KENDİNİ SEV!

Kendini sevmeyen insanın bu hayatta mutlu olması, kaliteli ve nitelikli bir hayat sürmesi maalesef ki pek mümkün değildir.

Kendinden memnun olmayan insan genelde küçüklüğünde ya da geçmişinde yaşadığı travmatik durumların yansımasını yaşar.

Negatif hissettirildiyse, suçlandıysa, eleştirildiyse, kötülendiyse, başarıları takdir edilmediyse kişi kendini yetersiz görmeye başlayacaktır.

‘’Ben niteliksiz, beceriksiz, hiçbir şey yapamayan, iletişimi beceremeyen, belki de bu dünyaya bile ayak uyduramayan biriyim’’ düşüncesine kapılıp kendini eksik ve niteliksiz görmeye başlayacaktır.

Kendini eksik görmeye başladıkça da mutsuz olacaktır. Mutsuz oldukça daha çok eksiklerini fark edecek ve daha da mutsuz olacaktır. Bu böyle kısır bir döngü şeklinde devam edip gider.

Peki bu durumdan nasıl kurtuluruz?

Öncelikle geçmişteki yaşadıklarımızın bizdeki etkilerini fark edip, yaşananları kabul ederek ya da unutarak ilk adımı atmalıyız. Unutma yöntemi genelde çok istediğimiz ve beklediğimiz bir olgu değildir.

Çünkü bizi biz yapan eksisiyle artısıyla yaşadığımız anlar ve tecrübelerimizdir.

Dersimizi çıkarıp yolumuza daha donanımlı bir şekilde devam etmeyi öğrenmeliyiz. Unutmak; kaçmaktır ve hayatımızın her evresinden kaçamayız.

Hiçbirimiz doğuştan kendimizi beğenmeyerek ya da sevmeyerek doğmayız. Bu durum yaşadığımız olaylarla ortaya çıkar ve gelişerek duyguyu oluşturur.

Ayrıca altını çizmek istediğim durumlardan biri ise size karşı yapılan olumsuz geri dönüşler olacak. Yani “senin kafan basmaz, sen beceriksizsin, komşunun çocuğu neler yapıyor senin yaptığına bak, sen zaten bugüne kadar ne yaptın ki’’ gibi kelimeler genelde söyleyen kişinin sübjektif görüşüdür ve kızgınlık anlarında dile getirdiği için gerçeği yansıtmayan cümlelerdir.

Durumun en acı yönü ise bu tarz söylemde bulunan kişilerin geçmişinde kendisine de aynı şekilde davranılmış olması ya da kendi eksik olduğu yönlerini dile getirme yöntemidir. Çünkü insanların en rahat yapabildiği şey, karşısındaki kişinin eksik yanlarını acımasız bir şekilde dile getirmektir. Aynı kişi kendine karşı bu  derece objektif olmaktan kaçar.

Bir diğer aşamamız ise olumlu yanlarımıza yönelmemizdir.

İsterseniz boş temiz bir sayfaya bu olumlu yönlerinizi her gün revizyon yaparak yazabilirsiniz .

Olumlu yönlerimizi yazarken küçük büyük başarı öykülerimizi de yazmayı ihmal etmemeliyiz. Ayakkabı bağınızı bağlamayı öğrendiğiniz güne kadar gidebilirsiniz. Unutmayın küçükken ayakkabı bağlamak kadar zor bir eylem yoktu.

Düşüncenizde zayıf başarılar gibi görünse de, yazdığınız da beyninizde büyük dalga etkisi yaratacaktır.

Bu şekilde bilinçaltımıza dün ve bugüne ait başarılarımızı anlatmış oluruz.

Yazdıktan sonra tekrar tekrar okuyup hatta yazıp bilinçaltımıza kodluyoruz.

Listemizde yer alan başarı öykülerimizi ya da olumlu cümlelerden oluşturduğumuz olumlamalarımızı yapmalıyız. Bu olumlamaları ister gece yatarken, ister ayna karşısında hatta eğer isterseniz ses kaydına alıp dinleyerek yapabilirsiniz.

Tabi sadece bu kadar yeterli olmayacaktır.

Olumsuz söylemlerin yer aldığı ortamlardan ve kişilerden uzaklaşmalıyız.

Bu arkadaşınız, patronunuz, sevgiliniz hatta ailenizden bir fert bile olabilir. Eğer sürekli eleştiriliyorsanız, sürekli küçük duruma düşürülüyorsanız bu sizin özgüveninizi yerle bir edecektir. Bu tarz ortamlardan hemen uzaklaşmanız gerekmektedir. Çünkü insanoğlu telkine açık bir canlıdır ve yapılan telkin sizin dengenizin tekrar bozulmasına sebebiyet verebilir.

Hani derler ya ‘’40 kere aptal dersen aptal olur’’ gerçekten de böyle bir sürecin içine çekiliverirsiniz.

Enerjinizin emildiğini, motivasyonunuzun düşürüldüğünü ya da özgüveninizin kırıldığını hissettiğiniz ortamlardan bir yolunu bulup uzaklaşmanızı tavsiye etmekteyim.

Kısacası kendimize göre, kendimizi sevmenin yollarını bulabilirsek; kendimizi seven, kendimizi sevdiğimiz içinde hayatta iyi olan şeyleri kendimize daha rahat çeken insanlar oluruz.

Yukarıdaki cümlede fark ettiğiniz gibi sürekli ‘’kendim’’ kelimesi yinelendi.

Çünkü hayat kendimizle başlar ve kendimizle biter.

Kendinizi sevin …

Her halinizle kendinizi ve geçmişinizi sevmeniz dileğiyle..

SERPİL KAZAN
İlişki ve Evlilik Danışmanı
ICF Profesyonel Koç
Bireysel•Öğrenci•Kurumsal Koç
Marka&İmaj Danış.