Nöbetçi Eczaneler
Yıl 2008,
Ankara’da öğrenciyim.
Süleyman Soylu son genel kurulda Tansu Çiller’in desteği ile Demokrat Parti Genel Başkanı olmuş, henüz 39 yaşında, genç, heyecanlı, ağır AKP karşıtı bir siyasetçi.
Önümüzde 29 Mart 2009 yerel seçimleri var. Ankara Plaza Otel’de Süleyman Soylu’nun katılımıyla DP aday tanıtım programı yapılacak.
DP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı, şu an Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı ve Spor Kurulu Başkanı olan Kenan Nuhut, aynı zamanda fakülteden arkadaşımın babası. Sporcu ahlakını ve nezaketini, samimiyetle siyasete aktaran bir isim. Uzun zaman geçti üzerinden, o programda açıklanmadı onun adaylığı ancak belki anlatacaklarımı kendisi de hatırlar, bilemiyorum.
Ben o yıllarda üniversitemde öğrenci konseyi başkanıyım, aynı zamanda Ankara Üniversiteleri Konsey Başkanları Birliği kurulmuş, adaylara yönelik öğrenci taleplerini içeren manifestolar yayınlıyoruz. Dolayısıyla hepimiz aday tanıtımlarına, parti kongrelerine vs. öğrenci birlikleri adına davet ediliyoruz, katılıyoruz.
Henüz kayırmacı mülakat sistemiyle yüzleşmemişim; sınav başarımın hakim-savcı olmaya yeteceğini düşündüğümden parti üyeliğimi ötelemişim. Ancak PM Üyemiz Umut Akdoğan’ın o zamanlar kurucusu olduğu ‘Genç Ankara Gönüllüleri’ oluşumunda üniversite temsilcisi olarak Murat Karayalçın’ın seçim kampanyasında aktif çalışıyorum.
Velhasıl, Süleyman Soylu’nun katılımıyla gerçekleşecek aday tanıtım toplantısına davet edildik.
Hem davete icabet adettendir dedik, hem “bir bakalım rakipler ne diyor” dedik atladık gittik.
***
Yıl, 2008.
Yer, Ankara Plaza Otel.
Recep Tayyip Erdoğan başbakan.
Kürsüde Süleyman Soylu var. Her cümlesi, bugün için sade bir vatandaş söylese cumhurbaşkanına hakaret suçu sayılabilecek ağırlıkta ifadeler içeren, ancak coşkulu bir konuşma yapıyor.
Soylu diyor ki; “…yerel seçimde bunlara bir sarı kart göstereceğiz, erken seçim yapmak zorunda kalacaklar, çıkacak karşıma…”
Salonda iki-üç kişi arkalardan bir sloganla kesiyor Soylu’nun sözünü,
“Tayyip, papucu yarım, çık dışarıya oynayalım”
“Tayyip, papucu yarım, çık dışarıya oynayalım”
Birkaç katılan daha oluyor ama destek bulmuyor slogan. Nitekim Demokrat Parti kültüründe devletçilik vardır, adap vardır. Haliyle kitle yadırgıyor bu sloganı, prim vermiyor.
Lakin Soylu, pası alıyor bir kere ve papuca atıfla;
“…millet, 6 yıldan beri kendini kandıran, insanların ümidini körelten, 6 ay sonrasını bile görmekten aciz AKP iktidarına ve Başbakana bir ders verecek ve onun pabucunu dama atacaktır…”
***
Yıl 2022
Yer TBMM AKP Grup Toplantısı
Kürsüde Erdoğan var bu sefer.
“Kemal papucu yarım, aday ol da oynayalım”
“Kemal papucu yarım, aday ol da oynayalım”
Salonda Demokrat Parti hassasiyeti yok bu sefer. AKP’li vekiller de pek keyiflenmiş belli.
Süleyman Soylu çarpıyor gözüme, çekingen gülüşü.
Soylu’nun, o an 2008 Anlara Plaza Otel toplantısını hatırladığına yemin edebilirim ama ispatlayamam.
***
Dalga geçiyorlar akıllarınca, geçsinler.
Kim bu papucu yarımlar?
Bu ülkenin ezilmişleri, ötekileştirilmişleri, yoksulları…
Papucu yarımlar,
Bu ülkede hırsızlık yapmadan, yolsuzluk yapmadan, çocuklarına helal lokma yedirmeye çalışanlar…
Birileri öylesine zenginleşti, öylesine büyüdü, öylesine ezerek yükseldi ki;
Onlar nazarında papucu yarımlar, bu ülkenin çiftçisi, esnafı, işçisi, sen, ben, biz…
Papucu yarım bırakılanlar uyanacak ve hesap soracaklar,
And olsun ki papuç kutularını dolduranlar değil, papucu yarımlar kazanacak.
O zaman tekrar soracağız, kim bu papucu yarım?
YORUMLAR