İlişkilerimizi Sosyal ‘Medya’nılgıları Bitiriyor!

Günümüzde din, dil, ırk, cinsiyet ve yaş aralığı fark etmeden her gün, her saat, her dakika hatta her saniye yaşamamızda vazgeçilmez yer kaplayan ‘’sosyal medya’’…

Restoran seçimimizde, oturma pozisyonumuzda, sipariş verdiğiniz menüde ve giydiğimiz kıyafetimize kadar bizi ele geçiren ve bu durumda da 18 yaş altı yaptığında problem gibi görünen ,belli bir yaş aralığı yaptığında ise çağdaşlık olarak adlandırdığımız süslü cam mekan.

Sadece güncel hayatımızı değil, aynı yeşil ormanda gizli gizli ağaç kesen katliamcılar gibi ilişkilerimizi de içten içe bitirip köreltti.

Teknolojinin amansız devleşmesi, ilişkilerimizi <b>cüceleştirdi.

En çok da “miş” gibi yaşamlar girdi hayatımıza…

Çocuklarıyla video çeken anneler sanki tüm gün oyun haricinde hiçbir şey ‘’yapmıyormuş’’ gibi evde dağılan oyuncakları ‘’toplatmıyormuş’’ gibi hadi ders zamanı “demiyormuş” gibi davranarak çocuklarımız da algı yanıltması yaratıyor ve evdeki anneye karşı bu tarz bir beklenti beslemelerini sağlıyor.

Ya da…

İşe “gitmiyormuş” gibi faturalar hiç “gelmiyormuş” gibi kira “vermiyormuş” gibi markalı arabaları kapısında “diziliymiş” gibi holding “sahibiymiş” gibi hatta gece gündüz barfiks ‘’çekiyormuş” gibi davranan Türk erkeklerimiz türedi birden.

Yaptığı o ihtişamlı yemekleri sürekli altın yaldızlı tabaklarda ‘’sunuyormuş” gibi herkes onun taktığı pırlantanın karatını merak “ediyormuş’ ’gibi sabah yataktan ‘’top modeller’’ gibi kalktığını göstermeye çalışan becerikli kadınlarımızla doldu taştı.

Bu kadarla kalmadı, hepimizin birbirimize ve ilişkilerimize inancımız kalmadı.

İlişkilerimizi;

Karşılaştırdık,

Beklentilere girdik,

Değiştirmeye çalıştık,

Değiştiremedik,

’Değişmiş’’gibi davrandık,

Özendik,

Kendi hayatımızı,ilişkilerimizi irdeledik,

Tatmin olamadık,

Mutsuz olduk,

Mutsuzlaştırdık,

Çatıştık,

Vazgeçtik,

Tükettik,

Sonlandık.

İşte algı yanılmamızın bizi bizden etmesinin küçük bir hikâyesi…

Tabi bu herkes için geçerli değil, maalesef genel için geçerli…

Sözün özü;

Eskiden televizyonda izlediğimiz şimdi ise parmağımızın ucunda dünya kapılarının açıldığı ve reality show dediğimiz sosyal medyanın getirdiklerini kişileştirmeden, eğlence aracı ya da hayatımıza fark yaratan küçük dokunuşlar ve renkler olduğunu bilerek bilinçlenerek yer almalı ve yer vermeliyiz.

Sağlıklı ve nitelikli ilişkilerimizi korumak dileğiyle…

Fantastik insanlardan ve ilişkilerden arınmış günler dilerim …