Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Mehmet Nazım Gençtürk

Bu öğretmenler yazın bilmem kaç gün tatil yapıyor!

Öğretmenlerin hakkı ödenmezmiş!

Ödenir kardeşim ödenir. Yeter ki niyetin olsun.

Saygı duyarak başlayabilirsin mesela.
El pençe divan durasın, yersiz pohpoh yapasın istemez onlar yanlış anlama,
makuldür onların saygı beklentisi!

İktidar mümessili çıkıp, kendisinden atama isteyen öğretmene, üst perdeden kinaye ile muhalefet liderini adres gösteremesin mesela.

Elinde çiçekle gelip ‘adil bir kontenjan dağılımı istiyoruz’ diyen öğretmene vebalı muamelesi yapmasın ya da öğretmenin işiymiş gibi, okul bakımsız diye öğrencilerin önünde öğretmen azarlayamasın mesela bakanlarınız.

“Sen öğretmen misin birader, öğretmen gibi otur da görelim” diye ahkam kesemesin mesela valileriniz.

Kendisini ‘Hoşgeldiniz’ diye karşılayan öğretmene ‘Haddini bil, çık dışarda bekle’ diyemesin kaymakamlarınız.

Mesela özlük hakları için yasal eylem haklarını kullanan öğretmenlere karşı şiddet ve gaz bombası kullanmak olmasın ilk aklınıza gelen.

Öğretmenlerimize saygı duymayı öğrendikten sora belki haklarını da konuşuruz.

Yol yardımı vermediğimiz, kira desteği sağlamadığımız, öğlen bir öğün yemek katkısı sunmadığımız, sıra gelirse ve boşlukta yakalarlarsa kullanacakları öğretmen evinden başka sosyal bir hak vermediğimiz öğretmenlerimizin hakkı ödenemez mi sizce?

Geçimini sağlamak için ek iş yapmak zorunda kalan öğretmenler var biliyorsunuz değil mi?

Onların dinlenmesi, sosyalleşmesi, kendini geliştirmesi gereken zamanlarda yapmak zorunda kaldıkları işler, çocuklarımızın geleceğinden eksiliyor farkındasınız değil mi?

Öğretmenlerimiz maaşının kıstası açlık sınırı değil de ‘insanca ve onurlu bir yaşam sürmesi için gerekli olan ücret’ olsun mesela.

Doğal hakları olan ‘atanmayı’ bir lütuf gibi sunup, salonlarda toplayıp, şova dönüştürdüğünüz törenlerinizde, atananların sevinçlerinden siyasi rant kasıp, atanamayanların yüreğini dağlamayın mesela.

Okulları nitelikli-niteliksiz, öğretmenleri sözleşmeli-sözleşmesiz, uzman-uzman olmayan vs. diye ayırarak kurumları ve öğretmenleri ayrıştırmayalım mesela.

Peki sözleşmeyle esir edilen öğretmenlerimiz?

Haftada 60 saat mesai yapanlar,

SGK’sız çalışmak zorunda bırakılanlar,

asgari ücretin altında ücret reva görülenler,

kazançlarının bir kısmı elden geri alınanlar…

Biber gazı, dayak, gözaltı, gözdağı bittikten sonra onlara da gelir mi hak sırası?

Bugün 24 Kasım Öğretmenler günü. 12 Eylül cuntasının armağanı olsa da Ata’mıza, başöğretmenimize saygımızdan severiz bu günü, anarız öğretmenlerimizi.

Mesela bugün ‘Hakkınız Ödenmez’ yazacağız yine sosyal medya sayfalarımıza, minnetle.

Onlar haklarını istediği için dövüldüğünde, hor görüldüğünde, direndiğinde  ise görmezden, duymazdan geleceğiz ama, yine.

24 Kasım’da minnetle andığımız öğretmenlerimizin verdikleri emekleri, eğitimlerini, rotasyonlarını, derslere ve sınavlara hazırlıklarını, streslerini, geçim kaygılarını unutup; üç gün sonra ‘Bu öğretmenler de yazın bilmem kaç gün tatil yapıyor canım’ diyeceğiz pişkin pişkin.

Az kaldı öğretmenim, bu zulüm de bitecek,
Mücadele Dersini Öğretmenler Verecek.

Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü inadına kutlu olsun…

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Atanamayan öğretmenlerin sesine ne yazık kimi zaman öğretmenlerimiz ve sendikalarımiz bile kulak vermiyor. Teşekkür ederiz desteğiniz için.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ