Kocaeli’de günlük köşe yazısı yazmak zor.
Bir de yerel gazetesiniz; ülke yansa sizden yerel konulardan bahsetmeniz bekleniyor.
Sanki farklı bir fanusta her şeyden bağımsız, ülkedeki gelişmelerden etkilenmeyen bir yaşantımız var.
Kocaeli’nin gündemi diye de bir şey yok zaten.
İzmit’in gündemi var.
Diğer ilçelerden Gebze ayrı bir dünya.
Kendi gündemi kendi konuları var.
Ülke gündemi ekonomi.
Dün çok hareketli bir gündü.
Ani döviz artışı birçok kitleyi harekete geçirdi.
Sol partilerin örgütleri çeşitli illerde eylemler yaptı.
***
İstanbul ve Ankara’nın ardından eylem yapılan ilk kentlerden biri de Kocaeli oldu.
Emek Partisi, Kocaeli’deki eylemlerin öncüsü oldu.
Bu eylemlerde döviz artışı, pahalılık üzerinden hükümete istifa çağrısı yapıldı.
Polis, tüm illerdeki eylemlere anında müdahalede bulunarak çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.
Türkiye’de öyle bir psikoloji oturmaya başladı ki; slogan silah, eylemciler canlı bomba gibi algılanıyor.
Sanki bir yürüyüş bir sloganla ülke devrilecekmiş gibi gaza geliniyor.
Dün sosyal medyada özellikle AK Partililerin bu algıyı yaratması ve yayması beni şaşırtıyor.
***
İsteniyor ki hükümet ülkeyi yok etse de kimse sesini çıkarmasın.
Böyle bir ülke böyle bir halk olsun istiyorlar.
Kimse bunları eleştirmesin, her yaptıkları ayakta alkışlansın hayali kuruyorlar.
Birileri de en ufak sesini çıkardığında ülkede sanki savaş çıkmış gibi algı yaratıyorlar.
Ve bu algıyı yönetmede, kendi kitlelerinin psikolojilerini idare etmekte çok başarılılar.
Haksızken bile en çok bağıran bu kesim oluyor.
Dün yapılan paylaşımlara bakıyorum;
Sokakta eylem yapanları ülkeyi yıkmak isteyenler gibi kodluyorlar, bu insanlara hemen terörist yaftası yapıştırıyorlar.
Bir de “İstemiyorsanız başka ülkeye gidin”ciler var.
Bunlara şu gerçeği hatırlatmak lazım:
Normal vatandaş yurt dışına çıkamıyor.
Bilin bakalım neden?
Çünkü döviz pahalı, bizim vatandaş ay sonunu getiremiyor nereye gidecek?
Ama iktidar destekçilerinin yığın yığın birikimleri var.
Olası bir tehlikede kaçacak paraları var.
Yani bu ülke yine kalırsa garibana kalır.
O yüzden sakin olun, elinizdeki o savaş baltalarını yerine koyun.
Kimse ülkeyi yıkmak istemiyor.
Herkesin derdi daha rahat yaşanılabilir bir Türkiye.
***
Sokakta kaos olması, Türkiye için karanlık bir delik buna katılıyorum.
Ancak bu, bir zam eylemi, pahalılık eylemi, hatta hükümeti istifaya davet etme eylemiyle eşit tutulmamalıdır.
Yani insanlar sokakta hak aradığında bu kadar korkulmamalı, bu paranoyaklıktan kaçınılmalı.
Bu ülkede işçi eylemi bile komik bir şekilde milli güvenliğe tehdit safsatasıyla engelleniyor.
Bu işin suyunu çıkardınız artık.
Baskı baskı bir yere kadar.
Bununla kalıcı çözüm üretemez bu ülkeyi böyle yönetmeye devam edemezsiniz.
Siyasi istikrar sorunlu, ekonomi bozuk, toplumsal psikoloji bitmiş durumda.
Ülkenin bu hale gelmesi sokağa çıkıp pankart açanların suçu değil.
Bırakın komik komik algı oluşturmayı ya doğru düzgün yönetin ya da bırakın gidin.
YORUMLAR