Kocaeli Şehir Hastanesi’nde skandallar bitmiyor!

Kocaeli Şehir Hastanesi bir süredir skandallarla gündemde.

Elektrik sisteminde arıza var.

Hasta yataklarında bir kalibrasyon sorunu mevcut.

Bu sorun nedeniyle ameliyat olan hastaların vücutları yanıyor.

Elektrik kaçağına kapılan hastaların etleri yanıyor.

Hastanede bugüne kadar söz konusu kaçaklar dolayısıyla vefat eden kimselerin olduğu da iddia edildi.

Ancak konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı.

Doktorlar söz konusu elektrik sorunu nedeniyle geçtiğimiz günlerde ameliyatları durdurdu.

Söz konusu olay TBMM’de milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Harun Özgür Yıldızlı tarafından gündeme getirildi.

Ertelenen ameliyatlar ulusal medyada da gündem oldu.

Hastane yönetimi sorun gündem olunca alelacele taşeron firmayla irtibata geçti.

Taşeron firma geçtiğimiz günlerde hastane yataklarının kalibrasyonu için çalışma yaptı.

Sorunun çözüldüğü hastane yönetimine bildirildi.

Ameliyatlar geçtiğimiz günlerde yeniden başladı.

Ancak bugün elektrik sorunu yeniden baş gösterdi.

Sadece bugün ameliyat olan 3 hasta yandı.

1 hastanın durumunun ağır olduğu ve yoğun bakıma kaldırıldığı bilgisine ulaştım.

Doktorlar bugün itibariyle yeniden ameliyatları durdurdu.

Büyük bir skandal.

*

Peki Kocaeli İl Sağlık Müdürlüğü ne iş yapar?

Tek bir yetkili neden bir açıklama yapma gereği duymaz?

Hastalar tedirgin.

Verilen ameliyat günleri bir bir geçiyor.

Ameliyat bekleyen hastalar birikiyor.

Halk tedirgin.

Kocaeli Şehir Hastanesi’nde kimse ameliyat olmak istemiyor.

Bugün bir kez daha görüldü ki sorun devam ediyor.

Yap-işlet-devret yöntemi ile yapılan ve ihalesi yapıldıktan 10 yıl sonra teslim edilen hastanede yaşananlar bugün kentin en büyük sorunu.

Ancak bu büyük sorun görmezden geliniyor.

Kocaeli’de büyük bir sağlık skandalı yaşanıyor ve yetkililer sessiz.

Neresinden bakarsam bakayım, aklım almıyor.

Starbucks!

Kocaeli dün bir kez daha ulusal çapta rezil oldu.

Bir grup kendini bilmez İzmit Outlet Center’de yer alan Starbucks’a giderek eylem yaptı.

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını desteklediğini iddia ederek Starbucks’a tepki gösterdiler.

Eylemciler bununla da kalmadı.

Kahvesini Starbucks’tan almış, dışarıdaki masalarda oturanlara saldırdılar.

Para ödeyerek satın alınan kahveleri alarak yerlere döktüler.

Bu anlara ait videolar internette viral oldu.

*

Videolarda Outlet Center’ın güvenlik görevlileri de görülüyor.

Muhtemelen sivil polisler de bölgede.

Göründüğü kadarıyla müşterilere yapılan bu saldırıya tek bir güvenlik ‘dur’ dememiş.

Öylece izlemişler.

Anladım ki Outlet Center’da güvenlik yok.

Ben eşimle çocuğumla, dostumla arkadaşımla yarın öbür gün nasıl bu AVM’ye gideyim?

Biri bana bir şey yapsa bu güvenlikler yine izlemekle yetinmeyecek mi?

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı ve Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü koordinesinde İsrail’i protesto adı altında Kocaeli genelinde halkı rahatsız edecek eylemler içinde bulunanlara işlem başlatacaklarını açıkladı.

Bu işlemlerin sonucu ne olacak merak ediyorum.

Sadece “halkı rahatsız edecek eylemler” olarak görülmemeli ve o şekilde bir işlem yapılmamalı.

Aleni bir saldırı var ortada.

Mala zarar verme var.

Kişinin hürriyetlerinden yoksun bırakılması var.

Ayrıca sadece eyleme katılanlarla ilgili işlem yapılmamalı.

Bu eyleme müdahale etmeyen güvenlik görevlileri ve varsa kolluk kuvvetleri hakkında da soruşturma açılmalı.

*

Olayın vahameti ise bambaşka.

Parası ödenmiş bir kahveyi yere dökerek İsrail’le mücadele edeceğini sanan bir kitle mevcut bu ülkede maalesef.

Oysa bu eylem yapılırken bile Kocaeli başta olmak üzere Türkiye’deki çeşitli limanlardan İsrail’e ticaret ürünleri gitti.

Türkiye’nin İsrail ile ticaretinde en ufak bir gerileme yok.

Yetmediği gibi dün Resmi Gazete’de açıklanan teşviklerde Coca Cola’nın Türkiye üretim tesisine teşvik verildiği görüldü.

Bu zihniyete göre Coca Cola da İsrail’i destekliyor.

Onun da satın alınmaması gerekiyor.

Kaldı ki pek çok belediye sosyal tesislerinde Coca Cola satışını durdurmuş durumda.

*

Coca Cola ya da Starbucks ya da başka bir marka fark etmez, pek çok dünya markası global sermayenin emrinde.

Bu sermaye şirketlerinde İsrail’li kimselerin de ortaklığı olabilir.

Evet, Filistin büyük bir işgal altında.

İsrail bir işgal devleti ve büyük bir zulüm uyguluyor bölge halkına.

Çocukları katlediyor.

Hastaneleri bombalıyor.

Savaş suçu işliyor.

Bunu durdurmanın yolu nedir bilmiyorum.

Ancak içilen bir kahve bardağıyla alakası olmadığını düşünüyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’nin İsrail’e asgari müdahale etmesi için eylem yapılmasını bile anlarım.

Ancak kafede oturan bir vatandaşın bardağındaki kahvenin dökülmesini anlayamıyorum.

Bu ve benzeri olaylar en basit tabiriyle vandallıktır.

Filistin’de büyük bir zulüm yaşanıyor.

Ve bu zulüm yeni değil.

İHH İnsani Yardım Vakfı ve Özgür Gazze Hareketi’nin organize ettiği ve Gazze’ye insani yardım taşıyan 6 gemiye; Akdeniz’de, İsrail’den 70-80 mil (130-150 kilometre) açıktaki uluslararası sularda 31 Mayıs 2010’da İsrail Savunma Kuvvetleri’nin yaptığı müdahaleyi hatırlayın.

Mavi Marmara saldırısını hatırlayın.

Türk vatandaşları öldürüldüğünde bile ne yaptı bu hükümet, bunu sorgulayın.

Yıllardır devam eden ve 2010 yılında Türk vatandaşlarının öldürülmesi de dahil olmak üzere binlerce insanın katledildiği İsrail zulmü kabul edilemez.

Şahsen ben İsrail’i bir ülke olarak tanımıyor ve kabul etmiyorum.

İsrail’in attığı her adımı, İsrail’in zulmünü, bu zulüm karşısında cılız açıklamalardan ve saçma sapan amaçsız eylemlerden ileri gidemeyen cahil zihinleri lanetleniyorum.

İş Starbucks’a gelirse, yıllardır Starbucks içiyorum.

Bu konuda bir adım atmak isteyen varsa, elimdeki kahveyi dökmeye cesaret edecek, bana saldıracak biri varsa şimdiden uyarayım.

Maddi manevi fiziki her türlü meşru müdafaa hakkımı ve sonrasında bütün yasal haklarımı kullanacağımın bilinmesini isterim.