Hürriyet ile kahvaltı

İş bize geldiğinde sürekli olarak karşılaştığımız cümle “Bunları yazmayın lütfen.”

“Bunları kayıt dışı söylüyorum.”

Geçtiğimiz hafta Sebahattin’le birlikte İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet’in kahvaltı konuğu olduk.

Pek çok şey konuştuk fakat hemen hepsi yazılmamak kaydı ile idi.

Bir hafta içerisinde Hürriyet başka gazetecileri de konuk etti.

Baktım bize “Yazmayın lütfen” dediği ne varsa sayfa sayfa yazılıyor.

Biraz tekrar gibi olacak ama iki konu önemliydi, ben de yazayım istedim.

*

Birincisi Hürriyet’in adaylığı.

“Kesinlikle İzmit’e aday değilim” diyor.

Büyükşehir konusunda ise net konuşamıyor.

“Evet adayım” demiyor.

“Ben İzmit’e de aday olmadım, genel başkanım görevlendirdi” diyor.

“Büyükşehir için aday olarak öne çıkmam, parti içi bir yarışa girmem, genel başkanımız uygun görür, görev verirse o görevden kaçmam” ifadelerini kullanıyor.

Benim gördüğüm eski hırsı yok.

Başkanlıktan epey bir bıkmış.

Bu bıkkınlıkta son seçimde alınan yenilginin, Kocaeli’de Ak Parti’nin oy oranlarındaki sağlamlığın, büyükşehirin asla kazanılamayacak görüntüde olmasının payı var mı bilmiyorum.

Hürriyet başkanlığı bırakıp avukatlık mesleğine dönerse daha huzurlu olacak gibi duruyor, bunu net bir şekilde görüyorum.

*

İkinci konu ise Ak Partili eski milletvekili Emine Zeybek’in gelini ile alakalı.

Malum İzmit Belediyesi’nde kıyak memur kadrosu kapmıştı.

Sözleşmeli memur yapılan gelin CHP’li yeni yönetim tarafından işten çıkarılmıştı.

İşte iade davası açmıştı.

Kazanıp geri dönmüştü.

İzmit Belediyesi bir başka dava sürecinde Zeybek’in gelininin üniversite diplomasının sahte olduğunu anlamış.

Üniversiteye sormuşlar.

Üniversite öyle bir öğrencilerinin olmadığını ifade etmiş.

Gelin hanım hakkında şimdi bir de evrakta sahtecilikten ceza davası açılmış.

Hayırlısı olsun.

*

Bu iki konuyu da farklı gazeteciler yazdı hafta içerisinde.

Yazmadıkları ya da benim gözden kaçırdığım bir konu daha vardı, CHP’deki değişim.

Fatma hanıma bu konuyu sordum.

Ekrem beyi çok sevdiğini ve birlikte pek çok çalışma yaptıklarını söyledi.

Fakat değişim sürecinde yanlış ekiplerle hareket ettiğini belirtti.

“Kemal beye hata yaptıran kim varsa şimdi Ekrem beyin yanında” dedi.

Değişim istiyor mu, istemiyor mu ben de kalsın.

Sonuçta “Bunu da yazmayın” diye not düştü.

3 saate yakın kahvaltıdan sonra neredeyse hiçbir yazmadık.

Sadece sohbet ettik.

Başkan hanımı dinledik.

Tabiri caizse goy goy yaptık dağıldık.

Kahvaltıyla ilgili neredeyse hiçbir şey yazamıyorduk, içimizde kalıyordu.

Konuşulanları diğer gazeteciler yazınca bize de hak düştü, yerine getirdik…

Sokak köpekleri

Yine gece 4’e doğru uyuyabildim.

Uyumak denemez aslında, enerjim bitti ve baygın düştüm.

Sabah 10 gibi gözümü zor açtım.

Bu durum haftalardır böyle.

Tek sebebi mahallemizi işgal eden sokak köpekleri.

20-30 köpek sabaha kadar kavga ediyor, havlıyor.

Her akşam durum aynı.

Çözüm yok.

Belediye umursamıyor.

Bu konuda sorumlu kimse hakkımı helal etmiyorum.

Helalle, haramla pek işleri olduğunu düşünmüyorum lakin yine de buraya not düşeyim.

Sadece ben değil, bütün mahalle bıkmış durumda.

İzmit’in köyünde filan da yaşamıyoruz üstelik.

Merkezindeyiz.

Göbeğindeyiz.

Çaresiziz.