Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Buğra Yiğit Kılıç

Tek gerçek…

Cuma günü öğlen namazını Seka Camii’nde kıldık.

Sevdiğiniz bir kardeşimizin babasının cenazesine katıldık.

Son yolculuğunda yanında olmaya çalıştık.

Bu arada o kadar çok cenazeye gittik ki artık sıradanlaşır oldu.

Cuma günü öğleden sonra bir anda bir üşüme bastı beni.

Anladım bir hastalığın kapıdan ‘Merhaba’ dediğini.

Çünkü etrafımdaki çoğu kişi yakın tarihte soğuk algunlığı adı altında hastalık geçirmişti veya hastaydı.

Hemen eve gelip dinlenmek istedim. Zor bir gece oldu benim için. Cumartesi sabah eşimi kaldırdım.

Beraber özel bir hastanenin aciline gittik.

Acildeki doktor yabancı uyrukluydu.

Beni muayene etti.

Covid olmadığımı soğuk algınlığı olduğunu söyleyerek iki adet serum takarak, birkaç adet ilaç yazarak beni gönderdi.

Anladım ki covidden daha yaygın olan bir soğuk algınlığı var.

Gece saat 11 civarında telefonum çaldı.

Eşimin dedesi bir süredir kanser hastalığından tedavi görüyordu.

Durumu ağırlaşmış yanına gidiyorlarmış.

Anladım kötü bir şey olduğunu.

Akabinde vefat ettiğini öğrendik.

Kastamonu Cide’lidir kendisi.

Oranın tanınan ve sevilen bir ismidir.

Aynı zamanda Kocaelispor’un en eski futbolcusu Murat Tiraki’nin babasıdır .

Tüm aile İstanbul’dan naaşını alarak sabaha karşı Kastamonu Cide’ye doğru yola çıktılar.

Bense hasta olduğundan dolayı gidemedim.

Ailemin yanında olamadığım için, Mevlüt dedemin son yolculuğunda yanında olamadığım için çok üzgünüm.

Koca çınar Mevlüt Tiraki’yi kaybettik.

Bayramlarda 5 çocuğunu, onların çocuklarını, bütün damatlarını Cide’de toplar, keyifli kahvaltılarımıza sebep olurdu.

Mekanı cennet olsun.

Bu yazıda yazdıklarımın eminim hoşunuza gitmeyecek.

Çünkü insanoğlunun şu dünyada emin olduğu tek gerçeği bu kadar gözardı etmesinin tek sebebi onunla yüzleşme korkusudur.

Ölüm bu hayatta tek gerçek.

Hepimizin kapısını bir gün mutlaka çalacak.

Fakat bizler yaşam gayesi içinde, hepimiz hayatın belirli olgularının peşinde koşturken ölümü hep kulak arkası ediyoruz.

Hiç ölmeyecekmiş gibi kırıyoruz, yıkıyoruz, yapıyoruz ve bu şekilde yaşamaya devam ediyoruz.

Ölümü de ancak cenazeden cenazeye veya çok yakınlarımızda görüp yakıştıramadığımız zamanlarda idrak edebiliyoruz.
Bu yazımın Mevlüt Tiryaki anısına bir hatıra olarak kalmasını istedim.

Son satırımı ise unutmamamız gereken bir ayetti hatırlatarak kapatıyorum .

‘Her nefis ölümü tadacaktır.’

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ