Tek başına

Liberal sistem krizlerle besleniyor.
Büyük bir kötülük gibi.
İşlerimiz ve hayatlarımız arasındaki kırmızı çizgiler iyice grileşti.
Esnaf,çalışan olmanın dayanılmaz hafifliği içindeyiz.
Herkes bir maskenin arkasına sığınarak yaşıyor.
Beton binaların, gri bir gökyüzünün altında yaşamlarımızı, sevdiklerimizi korumaya çalışıyoruz.
Virüs hayatlarımızla aramıza şimdiden mesafe koydu.
Sarsılan sosyo-ekonomik hayatlarımız, ötelenen umutlarımız ve kaybettiğimiz yakınlarımızla beraber “ıssızlığın ortasındayız”.
Yine bir çözümsüzlüğün çözüm olduğu dönemlerdeyiz. Ekonomik durgunluk ve virüs kaynaklı kayıplarımı giderek artıyor.
Seçimlerimiz ve şartların dayatmalarıyla baş başayız. Aşı’ya bağlanan umutlar ve kulağımda sürekli yükselen müzik, Kramp’tan “tek başınasın”!
Tek başımızayız!..
Son günler de Soros destekli sözde muhalif medyanınki, Atlantikçiler özellikle Alman yeşiller kaynaklı ve hakkında kesinleşmiş yargı kararı olan liberaller, fetöcüler, bilumum karikatürler.
İnsanların muhaliflik duygularını istismar ederek, akıl almaz iddialar ile çelmeye ve bir tür “kara propaganda” yöntemi ile inanılmaz fitne fesatlık yapıyorlar.
Aklınıza gelebilecek her konuda..ve bunu demokrasi, özgürlük lafları üzerinden yapıyorlar.

Son günler de Devletin aşı politikalarına muhalefet ve alaycı yaklaşım, bu merkezli çıkış noktasındadır.

Muhalif olmak demek, rasyonel düşünceyi terk etmek olmamalı, özellikle bu gri zamanlar da aklın ve vicdanın sözünü dinlemeliyiz.
Çözüm için samimiyet dilini kullanmalı, anlamaya çalışmalı, birlik ve beraberlik içinde olmalıyız.
Bozulan ekonomi,siyaset vb. durumlar çözüme kavuşturulabilir fakat fitnecilerin “kurgu ve haset” iftiralarına kulak asmayarak, yapıcı çözümden uzaklaşmamalıyız.
Kentimiz de covid 19 kaynaklı kayıplarımız canımızı çok yakıyor, bulaşıcı bir hastalık olduğu için dikkatli olmalı, tedbirli davranmalıyız.
İş emek kayıplarının giderilmesi adına, mutlaka dernekleşmenin ve dayanışmanın şart olduğu zamanlardayız.

Hak ve emek kayıplarının iyileştirilmesi, temin edilmesi, insan merkezli politikalarla olacaktır.
Siyasilerin, bütce üzerinden değil, vicdan üzerinden bakması gerektiğini, seçilmiş olduklarını, milletle bağlarını koparmamaları şartlarına inanıyorum. “insanı yaşat ki,devlet yaşasın” demiş büyüklerimiz..
Ya da ” ne ekersen onu biçersin” seçim sizin..
Saygılarımla..