Mustafa Kocaman 4 yılın hakkını verdi…

Bir süredir hava durumu limonata.

Bahçede montsuz, battaniyesiz keyif yapılabilen son birkaç günü yaşıyoruz.

Elimde kahve bir o yana bir bu yana gidip gelip ilkbaharda nereye ne eksem, nereyi boyasam diye düşünüp duruyorum.

Yoda’nın kulübesi iyice eskidi, ona da detaylı bir bakım şart.

Geçtiğimiz gün avcum kadar bir akreple burun buruna geldik evde.

Ardiyenin bir ilaçlamaya ihtiyacı var.

2 yıldır oturduğum evde pek çok iş başardım aslında.

Bahçeyi baştan sonra yeniledim.

Bir bölümü keyiflik, çimenle kapladım.

Bir diğer bölümde ise sebze bahçesi oluşturdum.

2 yılda defalarca sebze aldım bahçeden.

Domatesi, biberi, salatalığı…

İzmit’in göbeğinde birkaç metrekare bahçe böyle verimli ise varın siz düşünün sanayi kuruluşlarının istila ettiği ovalarda nasıl tarım yapılırdı…

*

Ahşap bir merdiven, komple yeni çatıyla beraber sıfırdan güvenlik kamerası sistemi de kurdum evin etrafına.

2 zeytin fidanı diktim.

1 defne ağcı büyüttüm.

Bir elma fidanım, bir mandalina fidanım büyüyor.

4 adet çok lezzetli mandalinayı bu hafta hasat ettim.

Boyası badanası, çoğunu kendim kurduğum yeni mobilyaları filan anlatacak değilim.

Kaç defa çim biçtiğim, sebzelere kaç defa su verdiğim filan da önemli değil.

Şöyle bir dönüp bakınca 2 yılı dolu dolu geçirdim diyebilirim.

Maddi yetersizlikten bazı projelerim elbette gecikti.

Fakat yine de 2 yılımı anlatmak istesem dolu dolu anlatabilirim.

Bizim ilçe belediye başkanları gibi lafı gevelemem, tekrara düşmem, bir çiy tanesini alıp da okyanusmuşçasına abartarak anlatmam.

Hakkını veririm.

Her şeyden önce böyle bir tanıtım toplantısını evimin bahçesinde organize ederim.

10-15 dakikalık interaktif bir sunumla neler yaptığımı anlatır, kendi ürettiğim ikramlarda bulunur misafirlerimi uğurlarım.

*

Bir süredir ilçe belediye başkanları son 4.5 yılda neler yaptıklarını anlatıyor.

Oradan aklıma geldi de ben de anlatayım dedim 2 yılda neler yapmışım, hakkını verebilmiş miyim oturduğum evin diye..

Malum yerel seçimlere az kaldı.

Mevcut belediye başkanları yeniden aday olabilmek için hiç olmadıkları kadar görünür olabilmek için çabalıyor.

Bugün Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman’ın 4.5 yılda neler yaptığını anlattığı programa katıldık.

Bu mutlu gününde Kocaman’ın programıyla ilgili samimi düşüncelerimi dile getirmeyeceğim.

Elimden geldiğince yapıcı olmak ve kısa tutmak istiyorum.

Bir iki değerlendirmeden sonra başlığa geleceğim.

Mustafa Kocaman nasıl oldu da 4 yılın hakkını verdi, onu diyeceğim.

*

Öncelikle program Kartepe Dedeman Otel’de idi.

Bunu doğru bulmadım.

Belediye başkanı neler yaptığını anlatacaksa belediyesine ait bir tesiste anlatmalı.

Sunum videosu çok gösterişli idi.

Tasarruftan bahsetti başkan, israftan kaçındıklarını ifade etti.

5 yıldızlı bir otelde böylesi bir program yapmak ve bilmem kaç binlerce lira ödemekle nasıl tasarruf sağlanmış oldu, pek tutarlı bulmadım bu kısmı…

Yüzde 98’lik bir proje tamamlama oranından bahsedildi sunumda.

Ben genel olarak bir önceki dönemden kalan ve devam eden projelerin tamamlandığını gördüm.

Kartepe’ye ne yapılmış, nasıl yapılmış pek anlayamadım.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi alt ve üstyapı çalışmaları ile, yaya köprülerine varana kadar yapmış, yetmemiş bir de teleferik inşa etmiş…

Bunların Kartepe’ye kazandırılması çok önemli elbette.

Fakat bu 4.5 yıllık bir başarı mıdır, tartışılır…

*

Mustafa Kocaman bugüne kadar etliye sütlüye karışmayan bir imaj çizdi.

Çok büyük projeler hayata geçirmese de halkta bir karşılığı oluştu.

Parti içerisinde de teşkilatlarıyla hep barış içindeydi.

İşte 4 yılın hakkını da tam bu eksende verdi.

“Allah razı olsun Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın başkanımızdan” diyerek başladı, “Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, milletvekillerimiz, MKYK üyelerimiz…” diye devam etti.

Ankara’da bakanlarla, milletvekilleri nasıl görüştüğünü anlattı.

Ak Parti teşkilatları ile ne kadar iyi anlaştığını ifade etti.

Kaç defa ‘cumhurbaşkanımız’ dedi hatırlamıyorum.

Fakat o kadar tekrardan sonra Ankara’da duyulmuştur eminim.

*

İlçe belediye başkanları büyük projeler yapamaz.

Onlar yönetimde belli farklar ortaya koyarak kendilerini gösterebilirler.

Sokaktan kopmazlarsa, sokakta sevilirler.

Vatandaşla iç içe olurlar.

Bunun dışında gelirleri maaş ve SGK ödemeye ucu ucuna yeter zaten.

Belediyeye üç beş araç satın alırsa, bir iki sosyal tesis açarsa ne ala.

Geri kalan bütün yatırımlar büyükşehirden ve bakanlıklardan gelir.

Onları çıkıp ben yaptım diye anlatsanız ne anlatmasanız ne.

Aday olursanız yeniden, vatandaşa anlatırsanız olur.

Fakat aday olabilmeniz için büyükşehirin ve bakanlıkların ilçenize neler yaptığını anlatmanız yetmez.

Bir süredir ilçe belediye başkanları son 4.5 yılda neler yaptıklarını anlatıyor.

Malum yerel seçimlere az kaldı.

Mevcut belediye başkanları yeniden aday olabilmek için hiç olmadıkları kadar görünür olabilmek için çabalıyor.

Bugün Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman’ın 4.5 yılda neler yaptığını anlattığı programa katıldık.

İşte Mustafa Kocaman da benim gördüğümü görmüş.

Yeniden aday olmak istiyorsa ne anlattığının pek bir önemi olmayacağını anlamış.

Bu yüzde konuşmasının başında güzelce selamlarını çaktı.

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, milletvekillerine, MKYK üyelerine bir anlamda ‘Ben buradayım. Uyum içinde çalışıyorum. Unutmayın’ dedi.

4 yılın hakkını verdi, mesajlarını gereken yerlere gerektiği şekilde gönderdi.

Şimdi artık Kartepe’de iktidar partisinden aday adaylığı adımı atacak olanlar düşünsün…