Yolsuzluğun danışmanlık ayağı

Horoza sormuşlar ‘Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan’ diye. Ben işime bakarım demiş. Ben de öyleyim. Kimin ne dediğine, kimin ne yaptığına zerrece bakmıyorum. İnanın salak saçma tartışmalardan uzak kalmak için çoğu gün yerel gazete dahi okumuyorum.
Arada bir dostlar bir şeyler atıyorlar, gördün mü ettin mi diye göz ucuyla bakıp kapatıyorum.
*
Biliyorum MESEM deyince kusasınız geliyor artık.
UTP dediğimde pek anlamıyorsunuz.
Fakat konu yine aynı konu.
Ben en son konu artık adli makamlarda demiş defteri kapatmıştım.
Son bir konu kenarda not halinde kaldı.
Yazmak gerek.
Öncelikle…
MESEM skandalı olarak adlandırılan yaklaşık 1 milyar TL’lik yolsuzluğu mart ayında ortaya çıkarmıştım.
Geçtiğimiz aylarda pek çok görüşme yaptım.
En sonunda yolsuzluğun nasıl işlediğini çözdüm.
Son olarak yolsuzluk iddialarının odağındaki isim olan İzmit Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi eski müdürü Rümeysa Şen ile 2 saat süren uzun bir röportaj yaptım.
Rümeysa Şen’in ne diyeceği çok önemliydi.
Yolsuzluk olaylarının odağındaki isimdi.
Onun ne diyeceğini dinlememek, okuyuculara anlatmamak doğru olmazdı.
Söylediği doğrular vardı, yanlışlar vardı ve sorduğum bazı sorulara vermediği cevaplar vardı.
*
Herkes MESEM diye konuşuyor ancak UTP ile MESEM arasında çok büyük fark var.
Asıl para UTP’de dönmüş.
Yolsuzluk UTP’de olmuş.
Milli Eğitim UTP nedeniyle inceleme başlatmış.
Kamuoyunda MESEM yolsuzluğu olarak biliniyor.
Milli eğitimde hayata geçirilen AB işsizlik fonu projesinin usulsüz harcanmasıyla yapılan büyük bir yolsuzluk var ortada.
Türkiye genelinde uygulandığı bütün illerde sorun var.
Türkiye genelinde büyük bir soruşturma var.
Mart ayında Bağımsız Kocaeli söz konusu soruşturmaların İzmit ayağını ortaya çıkardı.
İzmit Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi müdürü Rümeysa Şen açığa alındı.
Aradan geçen aylarda yeni gelişmeler yaşandı.
Geçtiğimiz aylarda bu konu yeniden kent gündemine oturdu.
Kimse konuşmuyor.
Belgesiz, kulaktan dolma bilgiler ortada kol geziyordu.
Kim, nasıl ve ne kadar konuşacak bilmediğimi ifade etmiştim.
Ancak konuşanlar da genellikle kendi ajandasına, kendi çıkarlarına uygun konuşacak eminim, demiştim.
Öyle de oldu.
Kent Konseyi Başkanı Ali Korkmaz kendi özel şirketlerine UTP’den para alırken kimse bunu doğru düzgün konuşmadı.
Kendi şirketlerine bu sistemle tek bir lira sokmayan, Kent Konseyi faaliyetleri için kurulan derneğe bu sistemden protokolle teşvik alan, aldığı teşviği dernek projeleri için kullanan, kendisine bir lira çıkar sağlamayan Sedat Köse gibi isimler günlerce tartışıldı.
Ali Korkmaz’ın uzun süre adının dahi anılmaması beni çok şaşırtmıştı.
Üstelik iddialara göre Rümeysa Şen ile borç para alışverişi dahi vardı.
Yıllarca Korkmaz’ın eğitim kurumlarına dışarıdan danışmanlık hizmeti vermişti.
Üstelik Ali Korkmaz, yolsuzluk olayları başladığında Rümeysa Şen’in istifasını sumen altı eden isimdi.
Kadın Meclisi Başkanlığı’ndan istifa eden Rümeysa Şen’in istifasını işleme dahi koymamıştı.
Bütün bunları Ali Korkmaz yaparken, “Derhal istifa edeceksin” diyerek Rümeysa Şen’in istifasını alan Sedat Köse neden hedef tahtasına kondu hala anlayabilmiş değilim.
Ancak anlayamadığım bambaşka bir konu daha var; Kocaeli Ticaret Odası’ndan neden kimse bahsetmedi?
*
Kocaeli Ticaret Odası’na geleceğim, önce şu yolsuzluk nasıl yapılıyordu onu bir hatırlayalım…
Yüzlerce milyon liralık bir kazançtan söz ediliyor.
Türkiye’de UTP yolsuzluğu 18 ay boyunca devam etmiş ve ocak 2024’te bakanlık durumu fark ederek projeyi sonlandırmış.
UTP’de ortaokul mezunu, yaşının hiçbir önemi olmayan bir kimse firmalar üzerinden ustalık belgesi almak için sisteme kayıt ediliyor.
Sınav zorunluluğu yok.
Hiçbir denetim yok.
Ve kişi başı asgari ücretin yarısı kadar ödeme, teşvik almak için başvuran söz konusu firmalara yapılıyor.
*
Yolsuzluk burada başlıyor.
Aracı danışmanlık şirketleri devreye sokuluyor.
Okul müdürleri bu danışmanlık şirketleri vasıtasıyla firmalara gidiyor ve hiç çalışmayan, sınava girmeyecek, belge almayacak olan binlerce ismi sisteme kayıt ediyor.
Firmalar, danışmanlık şirketlerine her ay mal müdürlüklerinden hesaplarına yatan paranın yüzde 25’ini gönderiyor.
Kocaeli’de sadece Rümeysa Şen’in okulundan 22 bin ile 30 bin arasında kimse bu UTP sistemine kaydedilmiş.
Ortalama 25 bin kişi diyelim.
2023 temmuzda asgari ücret net 11 bin 402 TL idi.
5 bin 700 TL öğrenci başına her ay ödeme yapıldı yani.
Aylık yapılan ödeme 142 milyon 500 bin TL civarında.
6 ay boyunca bu ödemeler yapıldı.
Toplam rakam 855 milyon TL.
Bu rakam sadece İzmit Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ndeki rakam.
Kocaeli genelinde 1 milyar TL’den fazla bir rakam var ortada.
Bu rakamın her ay yüzde 25’i danışmanlık firmalarına aktarılmış.
213 milyon 750 bin TL yani.
Şimdi burada yolsuzluğun 2 ayağı var.
Birincisi 855 milyon TL devletin parası büyük bölümü var olmayan isimler üzerinden yapılan UTP başvuruları karşılığında şirketlere ödenmiş.
Bu devletin zararı.
Bir diğer kısımda ise büyük bir çete var.
Danışmanlık adı altında her ay yatan UTP teşviklerinden yüzde 25 alıyor ve bunu kendi aralarında pay ediyorlar.
*
Size bir danışman firma ve bir okul müdürü geliyor.
Havadan para vereceğini, sadece isim bulmanız gerektiğini söylüyor.
Siz de bu isimleri buluyor ve 6 ay boyunca kişi başı asgari ücretin yarısı kadar ücret alıyorsunuz.
Bunun karşılığı olarak danışmanlık firmasına da yüzde 25 pay veriyorsunuz.
Biliyorum çok uzun yazıyorum ancak sistemin anlaşılması ve Kocaeli Ticaret Odası’nın nasıl bir işe bulaştığının bilinmesi için bu detaylar şart.
*
Hiç kimsenin ağzına almadığı iki isim var; Erkut B. ve Sefa Ö.
Erkut B. İstanbul’dan biri.
Ayakkabı ticareti yaptığı söyleniyor.
Sefa Ö.’nün kuzeni.
Sefa Ö. ise bir danışmanlık firmasının sahibi.
Bu danışmanlık firması iddialara göre Diyarbakır’dan Kocaeli’ye geliyor.
Körfez’de bir ofis tutuyorlar.
Yine iddialara göre bu ofis İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan, bütün bu UTP’lerin imzalarını atan, olaylar ayyuka çıkınca apar topar emekli olan bir isme ait.
Organize bir çete anlayacağınız.
Sefa ve Erkut isimli şahıslar Kocaeli’ye geliyor, Rümeysa Şen’i buluyor ve onunla birlikte firmaları dolaşarak UTP sistemine kaydediyor.
Bu işten yüzde 25 komisyon alıyorlar.
Bir firma ne kadar çok çalışan kaydederse sisteme, bu danışmanlık firmasının da karı o kadar artıyor.
*
Şimdi sıkı durun.
Bu danışmanlık firması Kocaeli Ticaret Odası’na gidiyor.
Burada KOTO Başkanı Necmi Bulut’la görüşüyor.
Erkut’la yüz yüze görüşüldüğünü biliyorum.
Sefa geldi mi emin değilim.
Kocaeli dışından kentimize gelen danışmanlık firması Necmi Bulut’la masaya oturuyor ve UTP sistemi için kaydedilecek isimler istiyor.
Kabaca, “Sizin üyelerinizi ikna edin, sisteme kaydedelim” minvalinde konuşuyorlar.
Buradan danışmanlık firmasının kazancı yüzde 25.
Necmi Bulut toplam 1.000 çalışan garantisi veriyor danışmanlık firmasına.
Bunun karşılığında da KOTO’nun okuluna 2 milyon lira bağış alıyor.
Bağışı Erkut yapıyor.
Kendi adıyla mı yapıyor, danışmanlık firması adıyla mı bilmiyorum.
Yukarıda, yazının başında hesabını yapmıştı.
1.000 çalışan için her ay 5 milyon 700 bin lira ödeme yapılıyor firmalara.
UTP 6 ay sürüyor.
34 milyon 200 bin lira ödeme var ortada.
Bunun yüzde 25’i; 8 milyon 675 bin lira.
8.7 milyon lira kazanç sağlayacak olan danışmanlık firması 2 milyon lira KOTO okuluna bağışlarken gözünü bile kırpmıyor tabi.
İddia odur ki danışmanlık firmasına KOTO binasında geçici bir ofis dahi veriliyor.
Firmaların yetkilileri buraya gelerek bilgi alabiliyor.
*
Şimdi efendim bu KOTO’yu ben bugün neden yazdım?
UTP ve MESEM yolsuzluğu ile ilgili bilmediğimiz şey yok gibi artık.
Bu işi takip eden neredeyse herkes neredeyse her şeyi biliyor.
Bu KOTO muhabbeti de, danışmanlık firması yetkilileri olarak bu yolsuzluk sistemini baştan ayağa kurgulayan, okul müdürlerini çeteye dahil eden, Erkut ve Sefa’yı da, Ali Korkmaz ve Rümeysa Şen bağlantılarını da bilmeyen yok.
Baktım bu kısımları kimse yazmadı, bu kısımlar eksik kaldı, kalmasın dedim.
Ortada yüzlerce milyonluk bir vurgun var.
Bu vurguna isteyerek ya da istemeyerek dahil olanlar, günah keçisi ilan edilenler var.
Madem öyle kimin ne kadar günahı varsa bilinsin istedim.
Birkaç kişinin adını sürekli gündemde tutarak kendi adlarının tartışılmasını istemeyenler olabilir.
Tartışılsın efendim.
Tartışılsın ki doğrular ve yanlışlar anlaşılsın.
Konuyla ilgili adli süreç başladı.
Ben üzerime düşeni yaptım.
Yolsuzluğun odağındaki isim Rümeysa Şen ile görüştüm.
Sorulması gereken ne varsa sordum.
Verdiği cevaplardaki tutarsızlıkları her gün köşe yazılarımda anlattım.
Söylediği doğrular olduğunu, yanlışlar olduğunu ve bazı cevaplardan ısrarla kaçtığını ifade ettim.
Gazeteci olarak görevimi yaptım.
Gün yüzüne çıkmayan, görmezden gelinen, ısrarla üstü örtülen KOTO ve danışmanlık firmasını da yazmazsam geceleri uyku girmezdi gözlerime.
Onları da yazdım, rahatladım.
Herkese iyi haftalar…

Sorular, cevaplar, doğrular ve yanlışlar… Rümeysa Şen röportajı 15 sayfa tam metin!

Bu iş artık emniyette!

Yolsuzluk nedir, nasıl yapılır!

Rümeysa Şen ve UTP!

Soruşturma!