Ön seçimi kesin o isimler kazanacak!

Koca bir kent CHP ile yatıyor, CHP ile kalkıyor günlerdir.

Pazar günü İzmit’te gerçekleştirilecek ön seçimi sokakta bilmeyen kalmadı.

CHP’nin ön seçimi konuşulduğu kadar bu kentin herhangi bir sorunu konuşulsa çözüme kavuşurdu.

Fakat iş yapılacak konularda konuşmaktan kaçmak, ‘kim kazanır’ dedikodusu yapmak en kolayı.

*

Örgüt, örgüt, örgüt diyordu herkes.

Pazar günü örgüt nedir, neye yarar, kimi sever, kimi sevmez karar verilecek.

Dün Hakan Tanta Kocaeli basını ile buluştu.

Hakan abiyi bu kentin basını pek bir sever.

Hemen herkes oradaydı.

Sorular soruldu, cevaplar alındı.

Benim için bir dosttan çok daha ötesidir Hakan Tanta.

Ancak söz konusu siyaset olduğunda tarafsızlığımı korumak isterim.

Bu sebeple elimden geldiğince toplantıda ne konuşulduysa haberleştirdim.

Yorum yapmadım.

Bugüne kadar da CHP’de ön seçim süreciyle ilgili tek bir yazı yazmadım.

Yazmam hoş olmaz çünkü.

Yüzlerce CHP’li dostum, arkadaşım var.

Konuşsam her hangi bir aday lehine etkileyebileceğim kimseler var.

Emre Andız benim çocukluk arkadaşım.

Canım ciğerim.

Hüseyin Erol bugün oturduğum evi almama vesile olan kıymetli büyüğüm.

Nasıl olur da onlar arasındaki yarışa müdahil olurum diye düşündüm ve uzak durdum.

*

Hakan Tanta’nın dünkü basın toplantısındaki bazı sözleri çarpıtıldı.

Bağlamından koparıldı ve cımbızlandı.

Üyelere servis edildi.

Bu sebeple o cümleleri ilgili haberden çıkardım.

Hakan Tanta İzmit Belediyesi’nde görev yaparken büyükşehir ile uyumlu çalıştığını anlatmıştı.

İzmit ile büyükşehir arasında köprü görevi gördüğünü anlatmıştı.

Sonrasında gelen soru üzerine başkan olması halinde Büyükakın ile uyumlu çalışabileceğini söyledi.

Hemen arkasından devam etti ve kendi partisinin adayının 31 Mart seçimlerinde büyükşehiri kazanacağını ve kim olursa olsun onunla da uyumlu çalışacağını söyledi.

CHP’liler haberin sadece başlığına bakarak köpürdü.

Hakan Tanta şöyle dedi, Hakan Tanta böyle dedi diye ortalığı birbirine kattılar.

Yukarı ne demek istediğini anlattım.

Kimsenin kimseyi yalanlayacak hali yok.

Çok kafası takılan varsa bütün görsel medya oradaydı.

Arasınlar, video kaydını kurumlardan rica etsinler.

Hakan Tanta ne demiş, ne dememiş görsünler.

“Büyükakın’la uyumlu çalışırım” dedi mi?

Evet dedi.

Fakat hemen sonrasında kendi partisinin adayının kazanacağını ve onunla da uyumlu çalışacağını söyledi.

Gazeteci elbette burada Büyükakın’la uyumlu çalışacağına dair cümleyi öne çıkaracak.

Art niyet yok, haber niteliği var.

*

Kaldı ki bu konuyu CHP’liler çok abartıyor bana sorarsanız.

Ben olsam nezaketen dahi kendi parti adayımın kazanacağını söylemezdim.

Çünkü kazanamaz.

Bunu bir Tahir Büyükakın fanı olarak söylemiyorum.

Tarih olmuş 19 Ocak.

CHP’de Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için sadece Keramettin Gençtürk öne çıkmış.

O da büyük bir iddia ile değil, “Benim partim nasıl adaysız kalır” diyerek büyüklük yapmış ve adım atmış.

Bugün büyükşehir adayının olmaması, büyükşehir adayının tartışılmaması, CHP’de herkesin büyükşehir adaylığının kaçması bile seçim kazanılamayacağının bir göstergesi.

Bir diğeri ise Gebze.

Gebze’ye aday gösterilen ve Gebze’nin parlayan yıldızı olarak görülen milletvekili Nail Çiler adaylıktan çekildi.

Parti görevinden kaçtı.

Partisini ortada bıraktı.

Yalnız bıraktı.

Rezil etti.

Gebze’yi alamayan bir partinin büyükşehiri bırakın almayı, büyükşehir için rakip olarak görülmesi imkanı var mı?

Bana sorarsanız yok.

*

İktidar partisi bugün Derince’de, İzmit’te kiralanacak billboard bırakmamış.

Yine Derince’de seçim irtibat ofislerinin, seçim koordinasyon merkezi binalarının tamamını kiralamışlar.

Bir buçuk yıl öncesinden seçimler için hazırlık yapmaya başlamışlar.

Seçimlere 2,5 ay kaldı.

CHP’nin bugün herhangi bir ilçede ne gibi bir hazırlığı var?

CHP’liler seçim kazanmaya değil, parti içerisinde söz sahibi olmaya aday.

Başak bir dertleri yok.

Adayların öne çıkmaması filan bir yana, bir yanda da bu hazırlıksızlık var.

Yarın seçim süreci başladığında bir sabah uyanacağız kentin dört bir yanında Ak Parti afişleri ve adayların posterleri yer alacak.

Algıyı yönetecekler yine.

CHP ne yapacak?

Yazılama, kuşlama filan deseniz bu sokak kültürü de yok CHP’de.

Genel seçimlerde ne kadar gördüyseniz CHP’lileri yine o kadar göreceksiniz sokakta.

*

Ben herhangi bir adaydan çıkıp bunları konuşmasını beklerim aslında.

Yarım ağızla büyükşehiri de alacağız demek yerine nerede ne yanlış yaptıklarını ortaya koyup çok sıkı bir seçim çalışması için performans sergilemesini isterim.

Ama yok.

Varsa yoksa ön seçim bugünlerde adaylar için dert olan.

Herkes ekip kurmuş tek tek üyeler aranıyor.

İrtibat bilgisi olmayan üyelere ulaşmak için adresler yoklanıyor, farklı telekomünikasyon firmalarıyla veriler karşılaştırılıyor.

Sonuç?

Hangi adayın yakın ekibiyle konuşsam fark atarak seçim almış.

Bir tek Emre Andız, çalışıyoruz, sonucu hep beraber göreceğiz diyor.

Hakan Tanta ekibi 1.000 oy fark atıyor, Fatma Kaplan Hürriyet ekibi de 1.000 oy fark atıyor.

Duydum Hüseyin Erol da açık ara kazanıyormuş.

Bir ekip 1.500 “oyum size” cevabı almış açtığı telefonlarda.

Bir diğer ekip 3.100.

Ben seçimlere 4 bin civarında bir katılım bekliyorum.

600 oy nereye uçacak, diğer iki aday hiç mi oy almayacak bekleyip göreceğiz.

Ön seçimi o isimler kesin kazanıyor dedim.

İşte bu sebeple dedim.

4 adayın 3’ü açık ara seçim kazanmanın rahatlığını yaşıyor bugünlerde.

Şaşırıyorum.

Elbette benim de bir gözlemim var.

İddiaya girmek isteyen var mı diye sordum ekiplerde çalışan dostlara, girmediler.

Bir iki takım elbise ile çıksaydım bu süreçten iyi olurdu…

*

Hastalığımı dün anlattım.

Zor atlattım.

Pazar günü 4 bin insan bir arada olacak İzmit Ulugazi İlkokulu’nda.

CHP’lilere çok önemli bir çağrım var ama uyacaklarını sanmıyorum, maske taksınlar.

Dezenfektan kullansınlar.

Öpüşmesinler, tokalaşmasınlar.

Seçimlere 2.5 ay var.

Eğer bu dediklerimi uygulamazlarsa ön seçimi kimin kazandığının bir önemi olmaz.

Üyelerin yarısı en az iki hafta yatak döşek yatar, seçim çalışması yapamaz.