Ana Sayfa Arama Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
blank
Ezgi Ulugün

Miras ve mal paylaşımı

Miras hukuku hükümleri Medeni Kanun’un üçüncü kısmında düzenlenmiş olup gerçek bir kişinin ölümünün ardından haklarının ve borçlarının kimlere hangi oranla nasıl geçeceğini belirler. Mirasın paylaşımı sırasında hak sahibi olarak hukukumuzda iki tip mirasçı öngörülmüştür. Bunlardan ilki yasal mirasçılar, ikincisi ise atanmış mirasçılardır.

Yasal mirasçılık doğrudan doğruya kanundan kaynaklanan mirasçılık statüsüdür. Bu tür mirasçılar miras bırakanın herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmadan ölümü üzerine doğrudan mirasçı olurlar

Atanmış mirasçılık miras bırakanın iradesinden kaynaklanan mirasçılık statüsüdür. Miras bırakanın özgür iradesi ile mirasının tamamını veya bir kısmını belirli bir kişiye bırakması ile olur.

ZÜMRE SİSTEMİ

Hukukumuz mirasın paylaşılması hususunda bu paylaşımın üç dereceli bir sistem izlenerek yapılmasını öngörmüştür. Bu sistem zümre sistemidir. Zümre sistemimiz 3 dereceden oluşur. Yasal mirasçı olabilmek için mutlaka bir zümreye dahil olmak gerekir.

  • (1.ZÜMRE) Miras bırakanın altsoyu yani çocukları
  • (2.ZÜMRE) Miras bırakanın anne – babası ve bunların altsoyu
  • (3.ZÜMRE) Miras bırakanın büyükanne- büyükbabası ve bunların altsoyları
  1. zümre hukuk sistemimizde yoktur. Zümrelerde aynı sıradaki kişiler daima eşit pay alır. Bir zümrede mirasçı bulunması, mirasın bir sonraki zümreye geçmesini engeller. Örneğin miras bırakanın çocuğu yaşıyorsa anne ve babası mirastan pay alamaz. Miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini her derece halefiyet yolu ile kendi altsoyları alır. Miras ikinci ve üçüncü zümrede anne ve baba hattı olarak ikiye ayrılır.

MİRASIN PAYLAŞILMASI

Mirasın paylaştırılmasına birinci zümre ile başlanır. Ancak şunu belirtmek gerekir ki miras bırakanın eşi her zümre ile birlikte belli oranlarla mirasta hak sahibidir. Birinci zümrede miras bırakanın altsoyu yani çocukları, torunları ve bunlardan doğanların tamamı vardır. Birinci zümrede kök başları miras bırakanın çocuklarıdır ve kök başlarının varlığı kendi altsoyunun mirasçılığını engeller. Yani eğer miras bırakanın çocuğu yaşıyorsa bu çocuğundan olma torununa miras geçmez. Birinci zümrede miras, miras bırakanın çocukları arasında eşit olarak paylaştırılır. Eğer miras bırakanın eşi sağ ise ve eş birinci zümre ile mirasçı olursa mirastaki payı ¼’tür. Kalan ¾’lük kısım miras bırakanın çocukları arasında paylaştırılır.

İkinci zümrede miras bırakanın annesi, babası ve onların altsoyları vardır. Miras bırakanın anne ve babası yaşıyorsa bunlardan olma altsoylarına yani kardeşlerine miras geçmez. Eğer biri hayatta diğeri ölmüş ise ölen ebeveynin miras payı altsoylarına yani miras bırakanın kardeşlerine eşit olarak paylaştırılır. Örneğin miras bırakan öldüğünde geride annesi ve babası kalmış ise mirasın ½’si annesinin ½’si babasının olacaktır. Ancak babası miras bırakandan önce ölmüşse babasına kalan ½’lik kısım varsa kardeşlerine paylaştırılacaktır yoksa mirasın tamamı annesinin olacaktır. Eğer miras bırakanın eşi hayatta ise eşin 2. zümre ile mirasçılığı söz konusudur. Bu durumda mirasın 1//2’si eşin kalan ½’lik kısım da anne ve babanındır.

Üçüncü zümrede miras bırakanın büyükannesi ve büyükbabası bulunur. Eğer birinci ve ikinci zümrede mirasçı yoksa yani miras bırakanın çocuğu, torunu, annesi, babası veya kardeşleri hayatta değilse miras üçüncü zümreye geçer. Eğer miras bırakanın eşi hayatta ise ve miras üçüncü zümre ile paylaşılacak ise eşin sahip olduğu miras payı mirasın ¾’dür. Kalan ¼’lük kısım üçüncü zümrede paylaştırılır. Ayrıca sağ kalan eşin varlığı üçüncü zümrede altsoyun zümre başına halef olması kuralını zümre başlarının çocukları ile sınırlar. Yani eşin varlığı söz konusu ise teyze, amca, dayı, hala çocukları mirasçı olamazlar. Örneğin miras bırakan öldüğünde geride eşi, babaannesi, dedesi, halası ve teyzesinin kızı kalmış ise eş mirasın 3/4ünü alır daha sonra ¼’lük kısım anneanne-dede ve babaanne-dede arasında eşit şekilde bölüşülür (1/8 anneanne-dede,1/8 babaanne ve dede). Eğer bunlardan biri veya ikisi hayatta değilse miras bunların altsoyuna geçer eğer onlarda hayatta değilse miras karşı tarafa, karşı tarafta hayatta değilse tamamı eşe kalır. Örneğimizde anneanne ve dede hayatta değildir onların altsoyları da hayatta değildir ancak teyze kızı hayattadır. Sağ kalan eşin varlığı teyze kızının mirasçılığını engeller ve 1/8’lik kısım karşı tarafa yani babaanne ve dedeye geçer böylece onların toplam miras payı ¼ olur. Ayrıca babaanne ve dedenin hayatta olması halanın da mirasçı olmasını engeller.

Eğer üç zümrede de mirasçı yoksa mirasın tamamı eşe kalır. Eğer miras bırakanın eşi dahil hiç mirasçısı yoksa mirasın tamamı Devlete kalır.

EVLİLİK DIŞI ÇOCUKLARIN MİRASÇILIĞI

Evlilik dışı çocukların mirasçı olabilmeleri için baba yönünde tanıma veya hakim kararı ile soy bağının kurulması gerekir. Soy bağı kurulduktan sonra durumu evlilik içinde doğan çocuğun mirasçılığı ile aynıdır yani yasal mirasçıdır. Anne ile soy bağı doğum ile kurulur bundan dolayı hakim kararı veya tanıma gerekmez.

EVLATLIK VE ALTSOYUNUN MİRASÇILIĞI

Evlatlık ve altsoyu kan hısımı değildir ancak mirasçılığı kan hısımı gibidir. Yani miras bırakana sanki kan hısımıymış gibi mirasçı olurlar. Burada önemli olan nokta evlatlık ilişkisinin miras bırakanın ölüm anında var olmasıdır. Evlatlık sadece evlat edinene mirasçı olabilir onun hısımlarına mirasçı olamaz. Ayrıca evlatlık hem kendi hısımlarına (öz ailesine) hem de evlat edinene mirasçı olabilir. Evlat edinen ise evlatlığa ve onun altsoyuna mirasçı olamaz.

EŞİN MİRASÇILIĞINDA ÖZEL DURUMLAR

Miras bırakan öldüğünde geçerli olarak kurulmuş bir evlilik birliği mevcutsa ve boşanma davası açılmamışsa eşin mirasçılığında sorun yoktur. Ancak boşanma davası açılmış olması veya evliliğin baştan geçersiz olması eşin mirasçılığını etkileyen durumlardır.

Eşin ölümü öncesinde boşanma davası sonuçlanmışsa ve evlilik birliği sona ermişse, boşanılan eş mirasta pay sahibi olamaz. Ancak boşanma davası sırasında eşlerden biri ölmüşse evlilik birliği ölümle sona ermiş olur ve sağ kalan eş mirasçı olabilir. Ölen eşin mirasçılardan biri açılmış olan davaya devam ederse ve sağ kalan eşin kusuru ispatlanırsa, sağ kalan eş yine mirasçı olamaz.

Eşin mirasçılığını etkileyen bir diğer durum evliliğin butlanıdır. Evliliğin butlanı mutlak ve nispi butlan olarak ikiye ayrılır. Türk Medeni Kanunu 145. Maddeye göre evliliğin mutlak butlanla sakat olmasının nedenleri şu şekilde ifade edilmiştir: ”Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması, eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması, eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması”.  Nispi butlan sebepleri ise evlenme sırasında geçici olarak ayırt etme gücünün olmaması, evlenmeyi hiç istemediği veya evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak bu evlenmeye razı olma, eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenme, kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilme gibi nedenler evliliğin nispi butlanı sonucunu doğurur. Mutlak butlan davası açma hakkı eş, ilgililer ve cumhuriyet savcısındadır. Dava açma hakkı mirasçılara geçmez. Nispi butlan davasını eş veya yasal temsilcidir. Burada önemli olan nokta açılmış olan nispi butlan davasına mirasçılar devam edebilir. Gerek mutlak butlan kararı gerek nispi butlan kararı hakim kararı ile verilir. Sağ kalan eş iyiniyetli ise butlan kararı mirasçıları etkilemez, eş mirasçı olur ancak sağ kalan eş kötü niyetli ise mirasçı olamaz.

SONUÇ

Miras hukukunda mal paylaşımı oldukça karışık bir konu olduğundan mal paylaşımı yapılırken hukuki sorunlar ortaya çıkabilir ve hak kayıpları yaşanabilir. Bu sebeple mutlaka bir avukattan hukuki görüş alınmasını tavsiye ederiz.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ