Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Güneşli havalar

Bulutlu havalar bir ayrı güzel bende.

Benim baharım bugünkü gibi kapalı, yağmurları günlerde saklı.

Güneşin gözümü parlatmasını sevmem.

Her şeyi olduğu gibi görmek isterim.

Ne mutlu ki güneş aylardır yüzünü göstermiyor.

Ara ara yoğun ara ara inceden yağmur yağıyor.

Haziran ayına geldik ama hala montsuz dışarı çıkılmıyor.

Ne mutlu.

Kimine kasvetli bu havalar için ben takla atıyorum adeta.

Garibanlıktan olsa gerek.

Üniversiteye kadar hiçbir yaz tatilinde tatil yapmadım.

Her yaz babamın bir arkadaşının yanında çalıştım.

Sertçetin Bilgisayar’da PC tamirini öğrendim, Kartal Elektronik’te uydu anten montajını.

Meta Elektrik’te fabrikalara girdim taşeron işçi olarak.

Kablo tavası döşemekten tutun da, elektrik sistemi montajına kadar her şeyi bilirim.

Çalıştığım en zor iş Crown’daydı.

Suadiye’de kurulu fabrikanın duruşlarına giderdik 2 hafta.

Bilmeyenler için bu fabrika kutu kolaların kutularını üretir.

Sadece kola değil, her türlü meşrubatın metal kutuları burada üretilir.

Metal kutuların boyandığı hat içerisinde dev boya makinaları olur.

Duruşlarda o makinaların solvent ile silerdik.

Solvent çok zararlı bir kimyasal aslında.

Ellerim kollarım yara bere içinde kalırdı.

Ben böyle mücadele ederken 3 ay boyunca pek çok kimse yaz tatiline giderdi.

Dev fabrikaların içine kapanırdım sabah 8’den akşam 4’e kadar.

Çay molalarında dışarı çıkardım.

Dışarıda alabildiğine mavi gökyüzü, güneş.

Ne zaman güneş açsa şimdi o günleri hatırlıyorum belki de.

Bu sebeple bulutların arkasına saklıyorum mutluluğumu.

*

Gün içerisinde koşuştururken aynı havayı soluduğumuz, sokaklarında beraber dolaştığımız pek çok hemşerimizin dertlerini düşünmüyoruz.

Şimdi çocukluğuma döndüğümde fabrikaların o soğuk binalarını, devasa makinalarının hatırladım.

2 milyonluk bir işçi kenti Kocaeli.

Her gün onlarca kaza yaşanıyor fabrikalarında.

Çoğu duyulmuyor bile.

Bırakın ölümleri, yaralanmaları bile kamuoyu bilmiyor.

Oysa Kocaeli’deki fabrikalarda iş kazalarında ne canlar yitiyor…

Aylar önce bir fabrikadaki iş kazasını duymuş, ölen işçinin haberini yazmıştım.

Fabrikada yönetici konumunda çalışan bir arkadaşım aradı, nereden duyduğumu sordu.

Sır gibi saklıyorlardı ölümü.

Fabrikalardaki ölüm işverene büyük dertler açıyor çünkü.

Tazminatı ayrı, cezaları ayrı…

Tedbir almadıysa hesabı bir şekilde soruluyor.

Fakat bu her zaman tedbir almaya yönlendirmiyor patronları, tedbir almadıysa olayın üzerini örtmeye itiyor.

*

Bu olayların üstünün örtülmemesi gerekiyor.

Bu sebeple nerede bir işçinin öldüğünü duysam çok daha fazla düşüyorum üzerine.

Maalesef bu akşam da bir ölüm haberi aldım.

Özel bir firmada çalışan T.Ö. elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmiş.

İnternette kısa bir arama yaptım.

Haberlere yansıyan birkaç ölümlü kaza daha gördüm aynı firmada.

3 çocuk babası H.Z. 44 yaşındayken üzerine forklift düştüğü için hayatını kaybetmiş.

67 yaşındaki 3 çocuk babası A.Y., iş makinesinin altında kalarak hayatını kaybetmiş.

30 yaşındaki E.G. üretim bandına sıkışarak ölmüş.

İnternette bilgiler sınırlı.

Pek çok ölüm haberlere yansımamış.

Bir iddia var Sendika.org’un 2010 tarihli raporunda.

Bu firmada her yıl 3-4 ölümlü iş kazası yaşandığını ancak bunların üstünün örtüldüğü belirtiliyor.

Çok vahim…

*

Havalar bulutlu.

Bir işçinin daha evine ekmek götürmek isterken işverenin gerekli tedbirleri almaması nedeniyle hayatını kaybetmesine çok üzüldüm.

Çocukluk günlerimde parçalanan ellerim aklıma geldi.

Ufak bir tedbirsizlikle ölebilecek oluşum.

Büyük makinaların karşısında yaşadığım korku.

Ben güneşli havaları sevmem.

Bulutların ardına gizlerim mutluluğumu.

Bugün hava tam istediğim gibi.

Bir de hemşerim işçiler daha fazla para kazanma hırsıyla hareket eden patronlarının hırsıyla ölmese…

Bir de emekçiler hak ettikleri gibi insanca yaşayabilse…

Başka bir şey istemem.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ