Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Leyla Hanım filmi ne oldu?

Birkaç gündür Müzeyyen Senar’ın sesi kulaklarımda çınlıyor.

Hayırdır toprak mı çağırıyor acaba diye düşünüyordum tevafuk önüme birkaç şiir çıktı.

Ali Vecdi Bingöl’ün şiirleriydi bunlar.

Okuduktan sonra aradaki bağlantıyı kurdum.

Evren bana bir mesaj veriyordu.
‘Unutuyorsun, unutma’ diyordu.

‘Hatırlat’ diyordu.

Hatırlatayım…

Ali Vecdi Bingöl ile Müzeyyen Senar’ın ortak noktaları çok bariz, Leyla…

Bingöl şu dizeleri yazmış, Müzeyyen Senar da Sadeddin Kaynak’ın bestesini muhteşem bir şekilde okumuştu;

“Dillerde söylenen o

Yollarda gözlenen o

Yürekten özlenen o

Her gönülde o arzu

Leyla, Leyla ah Leyla…”

Leyla deyince her İzmitli gibi benim de zihnimde Leyla Atakan canlanıyor.

Bu canlanma Leyla Hanım filmini izleyebilsek daha net, daha belirgin olabilirdi.

Film 1 yıl önce tamamlandı ancak biz henüz izleyemedik.
Peki ama neden?

Leyla Hanım filmi ne oldu?
*

Yıl 2019.

Yerel seçim sürecinde CHP’li Fatma Kaplan Hürriyet’in vaatlerinden biri de Leyla Atakan’ın hayatını anlatan bir film çekilmesiyle ilgiliydi.

2020 yılında film çekimi için çalışmalar başladı.

Derken Corona Virüsü geldi ve çekimler gecikti.

Daha sonra 2022 yılında filmin çekimleri tamamlandı.

Bizim film dediğimiz 51 dakikalık belgesel.

11 Şubat 2023’te Kocaeli Kongre Merkezi’nde izleyiciyle buluşacaktı.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta büyük deprem faciası meydana gelince filmin gösterime girmesi ertelendi.

Bu erteleme sonrasında film adeta unutuldu.

Aylardır belediyeden konuyla ilgili tek bir açıklama yok.

Benim tahminim belediye yönetimi yerel seçim dönemini bekliyor.

Fatma Kaplan Hürriyet yeniden aday olmayı başarabilirse bu film bir seçim propagandası olarak kullanılacak ve vizyona girecek.

Peki Fatma hanım aday olamazsa ne olacak?

Göreve gelecek yeni başkan Leyla Hanım filmini ne yapacak?

Film vizyona girebilecek mi?

Yoksa bu kentin milyonları bir kez daha mı heba edilmiş olacak?

Film pek çok yarışmadan ödül aldı.

Ödüllü bir film izlemek için sabırsızlıkla bekliyor İzmit halkı.

Yönetmen, senarist belli ki çok başarılı.

Oyuncular da fena değildir diye düşünüyorum.

Belediyenin deprem acısı da kalmadı bana sorarsanız.

Teoman konserinde filan epey bir eğlenmişlerdi.

E o zaman neyi bekliyor dostlar?

Belgesel filmin başarısı ya da başarısızlığı da belediyeye bir eksi artı yazmayacak.

Sonuçta belediyenin görevi belgesel çektirmek değil.

Bunu proje olarak görmez kimse.

Varsa bu konuda yetkisi olan bir an önce kullansın da biz İzmitlilerin ödüllü film hasreti sona ersin.

Keyifle izleyelim…

Rektör yardımcısının profesörlüğünde maddiyat da varmış!

KOÜ’yle ilgili sorunları daha fazla yazmayacağım diyorum, sürekli yeni bir konu geliyor.

Uzatmadan yorum yapmadan yazacağım o sebeple.

Sürekli KOÜ, sürekli KOÜ inanın yoruldum.

Son olarak Kocaeli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Elif Öğüt’ün yeni açılan profesör kadrosunu nasıl gasp ettiğini anlatmıştım.

Okumak isteyen için o yazıyı şuraya bırakıp devam edeyim;

Ben Elif hanımın sürekli Hereke’ye git-gel yapmaktan bunaldığını sanmıştım.

2 profesörlük kadrosunu hiç etmesinin, etik dışı yatay kadro geçişi yapmasının, yükselmek isteyen doçentlerin kadrosunu alarak önüne geçmesinin sebebini bu olarak düşünüyordum.

Elif hanım Hereke MYO’daki profesörlük kadrosundan KOÜ Umuttepe Mühendislik Fakültesi’ndeki profesörlük kadrosuna geçmişti.

Yazıyı okuyan bir dostum aradı.

‘Orada maddiyat da ön plandadır’ dedi.

Nasıl yani dedim, anlattı.

Ek ders çarpanlarında öğrenci sayıları ve bazı faktörler etkili oluyormuş.

MYO’nun ek dersi ile Umuttepe’nin ek dersi arasında ciddi farklar varmış.

Benim anladığım konular değil.

Not düşeyim dedim.

Sağlık Sen Kocaeli Şube Başkanı…

Bugün yazacağım dedim araya Leyla Hanım girdi.

Kısaca bahsedeyim de sözümde durmuş olayım.

Geçtiğimiz hafta Almanya alan kodlu bir numaradan çeşitli bilgiler geldi.

Sağlık Sen Kocaeli Şube Başkanı Erdal Yıldırım’la alakalı yolsuzluk iddialarından bahsediliyordu.

Belge talep ettim, ‘siz araştırın’ dendi.

İş yoğunluğundan çok fazla araştırma fırsatım olmadı.

Fakat iddialar ciddi.

Bu kentte her şeyi de ben araştıracak, ortaya çıkaracak değilim.

Belki işinin ehli bir savcı çıkar, belki bir gazeteci merak eder diye iddiaları paylaşıyorum.

Almanya alan kodlu bir numara beni bulup bu iddiaları ulaştıracak kadar uğraştıysa bir şeyler vardır diye düşünüyorum.

Ateş olmayan yer ve dumanlı atasözleri malum.

İddialar şöyle;

Şube Başkanı Erdal Yıldırım’ın, göreve geldiği günden bu yana sendikanın tüm imkanlarını kendine kullandığı iddia ediliyor.

Eski başkanın FETÖ’den ihraç edilmesinden sonra 2017 yılında başkanlık koltuğuna oturan Erdal Yıldırım’ın o dönem ilk icraatının kendine sıfır araç almak olduğu ifade ediliyor.

Bu aracı kendi özel işlerinden tutun da, memleketine hatta ailesi ile tatile giderken dahi kullandığı öne sürülüyor.

Her gün Darıca’daki evinden sendikaya bu araç ile gidip gelen başkanın sendikadan aldığı maaşın 50 bin lirayı bulduğu, devletten de aldığı memur maaşıyla birlikte hayat standartlarının bir anda değişti ifade ediliyor.

Karamürsel’de kendisine bir villa yaptırdığı, EYT’den emekli hakkı doğduğu ancak söz konusu maaşlardan olmamak için emekliliği ötelediği anlatılıyor.

Daha vahim iddialar atamalarla ilgili.

Yıldırım bey yönetimindeki başkan yardımcıları ve hatta eşlerini dahi hastanelere müdür, müdür yardımcısı yapıyormuş.

Liyakat hak getire.

Yönetimdeki hemşerisi başkan yardımcısını profesyonel başkan yaptığı belirtilen Yıldırım’ın 1.5 milyonluk aracını ona tahsis ettiği ve kendine 2.5 milyonluk yeni sıfır araç aldığı, göreve geldiği günden bu yana yaptığı gibi, sendika aracını şahsi aracı gibi kullanmaya devam ettiği dile getiriliyor.

Gelen mesajlarda bir de propaganda metni gibi ifadeler var.

O ifadelere hak veriyor, bir sağlık çalışanı olsam benzer soruları soracağımı belirterek sizinle paylaşıyorum;

“Toplu sözleşme masasında memura 5 TL’lik zam artışını reva görenler, sağlık çalışanları adına elle tutulur hiçbir kazanım elde edemeyip, üyenin parası ile saltanat sürenlere artık ne kadar sessiz kalınacak?

Bunlara kim dur diyecek?

Binlerce sağlık çalışanının sorunlarına ve taleplerine emekli başkan mı çözüm bulacak?

Sağlık çalışanları sendikasının başında nasıl oluyor da memuriyeti sona ermiş, emekli biri şube başkanı olarak devam edebiliyor?

Sağlık çalışanları kıt kanaat geçinerek ay başını getiremezken, onların parası ile saltanat sürenlere derhâl gerekli işlemler yapılmalı, sendikalar denetlenmeli!”

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Elif Öğüt hoca rektör yardımcısı olmadan önce üniversitenin görünürlüğü, araştırma Üniversitesi olma noktasında arka planda, mutfakta en çok çalışanlardan, hiç bir beklentisi olmadan, işlerin yetişmesi için gece gündüz çok çalışanlardan biri. Pek çok çalışmaların içinde yer almıştır. Elif hoca ve diğer Rektör yardımcısı Mehmet hoca ile çalışmış olsaydınız yönetmelikleri çok bilen ve uygulayan, çalışanları takdir eden kişi olduklarını görürdünüz. Kısaca o makama seçilen en doğru kişilerden. Çalışan, emek harcayan insanların yükselmesi en doğru olandır. Rektörümüz de Rektör yardımcılarını ve genel sekreteri atadıktan sonra, işinin ehli rektör olma noktasında idari ve akademik pek çok çalışanın gönlünü kazanmıştır. Size bili verenleri araştırırsanız eminim altta bir çıkar çatışması yattığını görürsünüz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ