Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Uğur Enç

Son 3 hafta

Daha önce siesta nedir, faydaları nelerdir, neden önemlidir filan anlatmıştım.

Bu kadar detaya girmesem de en azından adını bir yazımda şöyle anmıştım.

“Siesta kelimesinden konuşulurken ‘Bizim gibi öğle uykusuna dikkat etmeyen bir Akdeniz ülkesi daha var, sizce hangisi’ diye soruyor İlber Ortaylı.

Salondakilerden biri İspanya deyince bir hayli morali bozuluyor.

Siesta kelimesi İspanyol kökenli bir kelime çünkü.

Bunu nasıl bilmezler de İspanya derler diye bir hayli dertleniyor.

Halbuki bu ülkede İspanyolca kökenli bir kelimeye gelene kadar kimler neler bilmiyor insanın aklı almıyor.

*

Siesta aslında öğle uykusu demek değil.

Öğle arasında dik güneş ışınlarının sıcaklığınından veya öğle yemeği sonrası metabolizma faaliyetlerinin hızlanması sebebiyle vücudun anlık mayışma durumunun, kısa süreli uyku ile hissedilen dinlenme ihtiyacına verilen ad.

Akdeniz ve ülkelerinin neredeyse tamamında bu ihtiyaca karşılık öğleleri yarım saatlik bir uyku ile cevap veriliyor.

Hem vücut kendine geliyor, enerji topluyor hem de günün yorucu sıcağından kaçılmış oluyor.”

*

Ben KFC’yi çok seviyorum.

Nedense bana hamburger gibi, pizza gibi ağır bir fast foodmuş gibi gelmiyor.

İzmit merkezde yeni bir şubesi açıldı.

Bir süredir ara ara öğle yemeği sipariş ediyorum buradan.

Bugün de öyle yaptım.

Birkaç kanat, biraz but, kemiksiz acılılar filan derken iyice doydum.

*

Son 3 haftadır nasıl çalıştığımı anlatmama kelimeler yetmez sanırım.

Sabah kalkıyorum, gece yarısına kadar koşturuyorum.

Ben normalde keyfine çok düşkün adamım sevgili okur.

Kitap okurum, film izlerim, dizi izlerim, playstation oynarım, o da yetmez bilgisayarda oyun oynarım, o da yetmez akşamları kahveye gider bir iki el de orada oyun oynarım…

Son 3 haftadır, yani Paris’ten döndüğümden beri bir şeyleri oturtmaya çalışıyorum hayatımda.

Çalışmayı da çok seviyorum bir yandan ancak insan bedenim maalesef yoruluyor ve bitkin düşüyor.

Bugün de öyle oldu.

Sabah 7 gibi kalktım ve çalışmaya başladım.

Bir yandan ajansları tarıyorum ve Kocaeli’yi ilgilendiren haberleri siteye giriyorum.

Bir yandan oturup kendim sürekli haber yazıyorum.

Saat 13.30 civarıydı.

KFC’yi bitirdim.

Ev merkezde olduğu için gün içerisinde 2-3 defa eve uğruyorum.

Yerimde duramıyorum malum.

Gazetedeyim, çıkıyorum, yürüyorum.

Evdeyim, çıkıyorum yürüyorum.

Her biri bir diğerinde sonlanıyor.

Sabah gazeteyi açmış, kahvemi demlemiş uzun bir süre gazetede çalışmış.

Öğlen yürüyüş sonrasında kendimi evde buldum.

Neyse.

Yemeği yedikten sonra bir ağırlık çöktü.

Ama nasıl anlatamam.

Salona biraz uzanayım dedim.

3 haftadır haber haber, video video, köşe yazısı köşe yazısı derken hemen her gün yaptığım siestayı da ihmal etmiştim.

Ama nasıl ihmal ettiysem bu defa öyle yarım saatle filan kendime gelip enerji depolayamadım.

Yattım, bir kalktım saat 16.30.

Neredeyse 3 saat uyumuşum…

Ne kadar zorlamışsam artık bedenimi gözümü açamadım, bir saniye aralık vermeden uyudum.

O sebeple kafamı toparlamakta zorluk çekiyorum.

Pek sevgili sayın valimiz Seddar Yavuz’a zaman zaman mektuplar yazarım.

Kent için desteğini isterim.

O mektuplardan birini paylaşarak 2023 yılının son köşe yazısını tamamlamak istiyorum.

Biraz dert yazısı gibi oldu, kusura bakmayın…

*

Bir kentin mutluluğu sadece belediye başkanlarının elinde değildir.

Valiler de kent yönetimlerinde etkin bir rol oynar.

Mülki amirdir.

Milyonluk projelerle belediye başkanları hep öne çıksa da valiler de kentte düzeni sağlar.

Bu sebeple bugün pek sevgili sayın valim Seddar Yavuz’a seslenmek istiyorum.

Bu kentin göbeğinde, merkezinde, en işlek caddesinde sizin yönetiminizde olan zaaflar nedeniyle büyük bir sorun yaşanıyor.

Cumhuriyet Bulvarı’nın hemen yanında yer alan 2 şeritli bir yol var.

Merkez Bankası’ndan Milli İrade Meydanı’na kadar bu yol kentin batıdan doğuya araç akışını sağlıyor.

Şehir içindeki en işlek iki caddeden biri burası.

Burada maalesef sadece tek bir şerit akıyor.

Diğer şeritte ise araç sürücüleri dörtlülerini yakıp gidiyor yahut araç içerisindeyken beklemeye başlıyor.

Koca yol tek şeride düşünce Merkez Bankası’ndan Milli İrade Meydanı’na özellikle iş giriş ve çıkış saatlerinde ulaşmak bir saat kadar sürebiliyor.

Oysa bu mesafe trafik olmadığın 5 dakika tutmuyor.

*

Pek sevgili sayın valim benzer bir durum Alemdar Caddesi’nde de mevcut.

2 şeritli yolu ben 35 yıllık ömrüm boyunca hiç 2 şerit açık olarak görmedim.

Tek şeridinde sürekli park eden araçlar var.

Bu yol Cumhuriyet Bulvarı’ndan geçiyor.

Bulvardaki yaya akışı zaten trafik yoğunluğu yaşatıyor.

Ancak bazı günler bu tek şerit park hali öyle bir duruma geliyor ki yol komple kapanıyor.

Peki trafik polisleri ne yapıyor diyecek olursanız öyle yoğun günlerde duba ile bu caddeye belli aralıklarla araç girişini engelliyor.

Yol kenara park edenlere ise ceza uygulanmıyor, en iyi ihtimalle ‘devam et’ deniyor.

*

Kent merkezinde yaşayan İzmitliler olarak bu durumdan bıktık artık.

Aracımızla bir yere çıkmasak da sürekli bir araç yoğunluğu, egzoz dumanı ve gürültü ile baş başayız.

Pek sevgili sayın valim siz bu durumdan bihaber olmalısınız.

Çünkü siz bir yere gideceğiniz zaman önünüzden bir saat önce trafik polisleri bölgeye akın ediyor ve trafik açılıyor.

Sizi trafikte hiç bekletmiyorlar.

Peki bu kentin insanlarının değeri yok mu?

Bu kentteki diğer insanlarla siz eşit değil misiniz?

Normal günlerde Allah’a emanet olan, bölgede görevlendirilen trafik polislerinin gereğini yapmadığı, hatalı park eden, duran, yolu kilitleyen sürücüleri tolerans gösterdiği bu iki caddede siz geçeceğiniz zaman neden bir anda düzen geliyor?

Normal zamanda olması gereken trafik düzeni neden sadece sizin için uygulanıyor?

Sayın valim, bu ülkede yasalar var.

O yasaların uygulayıcıları var.

Bir de kolluk kuvvetleri var.

Bu araçların, park yeri olmayan şeritlerde durması, trafiği kilitlemesi cezai işlem gerektiriyor.

Bu cezalar ne zaman uygulanacak?

Polisler ne zaman hata yapanlara iyi niyet göstermek yerine sade vatandaşın huzuru için trafiğin sürekli akmasını sağlayacak?

*

Bakınız belli bölgelerde yollar yetersiz olabilir.

Bu bölgelerde iş yoğunluğu yaşanıyor olabilir.

Her gün araç sayısında iş giriş ve çıkış saatlerinde yaşanan artış bir trafik oluşmasına sebep olabilir.

Fakat bahsettiğim bu iki caddede durum çok farklı.

Bu iki caddede trafik oluşmasının tek sebebi birer şeridi kapatan kendini bilmezler ve o kendini bilmezlere göz yuman, gereğini yapmayan emniyet ekipleri.

Bu sebeple trafikten nazlanmadığımı, trafiğin büyük ve büyüyen şehirlerde yaşanabileceğini bildiğimi ifade ederek, sorumluluğunuzu yerine getireceğinizi ve işini eksik yapanlardan hesap soracağınızı umuyor, sağlıcakla kalmanızı temenni ediyorum.

İyi akşamlar sevgili sayın valim.

Sevgiler, saygılar…

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ