Devrim!

Resmi tatil günlerinde köşeyi yazmayı sevmiyorum, yazmaktan imtina ediyorum genellikle.

Çünkü resmi tatillerde köşe yazılarının muhatapları, köşe yazılarını okumuyor.

Mesela bu yazı gibi.

Ben bu yazıyı cumartesi, pazar ya da pazartesi yazsaydım eminim gözden kaçacaktı.

Fakat şimdi mutlaka birileri okuyacak inanıyorum, gerekli yerlere bu yazıyı iletecek, gerekli yerler de bu yazıyı okuyacak.

Fakat bu yazının gereğini yapmak yerine Uğur Enç isminin yanına bir çizik daha atacaklar.

Olsun, ben söyleyeyim, ben tarihe not düşeyim, gereğini yapmayanlar utansın.

*

Konumuz devrim.

Sağlıkta devrim…

Kocaeli sağlık açısından son günlerde çok büyük sorunlar yaşıyor. Sadece iki gün Kocaeli’nin hastanelerine kulak kabarttım, ağırlık verdim, duymadığım sorun, görmediğim problem kalmadı.

Vay haline bu kentte hastalananın, vay haline bu kentte hastaneye başvuranın.

Özel hastanelerin durumları zaten ortada.

Özel hastaneler devlet hastanelerinin yoğunluğunu yaşıyor adeta.

Aldıkları para cabası, yaşanan sıkıntılar yıllardır yazılıyor sayfa sayfa.

Fakat devlet hastaneleri de vatandaşa hak ettiği hizmeti veremiyor.

Son 2 günde yaptığım kimi haberlerden bahsedeyim size, anlayın kentin sağlık sektörünün ne hale geldiğini.

Birincisi ve bana sorarsanız en önemlisi Kocaeli Şehir Hastanesi’nde gastroskopi ve kolonoskopi randevusu alan bir vatandaşın -ki bu randevuyu 2023’ün Aralık ayında almış, tam 11 ay sonrasına, 2024 yılının kasım ayına gün alabilmiş olması.

Düşünün karnınız ağrıyor, mideniz ağrıyor, doktora gidiyorsunuz.

Karın ağrınızın neden kaynaklandığını tespit etmek için gastroskopi ve kolonoskopi yapacaklar fakat bunu tam 11 ay sonra yapacaklar.

Bu 11 aylık süreçte belki de sizi ağrınızla baş başa bırakacaklar ya da ağırınızı baskılamak için size aslında ihtiyacınız olmayan, sadece ağrınızı baskılamaya yarayan ağır ağrı kesici ilaçlar verecekler, acı.

11 ay bir tetkik randevusu için beklemek gerçekten çok acı.

Bir diğer haber Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’nden. Söz konusu hastanede bir yakınına refakatçilik eden bir vatandaş duşakabinlerin, tuvaletlerin fotoğraflarını ulaştırdı.

Duşa kabindeki fotoğraf gördüğümde tüylerimi diken diken etti.

Su birikintisi artık ne kadar zamandır hiç kimse tuvaletleri temizlemediyse, küf bağlayan bir duşakabin, adeta pislik yuvası.

Gölcük Necati Çelik Devlet Hastanesi’ne yolunuz düşerse hiçbir yere dokunmayın, pandemi tedbirlerini uygulayın.

Hastanede işinizi gördükten hemen sonra çıkın ve bol bol dezenfektanla kendinizi yıkayın.

Bir diğer sorun Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşandı.

Yeni yıla hastanede girmek zorunda kalan vatandaşlar soğuktan adeta dondu.

Kadın Doğum servisinden gelen şikayet kaloriferlerin yeni yıl akşamında bozuk olduğu ve hiçbir yetkilinin vatandaşlarla ilgilenmediği yönünde.

Daha sonradan kaloriferler daha doğrusu ısıtıcı sistem yeniden devreye sokulmuş ama olan yılbaşı gecesi Kocaeli Üniversitesi Hastanesi’nde yatmakta olan hastalara oldu.

Son sağlık skandalını da bugün yazdım. İzmit Santral Sağlık Ocağı’nda yani Santral Aile Sağlığı Merkezi’nde kan alacak tüp yok.

Kan tahlili yaptırmak için sağlık ocağına başvuran vatandaşlar ‘sipariş verdik ama henüz gelmedi’ cevabıyla karşılaşıyor.

Sanırsınız bakkal dükkanı.

Yahu bunun bir deposu, bunun bir tedarik zinciri, bunun bir tedarik skalası yok mu?

Bir ürün ne zaman bitecek, ne zaman bitmeye yaklaşmış, ne zaman yenileri alınmalı hiç kimse bilmiyor mu?

Bu sağlık ocağının bir yöneticisi yok mu?

Sağlık ocağını geçtim, bu İzmit’in, bu Kocaeli’nin sağlık alanında bir yöneticisi yok mu?

Son iki günde denk geldiğim, haberleştirdiğim dört tane olayı anlattım sizlere.

Sadece bu dört tane olay dahi bir il sağlık müdürünü n istifası için yeterli ama bizde istifa diye bir mekanizma yok malum.

İstifa etmeyip istifade ediyor büyüklerimiz.

Aynı şekilde kimsenin istifası da istenmiyor zaten.

Müdürler yerinden memnun, müdürlerin yöneticileri müdürlerden memnun, olan vatandaşa oluyor.

Son bir konudan daha bahsedeyim.

Direkt bir sağlık skandalı diyemem ama bir sağlık kuruluşunda yaşandığı için bence önemli.

Kocaeli Şehir Hastanesi’nde Çocuk Acil Servisi’ne giden bir vatandaş önünde yaklaşık 150 kişilik bir bekleme sırası olduğunu görüyor.

Bu sırada sabah kahvaltısını yapmak için hemen acil servisin yanındaki işletmeye giriyor, hastane kantinine giriyor yani.

Söz konusu kantinden bir çay, bir tane nescafe ve bir tane poğaça alıyor.

Nescafe, makine nescafesi, çay kaç kazan bilemiyorum, bir tane de poğaça.

Bu 3 ürüne toplam 95 lira veriyor ve verdiği bu rakam hepimize olduğu gibi vatandaşa da absürt geliyor.

O anın fişini gösteriyor ve yaşadıklarını bir videoyla anlatıyor vatandaş.

Burada iki sorum var.

Biri Şehir Hastanesi’nin kantinlerinde hiçbir fiyat denetimi yapılmıyor mu?

Bunu bilmek istiyoruz.

Bir tane çay, bir tane karton bardakta nescafe ve bir tane düz, sıradan pastane poğaçasına 95 lira istemek akıl karı mı?

İkincisi vatandaşın gösterdiği fiş.

Bu fiş çok daha büyük bir sorunun parçası, bu konuyu çok daha fazla detaylı ele almak lazım.

Çok kısa bahsedeyim, fiş tamamı üzerinden sadece içecek olarak vergilendirilmiş, içeceklerin vergi dilimi yüzde 1.

Yiyeceğe girdiğimde yüzde 8 ya da yüzde 20’lik bir vergi dilimine giriyor işletme.

İşletme poğaçayı da içecek olarak sayıyor ki vergi oranı yükselmesin.

Bu sadece o işletmenin kabahati değil, Kocaeli genelinde pek çok yerde yemek yediğinizde, pek çok kafede, restoranda yemek yiyip kalktığınızda alacağınız fişte içecek yazıyor.

Bu kentin defterdarlığı var, bu kentin vergi daireleri var, bu kentin müfettişleri var, bu konuyu araştıran, bu konuda çalışma yapan kimse var mı bilmiyorum.

Fakat Kocaeli genelinde bu güne kadar böylesi bir caza kesildiğini hiç duymadım.

Sen yanlış fiş kesiyorsun, sen yüzde 8 kesmen lazımken yüzde 1 kesmişsin diye.

Çok basit yarın bu kentin kaymakamı, bu kentin herhangi bir kurum müdürü, herhangi bir yetkilisi gitsin bir kafeye otursun, bir waffle söylesin, yanında bir çay içsin.

Gerekirse parasını ben ödeyeyim bunların.

Yedikten sonra fişini alsın, çıksın.

Çıktıktan sonra fişine baksın.

Bütün meblağ içecek üzerinden yüzde 1 vergilendiriliyor.

Bu kentte aleni bir şekilde vergi kaçakçılığı yapılıyor yani.

Kocaeli Şehir Hastanesi’ndeki bu fiş, bu yüzde 1’lik KDV’nin göründüğü fiş aslında bir suç ihbarı olarak kabul edilmeli, Kocaeli Şehir Hastanesi’ndeki bu işletmeyle ilgili yasal süreç başlatılmalı.

Ben takipçisi olacağım.

Umarım takip etmesi gereken yetkililer de takipçisi olur.