zorlu duruma hazırlanırım önce.

Kışın kar yağacaksa mesela, üşenen soğuk havadan filan çıkar saatlerce bahçemi hazırlarım.

Yazın yine yakar beynimi güneş, bahçeyle uğraşırım.

Bir sonuç bekliyorsam eğer, o sonuç için zaman kaybetme lüksüm olmadığını bilirim.

Kentsel dönüşüm için de, trafik sorunu için de Kocaeli’nin kaybedecek tek bir günü yok.

Ancak Tahir Büyükakın siyasete meylediyor.

Ve bu durum beni tedirgin ediyor.

Tahir Büyükakın siyasi gömleğini giyiyor üzerine.

Cevap veriyor, polemiğe giriyor, tartışıyor.

Mindere çıkıyor anlayacağınız.

Kendisine rakip inşa ediyor.

Üstelik bu rakibiyle aynı seviyeye iniyor.

Aynı işleri yapıyor.

Aynılaşıyor.

Ki bu çok tehlikeli bir durum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ