Gölcük Hisareyn’de Ford marka Transit model büyük minibüslerin park edildiği bir lojistik tesis inşa edildi.
Geçtiğimiz hafta yazmıştım.
Bu tesis kaçak.
Bir haftadır günde 15-20 telefon geliyor.
Haberlere, yazılara yorum yağıyor.
Ufak bir detay var.
Israrla yorum yapanlardan birinin rumuzu Serdar Topçu.
Siteye yorum yaparken aklınıza ilk anda gelen, anonim isimler kullanabiliyorsunuz.
Serdar Topçu ismi ise özenle seçilmiş bir isim.
Gölcük’te 2007 yılında Mahmut Şahin öldürülmüştü.
16 yıl boyunca sır gibi kalan bu cinayet 2023 yılında çözüldü.
Katil zanlısı müebbet hapis cezası aldı.
O katilin ismi Serdar Topçu idi.
Katil Serdar Topçu ismini kullanarak yazılarıma, haberlerime yorum yapıyorlar.
Bu ufak detaylarla beni tehdit edebileceklerini, caydırabileceklerini düşünenler var.
Ne yazık.
İşyerimin, evimin adresi belli.
Bilmek isteyen herkes bu bilgilere çok kolay erişebilir.
Ancak ben de ilkokul talebesi değilim.
Evimde alan koruma eğitimini tamamlamış bir Belçika kurdum var.
Bahçemin etrafında 6 adet kamera ve alarm sistemi bulunuyor.
Gazetem de güvenlik kameraları ile çevrili.
Bir de bu durumları daha önce de pek çok defa yaşadığım için devletin bana vermiş olduğu silah taşıma ruhsatım var.
Gelmek isteyen buyursun gelsin.
Nasıl gelirse öyle uğurlanır.
*
Bu bir hafta boyunca sadece telefon dinlemedim, yorum okumadım.
Dersime de bolca çalıştım.
Bu yaştan sonra oturdum İmar Kanunu okudum.
Otopark izni nedir, lojistik tesis nedir, lojistik tesis nasıl imar alır, İmar Kanunu 37. Madde’de bahsedilen “Yapılaşma olmayan konut alanında otopark yapılabilir.” ifadesi neleri kapsar…
Bu konuda ders verebilirim artık.
Hepsini gün be gün anlatacağım.
Gölcük Belediyesi’nden ve belediye başkanı Ali Yıldırım Sezer’den gelen yalanlarla dolu tekzip metinlerinden de bahsedeceğim.
Anlayamadığım bir şey var yalnız.
Ben Gölcük siyasetini bilmem.
Gürcülerin Gölcük’te siyaseten etkin olduklarını bilirim yalnız.
Bu süreçte çok ilginç bir şey duydum.
Ali Yıldırım Sezer’in seçim vaatlerinden biri bir belediye başkan yardımcısı ile ilgiliymiş.
O belediye başkan yardımcısını görevden alacağını vaat etmiş siyasi çevrelere.
Görevden almış da.
Ancak her ne olduysa birkaç ay sonra o isim yeniden belediyeye dönmüş, yeniden belediye başkan yardımcısı olmuş.
Kimin sayesinde geri döndü, arkasındaki o güç kimdi, o gücün Hisareyn’deki bu dev lojistik tesisi ile ne ilgisi var tam olarak anlayabilmiş değilim.
Anladıkça anladıklarımı da anlatacağım, merak etmeyin.
Hala Gölcük’ü öğrenmeye çalışıyorum.
Kartepe ile nasıl bir bağı var, neden Kocaeli ölçeğinde büyük işler hep bu Kartepe ve Gölcük arasında dönüyor inceliyorum.
*
Bilgiler ve belgelerle geçen bir haftanın ardından bugün atladım arabaya Gölcük Hisareyn’e gittim.
D-130’dan aşağı indim.
Gölcük Ford Fabrikası’nın önünden Hisareyn yoluna döndüm.
Birkaç on metre gittikten sonra trafik tıkandı.
Ne oluyor diye bakmaya indim, büyük bir tır yolun ortasında.
Kasasında ne yüklü dersiniz?
Gölcük Ford Fabrikası’nda üretilmiş Transit model minibüsler.
Bir süre trafiğin açılmasını bekledim.
Daha sonra tek gidiş, tek dönüş bol virajlı Hisareyn yolundan köye vardım.
Yemyeşil bir doğası var.
Gölcük kent merkezine 10-15 dakika mesafede yer alıyor.
Yolda gördüğüm otlayan kuzuları düşünürken devasa beton yığını ile karşılaştım.
Katledilen yeşile inat sanki yemyeşil çitlerle çevirmişler bölgeyi.
Az önce gördüğüm tırın kasasındaki minibüsler boşaltılmış.
Tır gecekondu/kaçak lojistik tesisin girişinde bekliyor.
8 parsel alan üzerinde inşa edilmiş devasa bir beton yığını burası.
513 adada yer alan parseller konut alanı üzerinde yer alıyor.
Bu alanlara da lojistik tesis inşa etmek yasak.
Ancak daha vahimi 556 adada.
Burası mutlak tarım arazisi.
3, 4, 5, 6 ve 7 nolu parseller kesinlikle korunması gereken tarım arazileri.
Ancak birilerinin gözünü para hırsı bürümüş.
Birileri Gölcük’te çete kurmuş.
Belediyeyi de bu işe ortak etmiş.
*
Yanımda drone da götürmüştüm.
Gökyüzüne havalanıp yemyeşil doğa içerisindeki beton yığınını görüntüledim.
Sonra küçük bir detay fark ettim.
Her ne hikmetse konut alanı olan, beton yığılan araziler bomboş.
Nispet yapar gibi tarım arazilerinin üzerine park edilmiş araçlar.
Bu iki fotoğraf aslında çok şey anlatıyor aslında.
Sadece bu fotoğraflara bakmak yeterli.
*
Bütün detayları topladım dostlar.
Çok az yolum kaldı.
Öyle isimlerle karşılaşıyorum ki dudağım uçukluyor.
Olmaz artık o kadar diyorum.
Yıllara sari ortaklıklar söz konusu.
Kağıt üzerinde işin sahibi var.
Kağıt üzerinde olmayan, eli kalem tutan, imza yetkisi olanlar var.
Bugünlük hiçbir şeyin yarım kalmadığını, hiçbir şeyi unutmadığımı ifade ederek bitireyim yazıyı.
Daha tekzipleri var beyefendilerin, madde madde yalanları yüzlerine çarpılarak yanıtlanacak.
İşin sonu nereye varır bilemem.
Ancak Gölcük Belediyesi bugün başka bir siyasi partide olsaydı kayyum atanırdı.
Bunu çok net söyleyebilirim.
Hem belediye başkanı hakkında hem başkan yardımcıları hakkında yasal işlem başlatılırdı.
İktidar zırhı sağ olsun.
Arkadaşlar bugünün yarını olduğunu hesaba katmadan iş yapıyor.
Yüzümüze baka baka yalan söylüyor.
Masal anlatıyor.
Benim masallara karnım tok.
Ben kulaktan dolma bilgilerle dedikodu yapmıyorum.
Dersime iyi çalışıyorum.
Sınav günü yaklaşıyor…
mecliste muhalefet tek soru önergesi bile sormadı. Gölcük başkanı meclise gelmedi. bahane nedir?
muhalefet meclis üyelerine “mecliste soru önergesi sormayın meclisi meşgul etmeyin” demişler. dilekçe verin demişler. Muhalefet bu zarfı yemiş…sen muhalefetsin niye sormuyprsun? halka sesini biye duyurmuyorsun
Sen cidden hastasın tedavi olman lazım Allah sana akıl fikir versin
tüm meclisler kıran kıran geçerken gölcük ve kartepe niye sütliman geçiyor?
sezer sor bakalım ford fabrikası girişi yeşil alan iken nasıl park alanı oldu
Uğur bey, belediye basın yayın cevap yazmış sana bak.o araç kuyruğu asfalt içinmiş, nasıl da kendileriniifşa ediyorlar.sen yaz kardeşim bildiklerini, aheste aheste yaz,hiç acele etme
1- benim belediye ile uzaktan Yakından bağım ve bağlantım yok.
2- dümdüz bir vatandaşım.
3- Hakkı söylemekten mi çekineceğim?
4- o yolun habere konu yer ile alakası yok genel güzergah.
5- dedikodu yazsam üstüne yatarsınız doğruyu yazınca neden sapturıyorsun ?
Bravo, devam
Len çocuk sen amma gaza gelmişsin kendini nimetten falan mı sayıyorsun az sakin ol o fabrika oraya kurulurken arazıyi bedavs devlet verdi ha bahsettiğin fabrika Ford. 20 bin insan ekmek yşyor orada. Seni kimsenin kaideye aldığı faksn yok ufacık adınını sanını kimsenin bilmediği bir gazete yapıyorsun yazıyı arkadsş attı okuyum dedim seni uyarmak istedim
Öncelikle mükemmel Türkçenizden dolayı sizi kutluyorum. bu gramer bilgisiyle siyasi tarafınızı da çok net belli etmişsiniz. Umarım arkadaşınız size bu yorumu da yollar ama anlar mısınız bilemem. Madem kaale almıyorsun da üşenmeden yorum yapıyorsun. Bu yorumu da belki bana da bir transit düşer diye yapmışsın belli ki.
Uğur. Lafı kaç gündür döndürüp duruyorsun. Kime ne demek istiyorsun ne anlatıyorsun anlat geç ya ne uzattın. Ne iddian varsa açıkça yaz kiminle ilgili iddian varsa açıkça yaz. Hep bir gizem gizem. Birilerine gel gel mi çekiyorsun ne yapıyorsun bu ne biçim köşe yazısı tarzı. Bu zamana kadar okuyordum bu saatten sonra bu haber sitesini okumayacağım amacını anlayamadım
O ilk fotoğraftaki trafik tırlardan dolayı olmuyor. Her gün forddan ve yan sanayilerinden yüzlerce tır çıkıyor. Milleti kandırmayın. O trafik asfalt çalışması yapılıyordu onun trafiği
İsimleri yaz isimleri. Gölcük’ün kahramanları diyordun. Nerede o kahramanlar?
Helal olsun sana bravo, seni tanımayanlarda bi zahmet araştırsın öyle yorum yazsınlar, sen ne işleri ortaya döktün hadi az kaldı buda patlayacak.
Gerçek gazeteci böyle olur. Korkusuz ve tarafsız. Seni kutluyorum kardeşim.