Eyvah Çocuklar Evde!

Evet Dünyaca kolay olmayan bir süreçten geçiyoruz. Bazımız<strong> “bize bu müstahak” </strong>derken, bazılarımız ise biz bunu hak etmedik diyor.

Nedenleriyle değil, sonuçlarıyla nasıl başa çıkabileceğimizi düşünmemiz gereken bir dönemdeyiz.

Bu küresel sorunun içerisinde sıkışıp kalmış , en değerli ve en çok gelecek vaat eden küçücük canlara dikkat çekmek istiyorum.

‘’ÇOCUKLAR…’’

Çocuklarımız; belki şu an bu durumu pek anlayabilme zihniyetine sahip olmayabilir. Yaş ya da psikolojik erişkinlik sürecini tamamlamamış olabilirler. Bunun için çocuklarımıza konuyu anlatırken olumlu yönlerini ele alarak, farkındalıklarını arttırarak ; onların hayatlarındaki bu değişimi faydaya çevirebilirsiniz.Tabi bunu yaparken sürekli durumdan şikayetçi,sıkılgan,ne yapacağını bilemeyen,yarınından tereddütlü ve öfkeli ebeveyn tavrından arınmış davranılmalıdır.

Yeni nesil; hemen hemen her türlü isteklerine rahatlıkla ulaşabilecek durumdalar. Bu süreçte minimalizmi, ailenin önemini, tüm egolardan ve menfaatten sıyrılarak saf sevgiye ulaşmanın, ev halkını tanımanın ve en önemlisi hayatta en değerli iki şeyin aile ve sağlığın tam ve eksiksiz olduğunda ,şartlar ne olursa olsun kendini güçlü hissetmesini sağladığını öğrenmelerinin tam zamanı.

Tabi adı üzerinde; çocuk…

Bitmeyen enerjileri, tükenmeyen sorunları, tarifsiz istekleri var.

Biz ebeveynler ne yapalım, nasıl sıkıntılarını ve bu süreci kusursuza yakın atlatmalarını sağlayalım diye düşünüp durmaktayız.

İlk sırada ; taşın altına elimizi koymak geliyor.

Çocuğunuzla kaliteli zaman dediğimiz nitelikli paylaşımda bulunmanız , belirli işlerde esnek davranarak oyun ve yaratıcılığa yer açmalısınız.

Siz ebeveynlere naçizane bazı ip uçlarım ve önerilerim var.

Öncelikle güne kocaman gülümsemeyle süslenmiş sıcacık sarılmanıza eşlik eden ‘’günaydın’’kelimeniz olacak.

Bu sarılma ve sizin neşeli tonunuz çocuğunuzun gün boyu size daha rahat koordine olmuş işbirlikçiniz olmasını sağlayacaktır.

Gününüzü planlarken; çocuklarınızın size yan destekçi olarak organize etmenizi öneriyorum.

Kahvaltı masası hazırlamada , yaptığınız omleti kendi zevkine uygun süslemede yada müzik ve dans eşliğinde toz aldırma bile olabilir.

Böylece hem kendini işe yarar hissedip, hem iş yapabilmenin verdiği güç ve özgürlük duygusu oluşurken aynı zamanda motor gelişimine de destek olmuş olacaksınız.

Evdeki imkanlarla oyun kurabilmekte bu süreçte sizi yenileyecektir.

Yaratıcılığınızı kullanarak geliştirdiğiniz oyunlarınızı daha eğlenceli hale getirmekte mümkün .

Sosyal medya hesaplarınızı kullanarak yakın arkadaşlarınızı bu oyunlara dahil edebilir hatta en yaratıcı oyunu kim bulabilecek tarzında ‘’challenge’’başlatabilirsiniz.

Bir nevi organizatör olduğunuzu düşünün. Bu sizin motivasyonunuzu arttıracaktır.

Etkisi en yüksek ‘’aile etkinliği’’

Akşam yemeğinden sonra babalarında dahil olduğu etkinlikler her zaman daha verimli etkinliklerdir.

Bağların güçlendirilmesi ve etkili iletişiminizin yansımasını daha net görebileceğiniz bu zaman dilimi olacaktır.Çünkü çocuğunuz aileyi ve birlikteliğin ne demek olduğunu deneyimleyecek ve içindeki kaygı dürtülerini sarıp sarmalayacaktır.

Bunun içinde en basit ve zahmetsiz etkinlik ‘’sinema partisi’’ olacak. Mısırlarınızı patlatın ,ışıklarınızı kapatın,cep telefonlarınızı masaya bırakın ve birlikte keyifli bir film izleyin .

Aynı anda gülüp aynı anda hüzünlenmenin size ne kadar iyi geleceğine inanamayacaksınız.

Kalan mısırlarınızı yarın ki etkinliğinizde kullanın.

Bir ağaç çizin ve mısırlarınızı sulu boya ile rengarenk boyayıp ağacınızın çiçekleriymiş gibi süsleyin.Kenarlarına sulu boya ile boyadığınız mısırlarla baskı yapmayı da ihmal etmeyin.

Unutmayın; çocuklarımızın hayatı da tıpkı bizimki gibi bir günde değişti.

Okullarından, öğretmenlerinden ,arkadaşlarından, parklarından, oyun alanlarından, top havuzlarından, sokaklardan, anneanne-babaanne-dedelerinden, evimize gelen gidenden bir çırpıda mahrum kaldılar.Belki bizim kadar oyalanabilecek yetiye sahip olmayabilirler.Biz onlar için yemek yapıp,para kazanıp,evi en iyi şekilde steril etmeye çalışırken zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varmıyoruz.

Çocuklarımızın bu süreçte; can sıkıntısı ,gelecek ve kaygı nöbetleri,öfke ve stresleri olabilir.Bu normal bir durumdur.

Elimizden gelen ve yapılabilir en doğru hamle , zor günlerde anne-baba olarak çocuklarımıza karşı anlayışlı ,sevgi dolu ve birlikteliğimizin her şeyden daha önemli olduğunu yaşatarak öğretmemizdir.

Çocuklarımıza sadece eğlenerek destek olmalıyız.

Her şeyin en güzel haliyle hayatımıza geri döndüğü günlerde görüşmek dileğiyle…

Serpil Kazan…

Başkent üniv. İlişki ve Evlilik Danışmanı

ICF Profesyonel Koç

Bireysel•Öğrenci•Kurumsal Koç Marka&amp;İmaj Danış.