Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

İYİ Parti

Meral Akşener MHP’de büyük bir güç savaşı yaşamış.

Partisinden ayrılmış.

Henüz ortada İYİ Parti’nin “İ”si yok.

Ankara’da, Anadolu Otel’de bir bayramlaşma programı düzenlendi.

Ülkü ocakları mensuplarının saldırdığı o programda ben de vardım.

Sandalyeler havada uçuşurken sahnede, Akşener’in hemen yanındaydım.

Elimde fotoğraf makinesi…

Mutfaktan korumalar tarafından çıkarılıp asansöre götürülürken de Akşener’le birlikteydim.

Donra dışarı çıktım.

Cumali Durmuş’un nasıl yumruklaştığını, İYİ Parti için nasıl mücadele ettiğini gördüm.

Değil Kocaeli’de, Türkiye’de bu haberi ilk yayınlayan bendim.

O zaman çalıştığım gazetenin internet sitesinde anlık onlar binlerce vatandaş bu haberi okudu.

Videolarını izledi.

Ulusal muhabirler henüz olayın farkında değilken ben karşıdaki otelin barına oturmuş haberlerimi geçmiştim.

Dilim damağım birbirine yapışmıştı heyecandan hiç unutmuyorum.

Günün daha başlangıcı sayılacak o saatlerde bir iki bira içerek kendimi toparlamıştım.

*

Daha yolun başıydı Akşener için.

Destekçileri henüz birkaç yüz kişiydi.

Derken süreç ilerledi.

Akşener İYİ Parti’yi kurmak üzereydi.

Tokat’ta dev bir halk buluşması gerçekleştirdi.

2 gün Tokat’ta kaldı.

Ben de Tokat’taydım.

Uçaktan indik sonra şehir merkezine geldi otobüsle.

Binlerce Tokat’lı adeta izdiham yaratmış.

Koruma çemberinin içinde ben de varım.

Bana ‘Akşener’le röportaj yapma’ görevi verilmiş.

Her ne olursa olsun yapacağım.

Önümde Akşener bana doğru yürüyor.

Ben de geri geri ilerleyerek fotoğraf çekiyorum.

Bir tümseği geçtikten sonra küçük bir kafeye giriyoruz.

İçeride kimse yok.

Musavvat Dervişoğlu yapışıyor yakama, sen kimsin diye.

Atacak beni kafeden.

Akşener’e bağırıyorum, Kocaeli’den geldiğimi söylüyorum.

Keyifli bir röportaj yapıyoruz.

Akşam otelde kalıyorum, sabah basın toplantısında baş köşede ben varım.

Hemşerisini yanında istiyor…

*

Aradan aylar geçiyor.

Ankara’dayım.

Yeni Mahalle’de büyük bir kültür merkezinde İYİ Parti’nin kuruluş toplantısı var.

En ön sıralardayım yine.

Birkaç ay sonra partisinin ilk il binalarından birini Tekirdağ’da açıyor.

Ardından vatandaşları ve esnafı ziyaret ediyor.

Yine ben haber için takip ediyorum Akşener’i.

Devlet Bahçeli’nin meşhur çay bardaklı pozunu bile verdirmişim Akşener’e daha ne olsun.

Kocaeli’ye mitinge geliyor, otobüste hemen arkasındaki koltuktayım…

Neredeyse Kocaeli deseler aklına ben geleceğim…

*

Bunları anlatıyorum ki bilin İYİ Parti’ye ne kadar hakim olduğumu.

Ne kadar yakından takip ettiğimi…

Partinin yoktan varoluşuna tanık oldum fakat bugünkü yok oluşuna hayret ediyorum.

Siyasi hatalar elbette yapılır.

Söylemlerde yanlış olur, eylemlerde yanlış olur.

Ancak teşkilatta yanlış olmamalı.

Teşkilata karşı durulmamalı.

Teşkilata karşı çıkılmamalı.

*

Son seçimlerde dahi Ak Parti’yi destekleyen MHP’nin bir üyesi olan hoca efendiyi Körfez Belediye Başkan Adayı yapmaları kötü gidişin, teşkilatı küstürmenin sadece görünen yüzü.

Bir de görünmeyen yüzü var.

Ağalar arasında, parti büyükler arasında bir mücadele var.

*

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, GİK Üyesi Cumali Durmuş’a Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı’nı soruyor.

Durmuş da parti görevidir diyerek kabul ediyor.

Ancak bunu duyan milletvekili Lütfü Türkkan’ı bir korku, bir telaş sarıyor.

Kocaeli benim seçim bölgem diyor Türkkan, benim vekilliğim elimden gider yarın öbür gün diyor Cumali Durmuş büyükşehire aday olur, seçim kaybetme pahasına bedel öderse…

Bunun üzerine sıvıyor kolları ve başlıyor kulis yapmaya Cumali Durmuş aleyhine.

İstifa edeceğini söylüyor sağda solda, Cumali Durmuş aday yapılırsa…

*

Bugün önemli bir gelişme yaşandı.

Cumali Durmuş bir basın açıklaması yayınladı ve İYİ Parti’nin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’nın Lütfü Türkkan olması gerektiğini söyledi.

Türkkan’ı ters köşe yaptı bir anlamda.

Madem dedi, sen beni istemiyorsun o zaman mert ol ortaya çık…

Şimdi gözler Lütfü Türkkan’a çevrilmiş durumda.

Siyasette bir yarışa, riskli bir duruma girmemek için yıllardır çaba sarf eden Lütfü Türkkan bakalım kaybetmesi kesin olan seçime girebilecek mi?

Seçime girip partisinin bütün seçim kampanyasını finanse edebilecek mi?

Yoksa yine duymazdan mı gelecek, görmezden mi gelecek…

*

İYİ Partililer zaten siyaseten uzun süredir umudu kesmişti partisinden.

Bu tartışmalar artık tuzu biberi oluyor işin.

Nereye varacak bu tartışmalar, teşkilatlar daha ne kadar dayanacak merak konusu.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Yani siyasette şahısların kendilerine çalıştıklarını halkın dertlerini değil kendi çıkarlarını kazanıma çevirme yeri olduğunu anlatmışsın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ